Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Türkiye'de hukuk fakültesi mezunu olmadan, hakim sınavını kazanmadan, hakimlik adaylığını, stajını yapmadan binlerce kişinin yargılama yaptığını ve mahkeme gibi karar verdiğini belirterek, “Yargıyı yargıya bırakalım. Yargısız infaz yapmayalım. Yargı kendi kararını adil bir şekilde verecektir. Hakim, delile göre karar verir. Hakimlerin yerine geçip karar verme yargıya, ülkemize en büyük haksızlık olur" dedi.
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin 2020-2021 Akademik Yılı mezuniyet törenine katılan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, mezuniyet coşkusu yaşayan tüm öğrencileri tebrik ederek, mesleki hayatlarında başarı diledi.
YIL SONUNDA 1000 HAKİM SAVCI ALACAĞIZ
Eğitim ve öğrenimin bir ömür boyu devam eden bir süreç olduğunu belirten Bakan Gül, buradan mezun olan öğrencilerin hakim, savcı, avukat ve farklı meslek gruplarına gireceklerini söyledi. Yıl sonunda hakim savcı alımı yapılacağı müjdesini veren Adalet Bakanı Gül, “Bu vesileyle şunu da söyleyeyim genç arkadaşlarıma, tarihini bilahare tam olarak bildireceğiz ama şimdiden hazırlansınlar diye, anne babalar da buradayken söyleyeyim yıl sonunda hakim savcı alımı yapacağız. O yüzden şimdiden çalışmaya başlayın arkadaşlar. Sizleri hakim savcı olarak da görmek isteriz. Tüm hukuk mezunu arkadaşlarıma buradan bu duyuruyu da yapmış olayım. Yıl sonunda bin kişi hukuk fakültesi mezunlarından, avukatlıktan, idari yargı hakimliği ve adli yargı için hakim savcı alımı inşallah gerçekleşmiş olacak” dedi.
Mezun olan öğrencilere, Mecelle’de ifade edilen hakimlik tanımının meslek hayatları boyunca daima bir prensip olarak akıllarında tutmaları tavsiyesinde bulunan Bakan Gül, “Mecelle’de hakimi tanımlarken ‘hakîm; fehîm, müstakîm, emîn, mekîn ve metîn’ olarak tarif edilir. Yani hakim bilgedir, anlayış sahibidir, basiret sahibidir, saygındır, güvenilirdir, dosdoğrudur, hiç kimsenin önünde eğilmez ve metin sağlam bir karakterdir diye tanımlanmıştır. İşte sizler de bu mesleğe girdiğinizde bu anlayış içerisinde olacağınıza inanıyorum.” diye konuştu.
SAVUNMA HAKKI KUTSALDIR
Savunma hakkını ifa eden avukatlık mesleğini de mezunların tercih edeceğini belirten Bakan Gül, “Savunma hakkı kutsaldır ve yargının en önemli alanıdır. Burada da mutlaka kendinizi yenilemeyi, sürekli okumayı, içtihatları ve doktrinleri yakından takip etmeyi sizlere tavsiye ederim. Hangi davaya bakıyorsun denildiğinde, ya ne tür dava olursa bakarım diye değil, konusunda uzmanlaşmış olarak kendinizi yetiştirmenizde çok büyük bir fayda var” dedi.
YARGI YOLUNU BENİMSEMENİZ SİZİ ADİL KARARLARA ULAŞTIRACAKTIR
Hukuk ve hukukçuluğun kanunların, yazılı kuralların ezberlenmesi değil, metodolojiye ve muhakemeye sahip olma yeteneği olduğunu belirten Adalet Bakanı Gül, yorumlama yaparken hukukun üstünlüğüne daima dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Bakan Gül, “Yargı jüristokrasisine ulaşmamak, yargısal aktivizme ulaşmamak en önemli amacınız olsun. Yargılama yaparken bir yargıç kendi sınav kağıdına puan veren bir öğrenci gibi hayatı boyunca o dosyayla yine kendisi değerlendirme yapacak ve bu değerlendirmeyi yaparken de delilden sanığa giden yargı yolunu benimsemeniz sizi adil kararlara ulaştıracaktır. Mesleğe başladığınızda özellikle toplumsal hassasiyetin yüksek olduğu bazı olaylarda adil karara ulaşma gayretinizin yanında dosyadan, delilden haberi olmayanların, bilgisi olmayanların yürüttüğü peşin kampanyalarla da muhatap olacaksınız.” diye konuştu.
HAKİMLERİN YERİNE GEÇİP KARAR VERMEK YARGIYA, ÜLKEMİZE EN BÜYÜK HAKSIZLIK OLUR
Sınavları kazanıp hakim, savcı, avukat, öğretim görevlisi olmak için bekleyen, 4-5 yıl diz çöküp hukuk fakültesinden mezun olan gençlerin bulunduğunu belirten Bakan Gül, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ama görüyoruz ki Türkiye’de hukuk fakültesi mezunu olmadan, hakimlik sınavını kazanmadan, binlerce hakim var, yargılama yapıyor, infaz yapıyor, mahkeme gibi karar veriyor. Yargıyı yargıya bırakalım, yargısız infaz yapmayalım. Hakim, delile göre karar verir. Hakimlerin yerine geçip, karar verme yargıya en büyük haksızlık olur. Ülkemize en büyük haksızlık olur. Yargıyı yargıya bırakalım yargı kendi kararını adil bir şekilde verecektir. Türkiye’deki toplumsal hassasiyet neyse, bizim hakim savcılarımız da bir annedir, babadır, eştir. Yani ‘toplumda herkeste hassasiyet var, hakim savcılar bu tür toplumsal konularda duyarsız’ demek büyük bir haksızlık olur. Tek farkı var, hakim savcı o dosya hakkında bilgi sahibidir. O dosyanın delilini o biliyor.”
ANAYASANIN VERMEDİĞİ YETKİYİ KİMSENİN KULLANMA HAKKI YOKTUR
Anayasanın yürüyen bir dava hakkında konuşma yetkisini kimseye vermediğini belirten Bakan Gül, “Anayasanın vermediği yetkiyi kimsenin kullanmaya hakkı yoktur. Hakim karar verir, hakim kararı yanlış mı verdi bir üst merci var, itiraz etme yetkisi var. Avukat olduğunuzda da, taraf olduğunuzda lütfen dosyanın dışında bir manipülasyona, dosyadan ayrılmadan yargılamaya sahip çıkın. Hakim savcı olduğunuzda da yine dosya neyi emrediyorsa ona karar verin. Bunu yaparken de milletimizin sizden beklentisi adil kararı makul sürede vermektir. Kim olursa olsun, ben de olsam aynı kararı verirdim dedirtebiliyorsanız, işte orada hakim savcılar da yine görevini yapmış demektir. Dolayısıyla biz toplumsal duyarlılığımızı elbette takip edeceğiz, elbette kamusal eleştiri yapacağız ama bunu yaparken hakim savcıya tavsiye, telkin, yürüyen dava hakkında görüşte bulunma hususunda hassasiyeti yerine getirmemiz lazım.” dedi.
AKLINIZI, VİCDANINIZI VE MUHAKEMENİZİ KİMSEYE KİRAYA VERMEYİN
Adalet Bakanı Gül, 15 Temmuz darbe girişiminde olduğu gibi aklı, vicdanı ve muhakemeyi değersizleştirip ideolojisine kurban edenlerin bu ülkeye en büyük ihaneti yaptığını söyledi. Mezun olan öğrencilerin Anayasa ve hukuktan şaşmayacağına inandığını belirten Bakan Gül, şunları söyledi:
“Aklınızı, muhakemenizi, vicdanınızı hiç kimseye kiralık vermeyin. Bunu yapanların, bu hainlerin, bu zalimlerin 15 Temmuz’da Anayasayı, kanunları değil sözde abilerini, ablalarını dinleyenlerin hukuka ve bu ülkeye neler yaptığını tüm Türkiye ve tüm dünya gördü. Aklı, vicdanı, muhakemeyi değersizleştirip ideolojisine kurban edenler bu ülkeye en büyük ihaneti yapmışlardır. O yüzden sevgili gençler, adalet mekanizmasının araçsallaştırılmasına asla izin vermeden aklınızı, vicdanınızı muhakememizi, kimseye kiraya vermeden meslek hayatınız boyunca Anayasa ve hukuktan asla şaşmayacağınıza sonuna kadar inanıyorum.”
BİR MASUMUN ELİNİ TUTUN, MAĞDURUN GÖZYAŞINI SİLİN, KİMSENİN ÖNÜNDE EĞİLMEYİN
Mezun olan öğrencilere meslek hayatları boyunca başarılar dileyen Adalet Bakanı Gül, “Ben bugün hukuk fakültesinden, Ankara Hukuk’tan mezun olmuş gibi sizlerle bu heyecanı paylaşıyorum sizlere meslek hayatınız boyunca başarılar diliyorum. Bir masumun elini tutun, bir mağdurun gözyaşını silin, hakkı tutup kaldırın, kimsenin önünde eğilmeyin, Anayasanın ve hukukun önünde eğilin. Yolunuz açık olsun” dedi.
Danıştay Başkanı Zeki Yiğit de yaptığı konuşmada, "Milletimizin köklü tarihi boyunca geliştirdiği değerlere uyum içinde, vicdanınızın rehberliği eşliğinde, hakkaniyete dayalı bir anlayışla her birinizin birer hakim savcı veya avukat olarak Türk yargısına hizmet edeceğine, hukuk devletinin daha da güçlenmesi ve adaletin daima üstün tutulması için çalışacağına gönülden inanıyorum" dedi.
Sayıştay Başkanı Metin Yener, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Aydınlı ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci ailesinin katıldığı törende, Bakan Gül ve beraberindekiler dereceye giren öğrencilere plaket ve diplomalarını verdi. Mezuniyet töreni, kep atma töreniyle son buldu.