Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Bize göre devletin esası da temeli de insanın her alanda eşit ve adil bir muamele görmesi ve mağduriyetinin giderilmesidir. Bir devleti ayakta tutacak olan yegane şey mağdurun elinden tutma, mağdurun gözyaşını silme ve adaleti tesis etmedir, insanı yaşatmaktır" dedi.
Adalet Bakanı Gül, Edirne, Mardin, Aydın, Kocaeli’nin ardından Elazığ’da beşincisi düzenlenen Mağdur Odaklı Adalet Buluşmaları Toplantısı'na katıldı. Suçun mağduru olan vatandaşın adli süreçte yalnız bırakılmaması için ülke genelinde çalışmalara yoğun bir şekilde devam edildiğini vurgulayan Bakan Gül, 850 bin kişiye adli yardım yapıldığını söyledi. Bakan Gül, bu yıl hukuk davalarında adli yardım için 153 milyon, ceza davalarında da avukat görevlendirmeleri için 444 milyon TL ödeme yapıldığını kaydetti.
MAĞDUR ODAKLI ANLAYIŞ ADALET SİSTEMİNİN ANA SÜTUNLARINDANDIR
Adalet Bakanı Gül, ceza adalet sisteminin ana sütunlarından birinin mağdur odaklı adalet anlayışı olduğunu belirterek, “Vatandaşımızı derdiyle, adliyede baş başa kendisiyle bırakmayan bir sistemi inşa etmek için çalışıyoruz. Bize göre devletin esası da temeli de insanın her alanda eşit ve adil bir muamele görmesi ve mağduriyetinin giderilmesidir. Bir devleti ayakta tutacak olan yegane şey mağdurun elinden tutma, mağdurun gözyaşını silme ve adaleti tesis etmedir, insanı yaşatmaktır. İnsan yaşarsa devlet yaşar. İşte bu uygulamaları yerinde görmek, birlikte müzakere etmek, daha iyi olması için neler yapılması gerekiyorsa bunları ince ince çalışmak üzere bu toplantıları icra ediyoruz. Biliyoruz ve inanıyoruz ki Türkiye’nin yolu, hangi inançtan, hangi düşünceden, hangi yaşam tarzından, hangi etnik kökenden olursa olsun her insanı eşit gören, her insanı haklarıyla saygın gören ve onun hakkını hukukunu en güçlü bir şekilde koruyan ve geliştiren bir yoldur. Yolumuz bu anlamda insanı ve hukukunu, hakkını korumak geliştirmektir” dedi.
MAĞDUR HAKKI ENDİŞENİN VE KAYGININ ORTADAN KALDIRILMASIDIR
Bir kişinin hangi inançtan, düşünceden, yaşam tarzından, etnik kökenden olursa olsun her insanı eşit, haklarıyla saygın gören ve onun hakkını, hukukunu en güçlü bir şekilde koruyan ve geliştiren bir yol olduğuna inandıklarını belirten Bakan Gül, mağdur odaklı adalet anlayışının bu anlamda büyük önem taşıdığını kaydetti. Adalet sistemi içerisinde vatandaşın hukuka aykırı bir muamele ile baş başa kaldığında mağduriyetinin giderileceğine inanması gerektiğini anlatan Bakan Gül, “İnsanımız bir korkuya bir kedere, bir suçu maruz kaldığında bu hukuksuzluğun hızlı ve adil bir şekilde yargı tarafından hesabını sorulacağını bekler. Yargı adaleti insanımızın sığınacağı en son limandır, en son çaredir. Edirne’den Kars’a kadar 84 milyon vatandaşımız bu hakkına kavuşacağına yönelik hiçbir şüpheyi duymamalıdır. Dolayısıyla mağdur hakkı endişenin ve kaygının ortadan kaldırılmasıdır.” diye konuştu.
ADLİYENİN KAPISI VATANDAŞ İÇİN DAİMA HUZUR VE GÜVEN VERMELİDİR
Kurumların vatandaşın sorunlarını çözebilecekleri yerler olduğunu aktaran Bakan Gül, bu açıdan değerlendirildiğinde kurumlar arası ortak çalışmanın öneminin büyük olduğunu vurguladı. Adliyeye giden bir vatandaşın daima kendisini huzur ve güven içinde hissetmesi gerektiğini belirten Adalet Bakanı Gül şöyle konuştu:
“Unutmayın ki vatandaşımız için, devletin gülen yüzü, devletin insanı tutan yaşatan o kıymetli eli sizlersiniz. Polisiyle, mübaşiriyle, zabıt katibiyle, hakimiyle, savcısıyla, ŞÖNİM’iyle, jandarmasıyla, öğretmeniyle bütün kurum ve kurum görevlileri olarak sizler vatandaşla kucaklaşan kurumlarsınız. Vatandaşımız da size bu gözle bakıyor. Mağduriyetini giderecek kurum ve kişiler olarak bakıyor. Vatandaşımızla daima kucaklaşmak, samimiyeti özveriyi ortaya koymak sizin en temel vazifenizdir. Bu konuda da adliyenin kapısı vatandaş için daima huzur ve güven vermelidir. ‘Başıma ne gelirse gelsin burada bir devlet var, adalet var ve ben adalete kavuşacağım’ inancını verebiliyorsak o zaman hukuk devletini inşa etmişiz demektir. Bunu bir an olsun eksikliğini vatandaşımıza hissettirmememiz lazım.”
Mağduru merkeze alan mağdur odaklı çalışmaların bu anlamda kıymetli olduğunu vurgulayan Bakan Gül, konuyla ilgili onarıcı adalet yaklaşımlarının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyu ile paylaşıldığını hatırlattı. Bakan Gül, Yargı Reformu Strateji Belgesi ve İnsan Hakları Eylem Planı ile bu konudaki hedeflerin belirlendiğini kaydetti.
AGO’LARDA 41 BİN GÖRÜŞME GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Mağdur odaklı adalet anlayışı kapsamında adliyelerde hizmete açılan Adli Görüşme Odaları’nda (AGO) kırılgan gruplarının ifadelerinin uzmanlar eşliğinde alındığını aktaran Bakan Gül, “Mağdurlara davaya katılma soruşturma aşamaları hakkında bilgi alabilme hakkını sağladık. Adli görüşme odalarını kurduk. Uzmanlar marifetiyle burada ifadelerinin alınmasını sağladık. Bu uygulamayla bugüne kadar 41 bin görüşme gerçekleştirildi. Elazığ adli görüşme odamızda da 141 görüşme yapıldı. Bu rakamların her biri bir klasik sayı değildir, bir insan hikayesidir” dedi.
MAĞDUR TÜM ADLİ SÜREÇLERDE BİLGİLENDİRİLİYOR
Bakan Gül, yaklaşık 5 ay önce yeni bir uygulamayı hayata geçirildiğini belirterek, bu uygulama kapsamında mağdurların şikayetleriyle ilgili tüm aşamalardan haberdar olabildiklerini kaydetti. Bakan Gül şöyle konuştu:
“Mağdur olan bir kişi, şikayet ettiği zaman şikayetinin sonucunda savcılık ne işlem yapmış, adliye ne işlem yapmış, ona bunun sonucu gelmiyordu, sadece duruşmanın bilgisi geliyordu. Vatandaşımızın şikayet edip, sonuçtan bihaber kaldığı uygulamaya son verdik. ‘Şikayet ettim ve devlet bunu araştırdı’ aşamasına geldik. Devletin adeta vatandaşa hesap veren, vatandaşa sonucu bildiren bir anlayışla bu uygulamayı başlattık. Vatandaşımız da itiraz edecekse, savunmasını yapacaksa, davaya müdahil olacaksa, tüm süreçlerle ilgili çalışmalardan bizzat bilgi sahibi oluyor.”
Bakan Gül, Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlükleri kapsamında hizmet veren AGO’ların sayılarının artırılacağını da söyledi.
MAĞDUR, BİR DAHA TRAVMA YAŞAMASIN, ÖRSELENMESİN
Vatandaş mağduriyetinin en hızlı ve etkin şekilde çözüme kavuşturulmasının önemini aktaran Bakan Gül, "Vatandaşımız zaten suçtan mağdur olmuş. Kadın şiddete maruz kalmış. Yaşlı ve engelli, bir suça maruz kalmış. Bir de onu duruşma salonunun içinde failiyle yüz yüze getirerek tekrar o travmayı yaşatmayalım istedik. O fail orada hakimin savcının huzurunda olsun ve yargılamaya devam edilsin. Ama suçun mağduru bir daha o kişinin yüzünü görmesin, o yaşadığı travmayı bir daha yaşamasın ve örselemeyelim diye düzenlemeyi başlattık. Uzmanlar marifetiyle yine yargısal süreci takip ediyor ve konu neyse orada çok daha uygun ortamlarda bu çalışmaları hep birlikte yapıyoruz. Özellikle soruşturma savcılarımızın adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlükleri, adli gözlem odalarıyla yakından çalışmalarını çok önemli ve kıymetli buluyoruz. Bunu çok önemsiyoruz. Belki bir mağdur için 10 dakika zaman ayıracağız ama o insan için çok önemli ve değerlidir. Suça maruz kalmış mağdur için kendisini değerli hissetmesidir. Evet ben bir suça maruz kaldım ama devletim yanımda. Bütün kurumlar benim yanımda diye hissetmesi çok önemli ve değerlidir. Bunun yerini hiçbir şey tutmaz. Bu duyguyu vermek en büyük görevimizdir." diye konuştu.
Bakan Gül, müdürlüklerdeki uzman sayısının arttırılması amacıyla personel alımının devam ettiğini söyledi.
ÇOCUK TESLİMİ İLE İLGİLİ ÖNEMLİ DÜZENLEMELER YAPTIK
TBMM’den geçen ve yasalaşan yargı paketiyle çocuk teslimi hususunda çok önemli bir düzenleme yapıldığını belirten Bakan Gül, çocuğun üstün yararı için geçiş süreciyle tüm ilgili kurumlarla çalışmalar yapıldığını kaydetti. Bakan Gül, 2022'den itibaren ilgili tüm birimlerle uygun çocuk teslim merkezlerinde bu çalışmaların yapılacağını bildirerek, “Aileler elbette boşanabilir ama faturasını çocukların çektiği çok acı örnekleri yaşıyorduk. Çocuk üzerinden ilişkinin travmaya dönüşmesine gönlümüz hiç razı olmadı ve Sayın Cumhurbaşkanımızın yıllardır bu anlamda vermiş olduğu talimatlar, yaklaşımlar, hedeflerde yasalaşmış oldu. Burada da özellikle çocuğunu görmek için anne ya da baba gidip, bir de para yatırıyor. Devlete diyor ki, ben çocuğumu göreceğim bin lirasını yatırıyor masrafı ile beraber çocuğunu görüyor. İnsan kendi çocuğunu görmek için para öder mi? Biz bu uygulamaya 5. Yargı Paketi ile son verdik. Şuanda kimse çocuğunu görmek için devlete ödeme yapmıyor. Çocuk teslimi ile ilgili de çok önemli bir düzenleme yapıldı. Tabi konu çocuk olunca, çocuğun üstün yararı bir geçiş süreci ile tüm ilgili kurumlarımızla çalışmalar yapılıyor. 2022’den itibaren, devlet kurumları ile birlikte hareket edilerek, uygun çocuk teslim merkezlerinde bu çalışma yapılacak.” dedi.
Bakan Gül, çocuk tesliminde pilot uygulamanın hızlı bir şekilde Elazığ’da da hayata geçirileceğini belirterek, hiçbir çocuğun süreçten zarar görmemesi için uygulamanın ülke genelinde yaygınlaştırılmasını hedeflediklerini kaydetti. Bakan Gül, toplantıdan çıkacak sonuçların değerlendirileceğini vurgulayarak, “Hukuk istatistik meselesi değil, bir adaletin, hakkın tecelli etmesidir. Bu toplantıda da mağdurun elinden tutmak için Elazığ özelinde ve Türkiye genelinde neler yapılabilir, iyi uygulama örnekleri paylaşılacak” dedi.
06659 KIZILAY / ANKARA
90 (0312) 417 77 70
basinadalet.gov.tr