Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, NATO Parlamenterler Asamblesinin 62. Genel Kurulu kapsamında İstanbulda düzenlenen "Güvenliğin Sivil Boyutu Komitesi" toplantısında konuştu.
Bozdağ’ın konuşmasından başlıklar şöyle:
HDP LİLERİN İFADE VERMEYE GELMEMESİ
”Hukuka, yargıya saygı göstermeyen ve meydan okuyan bir tavır ortaya koydular. Hukukun gereği yapıldı. Bunlar gitmiş olsaydı, zorla getirme kararı kesinlikle çıkması mümkün değildi. Burada HDP'li vekillere ayrı bir muamele yapılması kesinlikle söz konusu değildir. Diğerlerine nasıl bir muamele yapıldıysa öyle bir muamele yapılmıştır. Tabii tutuklama konusu mahkemenin takdirinde olan bir konudur. Bizim ona dair bir değerlendirme yapmamız doğru değil.
TECAVÜZCÜLERE AF GETİRİLMEMEKTEDİR
"Bizim kanunlarımıza göre 17 yaşından gün alan bir kişi mahkeme kararıyla evlenebiliyor. 18 yaşından gün alan bir kişi de velisi muvafakat ederse evlenebiliyor. Bazı yerlerde, Roman vatandaşlarımızda daha yoğun olmak üzere, bu yaşın altında aileler düğün yapıyorlar, tören yapıyorlar ve evlendiriyorlar. Bunu biz tasvip etmiyoruz, ortadan kaldırmak için mücadele ediyoruz. Yasalarımızı onun için de ağırlaştırdık ama böyle de bir maalesef Türkiye'de yaşanan bir sıkıntı var. Bu mücadeleyi, zarar vermeden, bu sorunu nasıl çözeriz, bizim yaptığımız şey o. Kesinlikle tecavüzcülere af getirilmemektedir. Suçun unsurları değiştirilmemektedir. Cezada indirim yapılmamaktadır. Sadece toplumumuzun bazı yerlerinde olan gerçeklikten ortaya çıkan bu sorunu çözmeye dönük bir adımdır."
TÜRK ORDUSU DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ORDULARINDAN BİRİ
Bizim askerlerimiz sadece bu terör örgütüne üye olanlardan ibaret değil. Öyle bir yaklaşım var ki? Şimdi bunlar gitti, bitti. Türk ordusu bugün dünyanın en güçlü ordularından biri, NATO'nun da ikinci büyük ordusu. İçerisindeki generallerin liyakati, NATO'daki generallerin liyakatinden aşağı değildir. O yüzden bir endişeye kapılmayın. FETÖ'cüler bakımından bir endişeniz varsa ona bir şey diyemem ama Türkiye bakımından lütfen endişe etmeyin. Bizim generallerimiz, askerlerimiz liyakat bakımından NATO'da olanlar kadar kalitelidir.
KAMUDA GÖREVDEN ALMALAR
"Herkes darbe teşebbüsünden yargılanmıyor, soruşturulmuyor. Darbeye fiilen katılanlar, darbe teşebbüsünden soruşturuluyor. Yargılamaları henüz başlamadı. Ancak bir kısım Fetullahçı Terör Örgütü üyesi ise hem darbe teşebbüsünden hem de örgüt üyeliğinden yargılanacak. Örgüt üyeliği yanında başka suçlar işledilerse işledikleri suçlarla ilgili ve sınırlı bir soruşturma oluşturulmaya tabii tutulacaklardır."
İDAM CEZASI
Sayın Cumhurbaşkanı, 'Parlamento bir değişiklik yaparsa onaylarım' dedi. Başbakan da 'Halktan gelen talepler var. Bunu görmezden gelemeyiz' dedi. MHP de 'Böyle bir adım atılırsa biz buna destek veririz' . Şu an bu tartışılıyor. Türkiye'de serbest bir tartışma ortamında değerlendiriliyor. Bu, Anayasa değişikliği gerektiriyor. Şu an için Anayasa değişikliği konusunda AK Parti'nin yeter sayısı yok. Diğer partilerle anlaşması gerekir. MHP ile anlaştığında da yeter sayısı yok. O sefer de halk oylamasına gitmesi gerekiyor.
HDP Lİ BELEDİYELER TERÖRE DESTEK VERDİ
Terör örgütlerine belediyelerin kaynakları aktarılıyor. Patlayan araçlarda belediyelerin araçları var. Bütün bunları, Türkiye'yi değerlendirirken biraz da Türkiye'nin yaşadıklarına da bakarsanız faydalı olacağını düşünüyorum. Sayın Ziya Pir konuştu, gitti. Umarım haftaya istifa eder. Çünkü insanın gözünün içine baka baka yalanı söyledi, gitti. Açıklayacağım. Kamuoyuna da bilgi verdik. Tebligat hepsine yapıldı. Ama burada diyor ki; 'Bana yapılmadı, iş yerime yapılmadı, evime yapılmadı.' Ben şimdi nasıl anlatabilirim? Tebligat yapılmış bir konuda bir milletvekili, bu kadar saygın bir heyetin önünde kalkıyor, bunu söylüyor. Siz ona inanırsanız, benim size de yapacağım bir şey yok. Ama gerçek budur."
FETÖ TEHDİTİ
"Darbenin ne gerekçesi olurmuş? Allah aşkına, demokrasilerde iktidara gelmenin yolu halkın sandıkta verdiği oy, iktidardan gitmenin yolu da oydur. Doğru mu? Halk getirmiş, halk götürür. İktidara karşıysanız çalışacaksınız, meydan meydan gezeceksiniz, oy alacaksınız, göndereceksiniz. AK Parti 2002'de yüzde 34'le iktidara gelmiş. Yüzde 47 almış, sonra yüzde 49 olmuş, sonra yüzde 50 oy almış. Bir ülke de seçmenlerin yüzde 50'sinin oyunu alan bir partinin demokratik meşruiyeti tartışılabilir mi? Eğer tartışılabiliyorsa Avrupa Birliği'nin üzerinde yükseldiği değerlerin bir anlamı yok demektir. Tartışmayız. Terör örgütlerinin bakışıyla, Türkiye'de yüzde 1 bile oyu olmayanların bakışıyla Türkiye'ye baktığınızda doğru karar verme şansınız yok. Objektif olan raporların hepsine saygı duyarız, başımızın üstüne koruz. Onlardan istifade ederiz. Ama ön yargı, Türk düşmanlığı, Türkiye düşmanlığı veya terör örgütlerinin propagandalarıyla hazırlanmış raporları kim imzalarsa imzalasın bizim açımızdan saygı görmeyecektir. Objektif olanların hepsine bugüne kadar uyduk, bundan sonra da uymaya devam edeceğiz.
OHAL UYGULAMASI
Bu süreçte hukukun işlemesi gerekiyor, herkesin hukuka saygı duyması gerekiyor ama gitmiyor gitmeyince ne yapılıyor bizde zorla getirme var ve bu zorla getirme kararı verildi. HDP’li vekiller zorla götürüldü olay bundan ibarettir. Hukuka, yargıya saygı göstermeyen ve meydan okuyan bir tavır ortaya koydular. Hukukun gereği yapıldı. Eğer bunlar gitmiş olsaydı zorla getirme kararı kesinlikle çıkması mümkün değildir. Burada HDP’li vekillere ayı bir muamele yapılması kesinlikle söz konusu değildir. Diğerlerine nasıl bir muamele yapıldıysa öyle bir muamele yapılmıştır. Tutuklama konusu mahkemenin takdirinde olan bir konudur bizim ona dair bir değerlendirme yapmamız doğru değil. Tabi kadınlar konusunda İngiliz Parlamenter Mary in sözleri var. Biz kadınlar konusunda sizlerle aynı düşünüyoruz bir defa kadının onurunu korumak ve toplum içinde daha aktif daha güçlü bir şekilde yer almasını sağlamak için Ak Parti hükümetleri olarak gerçekten çok büyük reformlar yaptık.
KADINA ŞİDDET
Bir kaçını izninizle söylemek isterim kadına karşı şiddeti önlemek için re’sen takip getirdik. Davalar şikâyetten vazgeçme ile de düşmüyor. Eskide şikâyet ederse takip ediliyordu şimdi re’sen takip getirdik. Komşusu şikâyet ettiğinde veya yoldan geçen biri görüp ihbar ettiğinde de onlara işlem yapılıyor ve ceza alıyor. Bu bizim dönemimizde yapılan yeni bir düzenleme bu kadına karşı cinayetleri önlemek için de bizim hukukumuzda en ağır ceza ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır. Kadına karşı işlenen suçları ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası kapsamına aldık. Töre cinayetlerin işlenmesi durumunu da bu kapsama soktuk. Eşe karşı, kardeşe karşı veya çocuklara karşı altsoy, üstsoya karşı cinayet işlenmesi halini ağırlaştırılmış müebbet hapis yaptık. Eşe ve kardeşe karşıyı da ilk defa Ak Parti hükümetleri yasaya koydu ve bu da bu cinayetleri önleme bakımından attığımız son derece önemli bir başka adımdır. Biz eğitimi 12 yıla çıkardık, zorunlu eğitimi çünkü erken yaşta evliliği önlemek bakımından atacağımız başka bir adım buydu bunu da yaptık. Öte yandan çocukların cinsel istismarı konusunda ki düzenleme cezasını önce 10 affedersiniz önce 8 yıl yaptık 2007’de sonra 2014’te 16 yıla çıkardık bunun cezasını. 2016’da da şuanda parlamentoda tartışmaların olduğu kanunda da 12 yaşından küçük çocuklara karşı işlenmesi halinde de 18 yıla cezayı çıkaran adım attık. Tecavüzcü ile evlenmeyi ortadan kaldıran düzenlemeler yaptık. Eski ceza kanunun da vardı bunları tamamen biz ortadan kaldırdık. Başka pek çok düzenleme yaptık hepsini uzun uzun anlatmak istemem. Bizim burada yaptığımız şey şu, yapmak istediğimiz şey şu şimdi Türkiye toplumunda evlilik yaşı bizim kanunlara göre 17 yaşından gün alan bir kişi mahkeme kararıyla, mahkeme karar verirse evlenebiliyor. 18 yaşından gün alan bir kişi de velisi muaf fakat ederse evlenebiliyor. Bazı yerlerde Roman vatandaşlarımızın daha yoğun olmak üzere bazı yerlerde bu yaşın altında aileler düğün yapıyorlar, tören yapıyorlar ve evlendiriyorlar. Biz bunu tasvip etmiyoruz. Bunu ortadan kaldırmak için mücadele ediyoruz ve yasalarımızı onun için de ağırlaştırdık ama böyle de bir maalesef Türkiye’de yaşanan bir sıkıntı var. Sonuçta aileler baskı yapıyor bu kişileri evlendiriyor kanunumuza göre de 16 yıl hapis cezasını gerektirdiği için 16 yıl ceza alıyor. Erkek içeride, kadın dışarı da bunları bu evliliğe zorlayan anne-baba da azmettirmekten onlar da ayrıca ceza alıyorlar böyle bir durumla karşı karşıyayız. Şimdi bunların çocukları da oluyor, çocukları da var şimdi biz bu mücadeleyi yapacağız. Bunda şüphe yok ama ortada da böyle bir sorun var bu mücadeleye zarar vermeden bu sorunu nasıl çözeriz bizim yaptığımız şey o. Kesinlikle tecavüzcülere af getirilmemektedir. Suçun unsurları değiştirilmemektedir, cezada indirim yapılmamaktadır. Sadece dediğim bu alanda yani bizim toplumumuzun bazı yerlerinde olan gerçeklikten ortaya çıkan bu sorunu çözmeye dönük bir adımdır.
TERÖR SORUŞTURMALARI
Türkiye soruşturmaları ve kovuşturmaları hiç şüphesiz hukuk devletinin gerekleri neyse ona göre yürütüyor ve yürütecektir. Bizde 3 dereceli yargılama var Avrupa Konseyi ülkelerinde olduğu gibi İstinaf Mahkemeleri ve Yargıtay arkasından Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru ve AİHM’e de dava açma hakları var. Böyle olduğu zaman bu yargılama süreçlerindeki bütün soruşturmadan sonra ilk derece mahkemesi, istinat mahkemesi, Yargıtay, temyiz mahkemesi, bireyse başvuru, Anayasa Mahkemesi ve nihayet AİHM süreciyle beraber bütün denetimlere açık bir süreç olacaktır. Ve bu süreçte hak ihlali olup olmadığı hem Türkiye Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru yoluyla hem de AİHM ayrıca denetleyecektir. Aleni yargılamalar ve şeffaf bir biçimde bu yürüyecektir. Bundan kimsenin endişesi olmasın ama yurt dışında örgüt üyeleri sürekli bu alanda ciddi kulisler yapıyorlar ve biz bunun yurt dışında çok ciddi yansımaları da olduğunu görüyoruz ama Türkiye şeffaf ve demokratik bir ülkedir, hukukun üstünlüğüne uyarak bu süreçleri yönetecektir. Tabi idam cezasıyla ilgili konu şu anda Türkiye’de tartışılıyor. Halkın idam cezasının terör ve darbe suçları gibi suçlarla alakalı bazı suçlarla ilgili getirilmesi talebi var bunu her gittiğimiz yerde söylüyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımız da eğer parlamento bu yönde bir anayasa değişikliği yaparsa ben bunu onaylarım dedi. Tabi Sayın Başbakan da halktan gelen böyle talepler var biz bunu görmezden gelemeyiz dedi. MHP böyle bir adım atılırsa biz buna destek veririz dedi şu anda tartışılıyor bu Türkiye’de serbest bir tartışma ortamında değerlendiriliyor ancak bu anayasa değişikliği gerektiriyor. Şu anda anayasa değişikliği konusunda Ak Parti’nin tek başına yeter sayısı burada yok, diğer partilerle anlaşması gerekir. MHP ile anlaştığında da yeter sayı oluşmuyor o zaman da halk oylamasına gidilmesi gerekiyor. Yani bu bir süreç ve sayısal yetersizlikler var nasıl bir şey çıkacak, çıkması halinde nasıl bir metin olacak şu anda benim onunla ilgili bir bilgim yok çünkü bu konu partiler arası bildiğim kadarıyla MHP ile AK Parti yetkilileri arasında da tartışılan bir konu. O çıktığı zaman bunun nasıl bir metin olacağını, kapsamının ne olacağını o zaman göreceğiz. Ama şu aşamada onu ifade etme imkanım yok. Tabi ifade hürriyeti ve soruşturmalarla ilgili yine konuşuldu. HDP’li milletvekillerinin durumu ifade edildi. Demin buna kısmen cevap verdim yani dokunulmazlık herkes için kalktı, yasanın gereklerini yerine getirmedikleri için zorla getirme kararı verildi bu sadece Türkiye’de değil tüm ülkelerde zannedersem mahkemenin davetine uymayanı hukuk devleti mahkemeye götürüyor bunun usulü her yerde farklı olabilir ama sonunda götürüyor. Türkiye de onu yapmıştır yani hukuk devletinin gereğini yapmıştır, uymayanları mahkemeye getirmiştir. Tutuklama tabi mahkemenin takdiridir bizim ona dair bir değerlendirme yapmamız yanlış olur. Sadece şunu söyleyeceğim, bizim ülkemizde PKK terör örgütü eylemler yapıyor. Bir canlı bomba terörist gidip kendini patlatıyor ve bu saldırı da onlarca insan ölüyor. Pek çok kişi de yaralanıyor. Şimdi İngiltere’de, Almanya’da, Fransa’da veya NATO üyesi herhangi bir ülkede sizin ülkenizdeki bir parlamentodaki milletvekili onlarca vatandaşı öldüren ve yüzlercesini yaralayan teröristin cenazesine gidip cenazenin tabutuna omuz verse sizin ülkenizde nasıl algılanır bu milletvekili? Ne derler ona? Şu anda bazı HDP’li milletvekilleri canlı bombaların ve o kadar insanı öldürmüş çocuk, kadın bir sürü insan öldürmüş, bunun cenazesine gidip tabutlarının altına giriyorlar. PKK terör örgütünün aleyhine şiddetle ilgili, terörle ilgili ter bir sözleri yok. Bakın Herri Batasuna kararı var AİHM’in. Orada çok net bir şekilde teröre karşı tavır koymamayı da partinin kapatılmasıyla ilgili konuda değerlendiriliyor. Burada bu yok. Belediyelerle ilgili de çok net. Mahallelerde teröristler hendek kazdılar, belediyelerin araçlarıyla kazdılar ve belediyelerin paralarını terör örgütlerine aktarıyorlar. Hangi ülkede…(Ziya Pir ile tartışıyor) Efendim bunların hepsini yapıyorsunuz, hepsini yapıyor belediyeler. Terör örgütlerine devletin gönderdiği parayı bir kamufle usulüyle, işte yargı bunu ortaya çıkarıyor. İşte yargılanıyor hepsi burada, orada çıkacaktır ve terör örgütlerine belediyenin kaynakları aktarılıyor. Patlayan araçlarda belediyenin araçları var. Yani bütün bunları bizim Türkiye’yi değerlendirirken biraz da Türkiye’nin yaşadıklarına bu noktada bakarsanız ben faydalı olacağını düşünüyorum. Tabi şu anda 3 milyon göçmen var Türkiye’de bunlarla ilgili sürecin tabi AB ile yürümesinin biz çok faydalı olduğuna inanıyoruz. Geri kabul anlaşması, vize serbestiyetiyle beraber yürürlüğe girmesi hem AB üyesi ülkeler için hem Türkiye için büyük fayda sağlayacaktır ancak şu ana kadar geri kabul ve vize serbestiyeti prensibi henüz birlikte uygulanma imkanı bulmamıştır. Birlikte uygulanırsa Türkiye bunu uygulayacaktır eğer uygulanmazsa tabi Türkiye kendine yeni bir tavır belirleyecektir orada. Bunu ifade etmek isterim. Şimdi diğer ülkeler için tehdit oluşturabilir mi dedi Kanada’dan değerli milletvekili. Elimizde Fethullah Gülen’in bu darbeyi tertip ettiğine dair bir kanıt var mı dedi. Bu konuda yeterinden fazla kanıt var, çok net. Tartışmasız kanıtlar var. Usame Bin Ladin, Dünya Ticaret Merkezini bombaladığında ABD Usame Bin Ladin’i sorumlu tuttu. ABD’nin elinde olan kanıtlardan bin kat daha fazlası terörist Gülen’in bu işi yaptığını ispat eden delil var biz o delillerin bir kısmını gönderdik bir kısmı da devam ediyor. Bunda hiç şüphe yok, sokağa çıkın Türkiye’de hangi partiye mensup olursa olsun sorun herkese deyin ki bu darbe teşebbüsünü kim yapmıştır, herkes size söyleyecektir. Bu kadar milletin şahitliği de var. Neden şahit millet? Çünkü darbeyi gerçekleştiren askerler ve bu darbeye destek verenlerin neredeyse tamamına yakını bu terör örgütü üyesi ve bunlarla irtibatlı olanlardır. Genelkurmay Başkanının çok net ifadeleri var, darbeciler beni Fethullah Gülen ile görüştürmek istediler, ben reddettim diyor. Burada hiçbir şey yok onu özellikle ifade etmek isterim, teşekkür ederim.