BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ
GÜLEN`İN İADE EDİLMESİ ÖNEMLİ

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, AK Parti Yozgat İl Danışma Meclisi Toplantısı öncesinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bozdağ’ın açıklamasından başlıklar şöyle:

BAŞKANLIK SİSTEMİ

Değişimin arifesindeyiz. Sayın Başbakanımızla, Milliyettçi Hareket Partisi Genel Başkanı sayın Bahçeli görüştüler. Daha önce de Sayın Cumhurbaşkanımızla sayın Bahçeli görüştüler. Ve görüşmelerden sonra kamuoyuna yansıyan çok pozitif açıklamalar oldu. Önümüzdeki günlerde zannedersem konu üzerinde tartışmalar somut bir metin üzerinde mutabakata dönecek. Ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne Anayasa teklifi gelecektir. 2017 yılı bu anlamda çok önemli bir reform yılı olacaktır. Tarihi bir değişim yılı olacaktır. Ben şimdiden bu sürecin heyecanını yaşıyorum. İnşallah ülkemiz, milletimiz için hayırlı olur. Türkiye’de sistem tartışmalarını bitirmek hem Türkiye’nin hem milletimizin hem de sistemin hayrınadır. Bu süreç, bu tartışmaları bitirecektir. Başkanlık sistemine milletimizin evet diyerek geçeceğine ben yürekten inanıyorum. Yeni bir hükümet sistemiyle Türkiye yoluna devam edecektir. 

FETÖ İADESİ

Tabii önce ABD seçimlerinin hayırlı olmasını diliyorum. Amerika halkı tercihini kullandı. Yeni başkanını seçti. Yeni Başkan 20 Ocak’ta görevine başlayacak. Şu anda yeni başkanın seçilmesinin yansımaları hem dünyanın değişik ülkelerinde hem de ABD’de var. Her tarafta değerlendiriliyor. Herkes kendince yapıyor. Ben bu vesileyle seçime dair bir şey söyleyeceğim. Daha önce ifade ettim. Gazete manşetleriyle anketlerle elit bazı çevrelerin halktan sadece oy istemesiyle veyahut da kamuoyu oluşturan güçlerin halkın önüne düşüp halkı yönlendirmesiyle seçim kazanılamadığını, seçimi kazandıranın halk olduğunu ABD seçimleri de bir kez daha göstermiştir. Halkın gönlünü kazanan, halkın görüşlerini etkileyenler seçimi kazanıyor. ABD’de Donald Trump öyle görünüyor ki anketçileri, manşetleri, seçkin çevreleri yenen büyük bir seçim zaferi kazandı. Esasında demokratik seçimlerin olduğu her yerde aynı sonucu görüyoruz. Manşetler hep kaybediyor. Sandıkta atılan manşetler hep kazanıyor. ABD’de de aynısı oldu. Eminim ki demokrasiye inanan herkes bu sonuçtan kendine düşen dersi alır. Manşetlerle, anketlerle değil de, elitlerin, seçkinlerin sadece desteğiyle değil de aynı zamanda halkın desteğinin sonuç belirleyici olduğunu yakinen görürler. Tabii Sayın Trump’ın başkan olmasından sonra Türkiye ABD ilişkileri ben olumlu anlamda gelişeceğine inanıyorum. Şu anda doğup oluşan iklim de bunun ön sinyallerini vermektedir. Fethullahçı terör örgütü kurucusu, yöneticisi 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsünün planlayıcısı ve uygulama emrini veren sevk ve idarecisi terörist Gülen’in iadesi konusu Türkiye ABD ilişkileri bakımından son derece önemli. Sayın Trump’un seçim kampanyasındaki ekibinden ve yakın çalışma ekibinden medyaya yansıyan açıklamalara baktığımızda terörist Gülen’in iadesi konusunda Türkiye’ye dönük olumlu şeyler açıkladıklarını gördük. Biz bunun sonucunun da olumlu olmasını bekliyoruz. Daha önce de ifade ettim. Bir de buradan ifade etmek isterim. Amerikan halkı ve ABD için Usame bin Ladin ne anlam ifade ediyorsa, Türkiye halkı ve Türkiye devleti için de Fethullah Gülen aynı anlam ifade etmektedir. O da pek çok terör suçuna bulaşmıştı. Fethullah Gülen de pek çok terör suçuna bulaşmıştır. Usame bin Ladin’in elinde de pek çok insanın kanı vardır. Terörist Gülen’in elinde de pek çok insanın kanı vardır. O nedenle Türkiye’nin terörist Gülen’in iadesi konusundaki hassasiyetinin yeni yönetim tarafından daha iyi değerlendirilmesini beklediğimizi ve Fethullah Gülen’in iadesinin iki ülke arasındaki ilişkileri daha da güçlendireceğini daha ileri noktalara taşıyacağını buradan ifade etmek isterim. Tabii yeni dönemde bu iade konusunda bizim de beklentimizin yükseldiğini buradan ifade etmekte fayda görüyorum. 

KILIÇDAROĞLUNUN AÇIKLAMALARINA CEVAP

Yani Sayın Kılıçdaroğlu herhalde AK Parti’nin kendisi hakkında şikayetini duydu ondan sonra böyle konuşuyor. Benim bildiği kadarıyla AK Parti adına Sayın Kemal Kılıçdaroğlu hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu. Soruşturma tabii kendi usulü içinde yürüyecektir. Benim Sayın Kılıçdaroğlu’na tavsiyem şu. Mahkemede elindeki delilleri sunmak için beklemesin. O iftirayı atıyor. Eğer iftira atmıyorum diyorsa o zaman elindeki delilleri medyaya versin. Basına açıklasın. Televizyonlara açıklasın. Parlamentoda açıklasın. Millete açıklasın. İşte deliller bu diye milletin önüne koysun. Ben buradan çok net ifade ediyorum. Sayın Kılıçdaroğlu büyük bir iftira atıyor. Türkiye’de terörle en etkin mücadelenin yapıldığı bir dönemde, hendekleri kazanların başına hendeği geçirirken Türkiye, hükümet bu süreci yürütürken oraya gidip hendekleri kazan teröristlere hendeklerin arkasındaki arkadaşlar diye hitap ediyor. Sayın Kılıçdaroğlu teröre destek vermemiş oluyor. Ama hendekleri kazanların başına hendekleri geçiren hükümet PKK terörüne destek vermiş oluyor.

Yani bunun anlaşılır bir yanı var mı? PKK’ya destek veren PKK’nın istediği istikamette bildiri yayınlayanlarla ilgili PKK’nın tezlerini savunup o PKK destekçilerine arka çıkıyor. Bunlar hukuka aykırı, şöyledir böyledir diye söylenmedik laf bırakmıyor. Sayın Kılıçdaroğlu PKK’ya karşı oluyor. Ve PKK’nın destekçilerini eleştiren ve bunun yanlışlığını ortaya koyan AK Parti PKK’ya destek vermiş oluyor. Bu ne biçim iştir. Öte yandan HDP’li milletvekillerinin mahkemeleri tanımayan, yargıyı tanımayan, biz tıpış tıpış gitmeyiz diyen açıklamalarına ses çıkarmıyor. Yargı zorla getirme kararı verdikten sonra da bunu eleştiriyor. Arkasından halkın tepkisi geldikten sonra da çağrıya katılmaları gerekirdi diyor. Ama öte yandan tutuklamaları yanlıştı diyor. Sırtını PKK’ya, şey PYD’ye, YPG’ye, YPJ’ye dayayanlar ve PKK’nın her türlü eylemine destek veren milletvekillerine sahip çıkıyor. Ve onların arkasında duruyor. Onlara destek veriyor. O PKK’yı desteklememiş oluyor. PKK’ya yardım yataklık yapmamış oluyor. Ve bunun karşısında duran AK Parti hükümeti PKK’ya destek vermiş oluyor. Öte yandan Cumhuriyet Halk Partili bazı milletvekilleri hendekleri kazan teröristlerin o dönemde ortaya koyduğu iddiaları araştırmak üzere gittiler. Bölgede teröre destek veren pek çok çevreyle konuştular. Ve orada orantısız güç kullanıldığına dair rapor yazdılar. Bu raporun aynısını PKK da yayınladı. PKK’nın arzusu istikametinde rapor yayınlıyor. Efendim, o zaman CHP PKK’ya destek vermemiş oluyor. PKK’yla en etkin mücadeleyi yapan hükümet PKK’ya destek vermiş oluyor. Yani bu milletin aklıyla alay etmektir. DEAŞ terör örgütüne karşı Fethullahçı terör örgütüne karşı en büyük mücadeleyi veren hükümet AK Parti hükümetidir. En büyük mücadeleyi veren devlet Türkiye devletidir. Bunu tartışmasız söylüyorum. Kim ne derse desin. Daha büyük mücadeleyi veren kim olmuş? Fethullahçı terör örgütüne karşı AK Parti hükümetinin dışında Cumhuriyetin pek çok hükümeti geldi geçti. 40 senedir bunlar var. Hangi hükümet mücadele vermiştir? CHP’nin de içinde olduğu hükümetler var. Hangileri mücadele vermiş. En büyük mücadeleyi veren hükümet AK Parti hükümetidir. Darbeye muhatap Fethullahçı terör örgütünün darbesine muhatap olan hükümet AK Parti hükümeti. Fethullahçı terör örgütünün yargı içerisindeki teröristleriyle, polis içerisindeki teröristlerinin 17-25 Aralık ön darbesine muhatap olan yine AK Parti hükümeti. Ama Fethullahçı terör örgütüyle el ele hükümete karşı mücadele eden Cumhuriyet Halk Partisi. Darbeye muhatap olan AK Parti. Onların propagandasını, onların algı operasyonlarının taşeronluğunu yapan CHP. CHP şimdi Fethullahçı terör örgütüne yardım yataklık yapmamış oluyor. AK Parti yapmış oluyor, öyle mi? Suikasta uğrayan Fethullahçı terör örgütü tarafından Türkiye’nin Cumhurbaşkanı. Hükümet AK Parti Hükümeti. Çoğunluk, AK Parti çoğunluğu. Bakıyorsunuz ne oluyor, AK Parti bunlara yardım yataklık yapmış oluyor. Bakın şu anda Fethullahçı terör örgütü mensuplarının mağduriyet edebiyatının Türkiye’de sözcülüğünü kim yapıyor? Fethullahçı terör örgütünün bu anlamda sözcülüğünü CHP yapıyor. Fethullah Gülen teröristi darbenin başarısız olduğunu anladığı an ne yaptı? Amerika’da bu bir tiyatrodur diye açıklama yaptı. Şimdi bu tiyatro açıklamasının altını doldurmaya çalışan ve bunun için delil toplayan ve bunun için uğraş veren kim? Hiç kusura bakmasın CHP yönetimi, Sayın Genel Başkan başta olmak üzere onlar. Şimdi onlar Fethullahçı terör örgütüne yardım yataklık etmemiş oluyor. Onların üzerine giden AK Parti mi yardım yataklık etmiş oluyor? DEAŞ terör örgütü daha dün açıklama yaptı dünya kadar. Türkiye’ye dönük eylemler, AK Parti’ye dönük eylemler konusunda. PKK terör örgütü pek çok il başkanımızı, ilçe başkanımızı, partilimizi, bölgede dağa kaldırdı. Bazılarını şehit etti. Buna muhatap olan AK Parti mi PKK’ya yardım yataklık ediyor? Daha dün bakın önceki gün Derik’te kaymakamımızı şehit ettiler. Bu, terörle mücadeleyi biz veriyoruz. Bölgede teröre para aktardığı değerlendirilen, teröre destek veren, hendek kazarak başka tür finans sağlayarak, başka tür destek veren belediyelere AK Parti hükümeti kayyum atayacak. Yani belediyeleri terörün destekçisi olmaktan çıkaracak. AK Parti PKK’ya destek vermiş olacak. Kayyum niye atıyorsun? Halkın seçtiğini halk ancak alır deyip bu PKK’ya para aktaran ve hendek kazan her türlü desteği sunan belediye başkanlarına sahip çıkan CHP ne olacak? PKK’ya karşı mı olmuş olacak. Milletimizin basiretine bırakıyorum. Sağduyusuna bırakıyorum. Ama Sayın Kılıçdaroğlu’na da buradan sesleniyorum. Bu yaptığı milletin aklıyla alay etmektir. Milletin zekasıyla alay etmektir. Türkiye’de Türk milletinin her bir ferdi PKK’ya DEAŞ’a, FETÖ’ye başka terör örgütlerine kimin destek verdiğini de çok iyi biliyor. Kimin bunlarla mücadele ettiğini de çok iyi biliyor. Yani bütün milletin şahitliği önünde bunlar yapılıyor. Ama buna rağmen milletin gözünün içine baka baka bir ana muhalefet partisinin genel başkanı yalan söylüyor, iftira atıyor. Ben güneş balçıkla sıvanmaz diyorum. Milletin aklıyla bu kadar alay edene millet çok büyük Osmanlı tokatlarını vakti geldiğinde yine vurur diyorum. Şu anda PKK’yla aynı istikamette hareket edenlerin işte FETÖ’yle aynı istikamette hareket edenlerin sözcülüğünü kimin yaptığını herkes görüyor, herkes biliyor. O sözcülere de layık olduğu cevabı bizden daha fazla Türk halkı verecektir. Onun yanında da gerçek CHP’li olanlar verecektir. Atatürk kalksaydı mezarından bugün CHP Genel Başkanı’nın söylediği söylemleri duysaydı ne derdi? İnönü mezarından kalksa ne derdi? Atatürk’ün izinden mi gidiyorlar? İnönü’nün izinden mi gidiyorlar? Yoksa FETÖ’nün mü, PKK’nın mı izinden gidiyorlar? Artık buna da bir karar vermesi lazım CHP’nin. Ben samimi CHP’lilerin de bunu sorguladığını görüyorum. Önümüzdeki seçimde gerçek Atatürkçü olan, İnönücü olan CHP’lilerin Sayın Kılıçdaroğlu’na sandıkta ayrı bir ders vereceklerini tahmin ediyorum. O bu yoldan yürümeye devam etsin. Ama bu yol çıkmaz yol"

Bakan Bozdağ, Yozgat Ovakent Belediyesi tarafından düzenlenen toplu açılış ve temel atma törenine de katıldı.