BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ
BOZDAĞ: DAEŞ İSLAM DÜŞMANIDIR

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mezuniyet Töreni’ne katıldı. Mezuniyet töreninde konuşan Adalet Bakanı Bozdağ, hukuk fakültelerinin önemine dikkat çekti.

Hukuk konusunda en büyük istihdamı Adalet Bakanlığı’nın sağladığını belirten Bozdağ, “Hukuk alanda yaşanan sorunların birinci derecede muhatabı Adalet Bakanlığı. Eksiklikleri en iyi gören ve bunların tamamlanması için neler yapılması gerektiğini hayatın pratikleri arasında yaşayan bakanlık biziz. O nedenle hukuk eğitimi konusunda YÖK’le yeni dönemde yeni çalışmalar yapma kararı aldık.”dedi.

Tören sonrası gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da cevaplandıran Bakan Bozdağ, Fransa’da meydana gelen terör saldırısını şiddetle ve nefretle kınayarak, Fransa halkına ve Fransa’ya taziyelerini iletti.

Bakan Bozdağ, şunları söyledi:

FRANSA CUMHURBAŞKANI HOLLANDE’IN “İSLAMİ TERÖR” AÇIKLAMASINA TEPKİ

Fransa’da meydana gelen terör saldırısını, saldırıyı gerçekleştiren teröristleri ve saldırı emrini veren terör örgütlerini şiddetle ve nefretle kınıyorum. Fransız halkının acılarını paylaşıyorum. Fransız halkına ve Fransa’ya taziyelerimi iletiyorum. Yaralılara da acil şifalar diliyorum. Fransa’da yaşanan terör saldırısı da göstermiştir ki terörün hedefi ve etkisi eylem yaptığı eylemi yapan örgütün adı ne olursa olsun terör terördür. Terör insanlık suçudur, insanlık düşmanıdır. Onun için teröre karşı uluslararası toplumun ittifak ve dayanışma içinde olması ve birlikte mücadele etmesi gerekmektedir. Ama maalesef uluslararası toplum terör karşısında bir dayanışmayı bugüne kadar göstermemiştir, gösterememiştir. Uluslararası toplum eğer bir dayanışma içerisine girer, terörü ayrımsız amasız fakatsız ancaksız lakinsiz bir şekilde mücadele edilecek bir olgu olarak görürlerse bunda mutlaka başarı elde edilecektir.

Ama maalesef bazı ülkeler, bazı uluslararası örgütler, bazı yapılar terör örgütleri arasında terörün hedeflerine göre eylem yaptığı yere göre, terör gerekçelerine göre, örgütlerin adlarına göre ayrım yapmaktadırlar. Bu ayrım sürdüğü sürece terör ir şekilde can almaya devam edecektir. Bu ikircikli yaklaşık sürdüğü sürece de terör can yakacaktır. Avrupa Birliği’ne üye ülkeler, özellikle AB ülkeleri terör örgütlerine desteklerini çok aleni. Avrupa Parlamentosu’nda PKK’nın, PYD’nin sergisi, yine orada başka başka gösteriler, para kaynakları, STK’lar, teröre terörist devşiren çalışmalar, bunu hepimiz görüyoruz. Bütün dünyanın gözü önünde terör örgütlerine ve teröristlere destek veriliyor. Her zaman söylüyoruz. Buna bir son verin. Buna bir son verin çünkü Türkiye’ye terör eylemi yapanlar, gün gelir size de yaparlar. Teröristlere müsamaha akrebe müsamaha gibidir, yılana müsamaha gibidir. Yılan okşayarak yılanlıktan çıkmaz. Hemen fırsat bulur bulmaz sokar. Nitekim öyle de oluyor. O yüzden Türkiye haklı bir şekilde hep söylüyorum terörün rengi, dili, dini, vatanı, memleketi olmaz. Birlikte mücadele edelim. Ama maalesef Türkiye terörle mücadelesinde hep yalnız bırakılmıştır. Hala da aynı şekildedir. Türkiye’de terör eylemi yapanlara destek verilmektedir. Bu insan hakları adına, ifade hürriyeti adına terör örgütlerine destek çıkılmaktadır. Onun için artık bunu farklı bir şekilde herkesin ele alması lazım. Terör örgütleri insan hakları, ifade hürriyeti kapsamında değerlendirilecek yaklaşımları hepimizin terk etmesi,  terörün anladığı dilden terörle mücadele konusunda uluslararası toplumun dayanışma içinde olması lazımdır.

Öte yandan İslam’la terörü yan yana koymak, İslam’la terörü ilişkilendirmek eğer bilerek yapılıyorsa bu bir İslam düşmanlığıdır. Yok bilmeyerek yapılıyorsa bu bir cehalettir. Bir defa DEAŞ terör örgütü İslam düşmanı bir terör örgütüdür. Müslümanların İslam’dan uzaklaşmasını sağladığı gibi Müslüman olmayanların da İslam’dan nefret etmesini sağlayan bir terör örgütüdür. İslam’ı bilen, İslam'la uzaktan yakından bilgiye dayalı bir ilişkisi olan hiç kimse DEAŞ terör örgütüne sempatiyle bakamaz. DEAŞ terör örgütü bir kez daha söylüyorum, İslam’dan ve Müslümanlardan ve aynı zamanda bütün diğer insanları soğutmak, ayrıca Müslümanları İslam’dan soğutmak, uzaklaştırmak için uluslararası bir takım siyasal projeleri hayata geçirmek proje bir terör örgütüdür. Her zaman söylüyorum. İki senede bir terör örgütü dünyanın 145 ülkesinden terörist devşirecek bu nasıl olur?

Yani Türkiye’nin bu kadar üniversitesi var. Her ülkenin dilini bilen Türkiye’de insan yok. Bu kadar ülkede terörizme insanları inandıracak. Ölmeye, öldürmeye ikna edecek, oradan Suriye’ye getirecek, Fransa’ya götürecek eylem yaptıracak. Bu bir terör örgütünün çapını aşan bir şey. Çok net bir şekilde bu projeye destek verenler, bunu bir şekilde hesabını yapmalıdır. Destek verenler bu projenin hesabını vermesi lazım. DEAŞ’a karşı mücadeleyi Türkiye veriyor. Bundan sonra da vermeye devam edecektir.

Bir de dikkatinizi çekerim. DEAŞ terör örgütü hangi ülkelerde eylem yapıyor? Bir Türkiye’de eylem yapıyor, iki Fransa’da eylem yapıyor. Bir de Brüksel’de eylem yaptı. Onun dışında sürekli eylem yaptığı üçüncü bir ülke var mı? Bangladeş’te bir eylem geçenlerde oldu. Ama baktığımızda Türkiye’de ve Fransa’da sürekli eylem yapıyor. DEAŞ terör örgütüyle mücadele ettiğini söyleyen çok fazla ülke var. Onların ülkelerinde bir eylem var mı, görüyor musunuz? Bunun üzerinde de herkesin düşünmesinde fayda var. Neden DEAŞ terör örgütü Fransa’da eylem yapıyor, neden Türkiye’de eylem yapıyor. Öte yandan DEAŞ’la mücadele ettiğini söyleyen pek çok ülke var. O ülkelerin hiçbirisinde bir tane eylemi yok. Türkiye’deki eylem yapıyor, Fransa’da yapıyor. Bunun üzerinde de düşünmekte fayda var.

Ben sayın Hollande’ı ve Avrupa Birliği liderlerini de İslam hakkında bilgisizce konuşmaktan, saygısızca konuşmaktan uzak durmaya, bilenlere sormaya ve o bilenlerin bilgisine göre hareket etmeye ve konuşmaya davet ediyorum. Biz Breivik, Norveç’te 70’ten fazla insanı öldürdüğü zaman Hristiyan terör örgütü, Hristiyan terörizmi diye bir ifadeyi hiçbir zaman kullanmadık. Müslümanların içerisinde yanlış yapanlar elbette olabilir. O onu bağlar. Ama İslam’a bunu mal etmek, bütün Müslümanlara bunu mal etmek fevkalade yanlıştır. İslam’ı bilmemekten kaynaklıdır ya da İslam karşıtlığından kaynaklı bir yaklaşımdır. Bu yaklaşık kimse fayda vermez. İslam’a ve dinlere herkesin saygı duyması ve bu saygı esaslı dili, üslubu benimsemesi lazım. Ben İslam’ı terörle özdeşleştiren herkesi kınıyorum.

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN KONUŞMASINA TEPKİ

Ben sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu akıllı bir siyasetçi zannediyordum ama sayın Kılıçdaroğlu maalesef akıl tutulması içerisinde olan bir siyasetçi. Yani bunu akıllı, sağduyulu bir insanın bırakın ifade etmeyi, aklının ucundan dahi geçirmesi kabul edilemez bir şey. Böyle bir şey olabilir mi? Bu Türkiye’ye de iftiradır, Türk hükümetine de iftiradır. Fransa’da bir terör saldırısı oluyor. Terör saldırısını gerçekleştiren Fransız vatandaşı, orada bir eylem oluyor. Türkiye’deki iktidar düşmanlığı, iktidar karşıtlığı herkesi uyuşturmuş durumda. Özellikle Sayın CHP Genel Başkanı oradaki saldırıdan Türkiye’yi sorumlu tutacak kadar sağduyusunu kaybetmiş durumda. Aklı selimini kaybetmiş durumda. Millet gülüyor. Yani şimdi Türkiye’de gelip Merasim Sokak’ta DEAŞ bomba patlatacak, bundan Türkiye sorumlu olacak, Fransa’da bomba patlatacak bundan Türkiye sorumlu olacak. Türkiye DEAŞ’le en etkin şekilde mücadele ediyor, DEAŞ’ın İslam düşmanı din düşmanı Türkiye düşmanı, Müslüman düşmanı olduğunu söylüyor. Proje bir örgüt olduğunu söylüyor. Devlet bütün imkanlarıyla DEAŞ’la mücadele ediyor ama öte yandan bakıyorsunuz Türkiye’nin ana muhalefeti Türkiye’yi ve DEAŞ terör örgütüne yardım etmekle itham ediyor. Bu uluslararası bir projedir, Türkiye’yi DEAŞ’le yan yana getirmek. Sayın Kılıçdaroğlu da bu uluslararası projenin Türkiye’deki taşeronluğunu yapmaktadır. Bu büyük bir iftiradır. Hem paralel alçakların iftirası hem PKK terör örgütünün iftirası hem dışardaki Türkiye düşmanlarının iftirası. Ve aynı şekilde Türkiye’nin içerisinde de bilerek bilmeyerek buna taşeronluk yapan, çanak tutanlar var. Ben Sayın Kılıçdaroğlu’nu bu Türkiye düşmanlarıyla aynı safta durmaktan uzak durmasını ve Türkiye’nin ana muhalefet liderinin sağduyulu davranmasını bekliyorum.