BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN YALOVA'DA HAKİMLERE HAKARETE TEPKİ GÖSTERDİ

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: YARGININ TEMSİLCİLERİNE BU ŞEKİLDE HAKARET Mİ OLUR?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yalova’da hakimlere hakarete bulunup, tehdit eden CHP üst yöneticileri ve milletvekilleriyle ilgili, “Yalova'da yargıya yapılan saygısızlık, mahkeme heyetine savrulan hakaretler ve teşebbüs edilen zorbalık da bunların karakterini ortaya seren bir diğer örnektir. Bu ne haldir ya? Sen nasıl milletvekilisin veya milletvekillerisiniz? Ya yargının temsilcilerine bu şekilde hakaret mi olur? Anayasada bunlarla ilgili yasal düzenlemeler belli, bunların takipçisi olacağız. Bunların hesabını yargıyla beraber soracağız, sorduracağız.” dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde AK Parti Grup Toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çözülen başörtüsü meselesinin bir gece yarısı tekrar gündeme getirildiğini ve bu hususta Anayasa değişikliği teklifi hazırlandığını hatırlatarak, “CHP ve şürekasının bu oyununa başörtülü ve başı açık tüm kadınlarımızın kılık kıyafet özgürlükleriyle birlikte ailenin korunmasını esas alan Anayasa değişikliği teklifimizde karşılık verdik.” İfadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından bazı bölümler şu şekilde:

BAŞÖRTÜSÜ KONUSUNU KABUK BAĞLAMIŞ YARALARI DEŞME PAHASINA BİR GECE YARISI TEKRAR GÜNDEME TAŞIDILAR

Öyle ki bizim uğruna ömrümüzü verip kendilerine rağmen çözüme kavuşturduğumuz başörtüsü konusunu kabuk bağlamış yaraları deşme pahasına bir gece yarısı tekrar gündeme taşıdılar. Bunu da içerisinde türlü sinsiliklerin, tuzakların, sapkınlıkları meşrulaştıran belirsiz ifadelerin olduğu bir yasa teklifiyle yaptılar. Biz de, CHP ve şürekasının bu oyununa başörtülü ve başı açık tüm kadınlarımızın kılık kıyafet özgürlükleriyle birlikte ailenin korunmasını esas alan Anayasa değişikliği teklifimizde karşılık verdik. Bu aralar başörtülü hanım kardeşlerimize maşallah rozet takma yarışına girdi. Önümüzdeki seçimlerde başörtülü aday da çıkarırlarsa şaşmayın. Buna yönelik adımlar atacaklar. Bugüne kadar niye yoktular? Çünkü onların cibilliyetinde bu yok. Ruhlarında böyle bir şey yok. Daha düne kadar genel başkan yardımcısı sıfatıyla partinizde olan hanımefendinin ikna odalarında kızlarımıza neler çektirdiğini siz nerelere kaçıracaksınız ya? Bunları nasıl yok farz edeceksiniz ya? Üniversitelerimizin kapısında kızlarımızın başörtülerini açtıran siz değil miydiniz ya? İşte o hanım ikna odalarının kurucusu kızlarımıza az mı çektirdi? Ve bizim polis kardeşlerimizi de acımasız bir şekilde kullandılar. Ve kızlarımızın başlarından başörtülerini çekip alarak onlara zulmettiler. Bunları sen bize nasıl unutturacaksın? Bay Kemal biz bunları unutmayız. Biz bunları unutmayız. Bütün bunlara rağmen sıkıysa önümüzdeki seçimde hadi bakalım adayları koy. Koy, seni de görelim. Sizin geçmişteki ağa babalarınız Meclis’ten başörtülü kızlarımızı dışarı atmanın gayreti içindeydi. Kovdular Meclis’ten. Kimi? Seçilmişi. Hani demokrasi? Hani hak ve özgürlükler? Siz onları yaptınız. Ama biz de Meclisimize Elhamdülillah başörtülü kızlarımızı koymak suretiyle size ders verdik ders.

BU TEKLİF BAŞÖRTÜSÜ MESELESİNİ BİR DAHA AÇILMAMAK ÜZERE MİLLETİMİZİN GÜNDEMİNDEN ÇIKARTACAK

Çünkü biz şuna inanmıştık “Hak verilmez alınır” diyorduk ve bu hakkı eninde sonunda aldık. Bu millet bize bu görevi verdi ve geldik. Bu göreve geldikten sonra da yavaş yavaş tuttuk hanım kardeşlerimizin bu haklarını kendilerine iade ettik. Arkadaşlarımız, hazırlıklarını tamamladığımız Anayasa değişikliği teklifimizi, Cumhur İttifakı ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi ile ve Meclis’te grubu bulunan diğer siyasi partilerle görüşmeye başlıyorlar ve Cumhur İttifakı olarak Milliyetçi Hareket Parti ile yetkilisi arkadaşlarımızla arkadaşlarımız şu anda görüşmelerini yapacaklar ve bu görüşmelerden sonra inşallah bugün tamamlanacak görüşmelerin akabinde teklifimize nihai halini verip Meclis’e sunacağız. Bu teklifin başörtüsü meselesini bir daha açılmamak üzere milletimizin gündeminden çıkartma yanında, muhalefet için de bir turnusol kağıdı olacağına inanıyorum. Hadi görelim bakalım. Teklif görüşmeleri başlayınca kimin demokrasiden, özgürlüklerden ve aileden, kimin de faşizmden ve sapkınlıktan yana olduğu görülecektir. Bizim beklentimiz, siyasi görüşü ve partisini ne olursa olsun milletimizin iradesini temsilen mecliste bulunan her milletvekilinin ben inanıyorum ki bu teklifi destekleyeceğidir.

Bilhassa başörtüsünü Bay Kemal sana sesleniyorum. “Bir metrelik bez parçası” diyerek aşağılayan sen değil miydin ya? Sen bunları unutturmaya çalışıyorsun ama televizyonların arşivleri bunları unutturmuyor.

MAHKEME HEYETİNE TEŞEBBÜS EDİLEN ZORBALIK BUNLARIN KARAKTERİNİ ORTAYA SEREN BİR DİĞER ÖRNEKTİR

Yalova'da yargıya yapılan saygısızlık, mahkeme heyetine savrulan hakaretler ve teşebbüs edilen zorbalık da bunların karakterini ortaya seren bir diğer örnektir. Bu ne haldir ya? Sen nasıl milletvekilisin veya milletvekillerisiniz? Ya yargının temsilcilerine bu şekilde hakaret mi olur? Anayasada bunlarla ilgili yasal düzenlemeler belli, bunların takipçisi olacağız. Bunların hesabını yargıyla beraber soracağız, sorduracağız.

TBMM’NİN YARGIYA YÖNELİK BU KABUL EDİLEMEZ TAVIR KARŞISINDA ÜZERİNE DÜŞENİ YAPACAĞINA İNANIYORUM

Yargının kararlarını beğenmeyip eleştirmek başka bir şeydir. Doğrudan yargı kurumuna ve oradaki temsilcilerine hakaret etmek, saldırı teşebbüsünde bulunmak başka bir şeydir. İlkinin demokraside yeri vardır, ikincisi ise düpedüz faşizmdir. Yasama organı, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yargıya yönelik bu kabul edilemez tavır karşısında üzerine düşeni yapacağına inanıyorum. Bu kişilerin yürütme organına, onun temsilcisi olan şahsımıza ve kalbimizdeki bakanlarımıza yönelik yalan, iftira, hakaret üzerine kurulu hezeyanlarını saymıyorum bile. Şayet Yalova'daki utanç tablosunun müsebbipleri konusunda gerekenler yapılmazsa, yine söylüyorum demokrasinin temel kurallarından olan güçler ayrılığı ilkesi derin bir yara almış olacaktır. Meclisimizin tüm grupları ve mensuplarıyla bu hususta üzerine düşeni süratle yerine getirmesini bekliyoruz.