BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ
BOZDAĞ, KONYA'DA DEMOKRASİ VE ŞEHİTLER MİTİNGİNDE

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Konya'da "Demokrasi ve Şehitler Mitingi"ne katılarak binlerce Konya'lıya hitap etti. Mevlana Meydanı'nda toplanan Konyalı'lara hitap eden Bozdağ'ın konuşmasındaki önemli bölümler şunlar:

“İlk defa, TSK'nın içinde yuvalanmış bugüne kadar din ve eğitim konularıyla kendini tanıtan bir yapının bir terör örgütüne nasıl döndüğüne, orduyu milletin ordusu olmaktan çıkarıp FETÖ'nün ordusuna nasıl dönüştürdüğüne, bu milletin evlatlarını anasına, babasına, ailesine acımadan nasıl kurşun sıkacak bir canavara dönüştüğüne ve Türk ordusunu nasıl etkisiz hale getirdiğine hep beraber şahit olduk.


15 Temmuz akşamı Pensilvanya'da ABD'nin kucağında oturan Fetullahçı Terör Örgütü'nün elebaşı Fetullah Gülen'in emir ve komutasına bağlı TSK içerisinde yuvalanmış Mehmetçiğin elbisesini giymiş bir gurup FETÖ'cü terörist ve onlara eklemlenen bazı hainlerce, halkın vergileriyle alınan tanklar, helikopterler, uçaklar kullanılmak suretiyle büyük bir darbe teşebbüsüne kalkışılmıştır. İlk defa, TSK'nın içinde yuvalanmış bugüne kadar din ve eğitim konularıyla kendini tanıtan bir yapının bir terör örgütüne nasıl döndüğüne, orduyu milletin ordusu olmaktan çıkarıp FETÖ'nün ordusuna nasıl dönüştürdüğüne, bu milletin evlatlarını anasına, babasına, ailesine acımadan nasıl kurşun sıkacak bir canavara dönüştüğüne ve Türk ordusunu nasıl etkisiz hale getirdiğine hep beraber şahit olduk. İlk defa, Türkiye'nin cumhurbaşkanına suikast girişiminde bulunuldu. Bunlar Türkiye'nin lideri Tayyip Erdoğan'ı infaz edersek kimse sokaklara çıkma cesaretini gösteremez ve biz amacımıza kısa yoldan ulaşırız diye düşündüler. Rastgele değil, düşünülmüş, ince ince çalışılmış bir planı hayata geçirdiler.
 
52 yavrumuzu şehit verdik. Yetmedi Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nı F16 jetleriyle bombaladılar. MİT'i, devletin binalarını bombaladılar. Halkın üzerine tankları sürdüler, tankın altında şehit olan kardeşlerimiz, yaralanan evlatlarımız oldu. MİT'e saatlerce saldırdılar. Emniyet binalarına, jandarmaya saldırdılar. Darbeciler ve onları destekleyen dış güçler, biz bunları yaparsak Türk milletini teslim alır kölemiz olan haşhaşilerle beraber istediğimizi Türkiye'de yaparız derler. Ama Allah'ı hesap edemediler.


DARBE BAŞARILI OLSAYDI
Eğer 15 Temmuz başarılı olsaydı ne olurdu? Herkes şapkasını önüne koyup buna bakması lazım. 15 Temmuz başarılı olsaydı sadece FETÖ’nun köpekleri bu ülkeye sahip olmaz, onun tasmasını, ipini elinde tutanlar bu ülkenin hakimi olurdu. Türkiye istikrarını ve istikbalini kaybeder ve bir manda yönetimine adeta girerdi, bambaşka olurdu. Her olayda Türkiye’nin çıkarları değil, bu darbeyi yaptıranları çıkarları esas alınırdı. İki, Türkiye’nin rejimi değişir, FETÖ’nün daha doğrusu onu kullananların öngördüğü bir rejim gelirdi. Üç, dinde Avrupalıların istediği anlamda reformu din adına bu adamlara yaptırırlardı, bambaşka şeyler ortaya çıkardı. Doğu ve Güneydoğu'da Suriye'nin, Irak'ın kuzeyinde yaptıkları gibi bin yıldır kardeş olduğumuz Kürtlerle aramaza nifak sokup ülkemizi bölmüşlerdi. Alevi-Sünni, Kürt-Türk bu millet birbirine düşer ve iç çatışma olurdu. Siz bölünmeyi, rejim değişikliğini, kardeş kavgasını, dinde reformu önlediniz, bu millete, bu ülkeye yapılacak nice kötülükleri siz önlediniz. Allah hepinizden razı olsun. 15 Temmuz’a asla unutmayacağız, unutturmayacağız ki bir daha böyle 15 Temmuzlar yaşanmasın.

 

 

ASKERİ DARBELERİN OLMAYACAĞI SİSTEM
Artık askeri darbelerin olmayacağı bir sistem kurmak bizim namus borcumuzdur. Allah’ın izniyle bunun gerekleriyle ilgili adımlarını atıyor, atmaya da devam edeceğiz. Sistem darbeci üreten, darbe üreten sistemden çıkacak. O nedenle YAŞ'ın yapısına müdahale ettik. O nedenle kuvvet komutanlarını Milli Savunma Bakanlığına bağladık. O nedenle Milli Savunma Üniversitesi kurduk. Demokrasimiz güçlü olsun, milletin iradesi tehlike ve tehdit altına girmesin diye adımlar attık. Bundan sonrada sizlerin duası yanımızda olduğu sürece bu adımları atmaya devam edeceğiz. İster emir komutayla olsun, ister emir komuta dışında olsun. İster FETÖ'nün uşakları yapsın, ister başkaları yapsın darbelerin her türlüsü ihanettir, kötüdür. Asla tasvip edilemez.
 
Devlet, millet, ezan, bayrak ve cami bunlar bizim ortak değerlerimiz. Bunlara kim el uzatırsa onun karşısında 79 milyon tek yürek, tek bilek olduk. Her daim mücadele ettik. Şimdi onların yanına demokrasi, insan hakları, milli irade ve hukukun üstünlüğü gibi insanın onurlu bir şekilde yaşaması için gerekli olan evrensel değerler de ilave edilmiştir. Bundan sonra Türkiye'de demokrasi tehlikeye girdi diye hiçkimse söylenmesin. Çünkü demokrasi ve insan hakları tehlikeye girdiği zaman ölümüne müdafaa eden 79 milyon aziz bir millet var.

DARBEYE KARŞI ÖLÜMÜNE DİK DURDUK
Darbenin karşısında iktidarıyla muhalefetiyle Cumhurbaşkanıyla ölümüne dik duran bir millet oluştu, bu çok önemli. Medya da sivil toplum da beraber oldu. Halk görüşlerini farklılıklarını bir tarafa bırakıp, meydana geldi ve ölmeye karar verdi. Tankların üstüne ölümüne giderken, tankların altına ölümüne yattılar. 'Bugün şehit olmayacağım da ne zaman şehit olacağım' düşüncesiyle gözünü kırpmadan bu canilerin üzerine gittiler. Bir olduk, iri olduk, diri olduk ve hep birlikte Türkiye olduk. Onun için yenemediler onun için kaybettiler. Bundan sonra da kaybetmeye mahkum olacaklardır. 15 temmuz 2016'yı lütfen unutmayalım, unutturmayalım. O gece darbe teşebbüsü oluyor. Batı suskun, ABD suskun, herkes ne olacak kim kazacak ona bakıyorlar. Herkes ne olacak, kim kazanacak ona bakıyorlar. Millet sokağa çıkıp, demokrasiye hukukun üstünlüğüne milli iradeye sahip çıkıp halkın gücü tankın gücünü alt edince, millet zafer kazanınca, kısık seslerle konuşmaya başladılar."