Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, kadına yönelik şiddetle mücadele hususunda ilgili tüm kurumların çalışmalarını sürdürdüğünü belirterek, “Kadına karşı şiddet, insanlık ailesine yapılmış şiddettir. Şiddeti meşru göstermeye çalışan her türlü davranışın ve yaklaşımın karşısında en güçlü şekilde durmaya devam edeceğiz” dedi.
75. Yıl Huzurevi Toplantı Salonu'nda, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede 2022 Yılı Yol Haritası konusunda ilgili bakanlarla düzenlenen basın toplantısında konuşan Adalet Bakanı Gül, şiddet mağduru kadının adli süreçlerde yeni mağduriyetler yaşamaması için önemli adımlar atıldığını vurguladı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koordinasyonunda, Adalet, İçişleri, Sağlık, Milli Eğitim Bakanlıkları ve Diyanet İşleri Başkanlığı işbirliği ile hazırlanıp yürürlüğe konulan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4’üncü Ulusal Eylem Planı doğrultusunda gerçekleştirilen toplantıda, geçtiğimiz yılın faaliyetleri değerlendirilerek kadına şiddetle mücadelede bu yıl izlenecek yol haritası kamuoyuyla paylaşıldı.
KADINA YÖNELİK ŞİDDETİ, AMASIZ VE FAKATSIZ REDDEDİYORUZ
Adalet Bakanı Gül, tüm insanların saygı ve koruma noktasında eşit olduğunu belirterek, bu hassasiyetlerin en temelinde de kadının huzurunun ve güvenliğinin bulunduğunu söyledi. Şiddetin her türlüsünün karşısında olduklarını vurgulayan Bakan Gül, “Kadına yönelik şiddet hususunda da özellikle hassasiyetle duruyoruz. Kadına yönelik şiddeti, amasız, fakatsız reddediyoruz. Kadına karşı şiddeti insanlık ailesinin tamamına yapılmış bir şiddet olarak, bir saldırı olarak değerlendiriyoruz. Şiddeti meşru göstermeye çalışan her türlü davranışın, her türlü yaklaşımın da karşısında en güçlü şekilde durmaya devam edeceğiz.” dedi.
ASLOLAN ŞİDDETİ DOĞURAN SEBEPLERİ ORTADAN KALDIRMA MÜCADELESİNİ VERMEKTİR
Şiddetin sadece bireyleri değil, toplumu doğrudan ilgilendirdiğini anlatan Bakan Gül, “Esas itibariyle şiddet doğduktan sonra yapılan çalışmalar elbette devam edecektir ama aslolan şiddeti doğuran sebepleri ortadan kaldırma mücadelesini vermektir. Bu hususta Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız koordinasyonunda, 6284 Sayılı Kanun çerçevesinde de çok önemli çalışmalar yapılmaktadır. Diğer tüm birimler, kurumlar bu çalışmayı yapmaktadır. Bu husus toplumun ortak çabasıyla verilecek bir mücadeleyle başarıya ulaşır. Bu nedenle toplumdan medyaya, sivil toplumdan tüm kurumlara varıncaya kadar hayatın her alanında bu bilinci, şiddet doğmadan, şiddeti doğuran sebeplerle ortak mücadele ile oluşturmanın çok daha sağlıklı sonuçlar doğuracağına inanıyoruz.” diye konuştu.
Eylem planı çerçevesinde Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde önemli adımlar atıldığını ifade eden Bakan Gül, kadına yönelik şiddete ilişkin sıfır toleransla mücadelenin sürdürüldüğünü kaydetti. Bakan Gül, kadına karşı şiddetle mücadele hususunda Yargı Reformu Strateji Belgesi (YRS) ve İnsan Hakları Eylem Planı’nda (İHEP) da önemli başlıklar bulunduğunu vurguladı.
MAHKEME VE SAVCILIK İŞLEMLERİNDE İHTİSASLAŞMA SAĞLANDI
Adalet Bakanı Gül, tüm kurumların iş birliği içinde kararlılıkla konuyu ele aldığını belirterek, çalışmalarla ilgili şu bilgileri paylaştı:
“Özellikle tedbir için mahkemeye gidildiğinde konuya tüm mahkemeler bakıyordu. Artık her mahkeme değil, tedbir kararı vermeye yetkili ihtisaslaşmış mahkemeler bu konuda karar veriyor. Halihazırda 763 hakim bu konularda tedbir vermeye ve tedbir kararlarına bakmakla görevli. Böylece ihtisaslaşma anlamında ilgili kurumlarla diyalog anlamında çok önemli bir netice elde edilmiştir. Aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda Cumhuriyet Başsavcılıkları bünyesinde, 81 il ve 134 ilçe adliyesinde toplam 215 adliyede bu soruşturma büroları kuruldu. Böylece savcılık aşamasında da yine ihtisaslaşma hayata geçirilmiş oldu. Eğitim konusu da bu mücadelede temel araçlarımızdan biridir. Bu hususta da son iki yılda 751 hakim ve Cumhuriyet savcısına aile hukukundan kaynaklanan davalar ile 6284 Sayılı Kanunun uygulamaları konularında eğitimler verildi.”
ŞİDDETE UĞRAYAN KADININ HAKLARINI KORUYAN DÜZENLEMELER HAYATA GEÇİRİLDİ
Mağdur odaklı adalet buluşmaları çerçevesinde konuyla ilgili tüm tarafların bir araya getirildiğini belirten Bakan Gül, uygulama kapsamında sahada yaşanan eksikliklerin bu toplantılar sayesinde yerinde görülüp, sonraki adımların planlandığını anlattı.
Bakan Gül, İHEP kapsamında yürürlüğe konulan 4’üncü Yargı Paketi’nde eşe karşı işlenen suçlarda cezayı arttıran nedenlerin artık boşanan eşi de kapsadığını söyledi. Son düzenleme ile şiddet mağduru kadının şikayeti sonrası açılan davayla ilgili haberdar edilmesinin sağlandığını ifade eden Bakan Gül, “Yine bu paketle getirdiğimiz yeni bir düzenleme de duruşma tebligatlarına iddianamenin eklenmesi oldu. Daha önce sadece duruşma günü mağdura bildiriliyordu. Bu düzenleme ile mağdur, hangi şikayetinden, hangi suçtan dolayı dava açıldığından haberdar olarak duruşmaya gelecek” dedi.
Bakan Gül, ısrarlı takibin yeni bir suç olarak değerlendirilmesine ilişkin çalışmaların sürdürüldüğünü vurgulayarak, “Kadının sokakta çarşıda, iş yerine, okuluna giderken hiçbir şekilde ısrarlı takibe maruz kalmayacağı bir konu için çalışmalarımızı yapıyoruz. Bu hususta Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızla mutabık kalarak, toplumun tüm taraflarıyla mutabık kalarak yapmamız gereken hangi adım varsa bunu da yasamanın iradesine sunacak hazırlıklarımızı yapmaya devam ediyoruz.” diye konuştu.
MAĞDUR KADIN FAİLİ İLE YÜZYÜZE GELMEDEN İFADESİNİ VERİYOR
Adli Destek Mağdur Hizmetleri Müdürlükleri kapsamında Haziran 2020’den bu yana adliyelerde uzmanlar tarafından 20 bin vatandaşa bilgilendirme ve yönlendirme hizmetinin sunulduğunu belirten Bakan Gül sözlerine şöyle devam etti:
“Böylece adliyenin kapısından giren şiddete maruz kalmış bir kadın müdürlüklerimizi ve uzmanları görebilmektedir. Kadınlar adliyede bir başına çaresiz bir şekilde kalmasın diye bu birimi harekete geçirdik. Şu an 81 ilde 118 Adli Görüşme Odamız (AGO) bulunuyor. Bu uygulama sayesinde şiddetin faili ile şiddetin mağduru karşılaşmamakta, özel ortamlarda uzman desteği ile ifadeler alınabilmektedir. Bugüne kadar 40 bin ifade bu şekilde alındı. Yani şiddet mağduru kadının ifadesi şiddetin faili ile yüzleşmeden uzmanlar eşliğinde özel ortamlarda alındı. Bu da çok önemli bir uygulamadır. 40 bin dosyada fail ve mağdur yüz yüze gelmemiştir.”
850 BİN VATANDAŞ ADLİ YARDIMDAN FAYDALANDI
Ulusal eylem planı çerçevesinde destek hizmetlerinin arttırılması konusunda çalışmaların titizlikle sürdürüleceğini ifade eden Bakan Gül, maddi durumu iyi olmayan kişilerin adalete erişiminin sağlanması amacıyla geçtiğimiz yıl 850 bin vatandaşın adli yardımdan faydalandığını söyledi.
Bakan Gül, elektronik kelepçe uygulaması ile ilgili yapılan çalışmaların son dönemde ivme kazandığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mahkeme karar veriyor ama tebliğ edilene kadar 10-15 gün geçiyordu. O kişi zaten ihlal ediyor. Ama polis kapısına gidip ‘sen bunu ihlal edersen şöyle bir sonuç vardır’ diye bizzat tebliği elden sunuyor. Mahkemenin, kolluğun, ŞÖNİM’in almış olduğu kararları bizzat kolluk marifetiyle tebliğinin çok önemli bir neticesi var. Çünkü tedbir talebi isteyen kadınların ortalama yüzde 73’ü önce karakola, kolluğa başvuruyor. Yine bu uygulama ile ŞÖNİM, kolluk daha önce ‘bu kişinin hikayesi var mı, şiddete maruz kalmış mı’ görebilmekte. Hem yargı mensuplarına da bu konuda ‘daha önce de hikayesi var’ diyerek, daha dikkatli ve titiz bir şekilde ‘bu vakayı ele alın’ diye uyarıcı anlamda bir mesaj giderek uygulamada eşgüdüm sağlanıyor.”
ŞİDDETİ ÖNLEMEK İÇİN HASSASİYETLE MÜCADELE EDİYORUZ
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, kadına yönelik şiddetle mücadelenin hukuki alt yapısı oluşturulduğunu ve güçlendirildiğini ifade ederek, “Gerçekleştirdiğimiz kurumsal işbirliği ve dayanışma bugün beş bakanlık olarak burada bu başlık altında sizlerin karşısında olmak şüphesiz ki kadına şiddete karşı verdiğimiz mücadelenin en önemli göstergelerinden birisidir.” dedi.
Bakan Yanık kadına yönelik şiddeti önlemede hassasiyetle ve kararlılıkla mücadele edildiğini kaydetti.
KADINA ŞİDDETİ ÖNLEME ÖDEVİMİZDİR
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da sunulan eylem planını bir ödev olarak gördüklerini kaydetti. Planın her safhasının takipçisi olacaklarını vurgulayan Bakan Soylu “Sayın Cumhurbaşkanımızın aile içi şiddet ve kadına yönelik şiddet konusundaki sıfır toleransa yönelik ortaya koyduğu iradenin sonuçlanması için hep beraber, insanlık adına, aile adına ve kadınlar adına burada devletin bütün kabiliyeti ve kapasitesiyle elimizden geleni ortaya koyacağız” dedi.
Bakan Soylu, kadına şiddetle mücadele kapsamında bu yıl hedeflerinin erkeklere ulaşmak olduğunu belirterek, Türkiye'deki bütün erkeklere aile içi ve kadına karşı şiddet konusunda neler yapmamaları gerektiğini anlatacaklarını söyledi.
KADINLARIN TOPLUMSAL STATÜLERİ GÜÇLENDİRİLECEK
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer de eğitimde önemli bir yol kat edildiğini belirterek, kız çocuklarının okula gitme oranının arttığını ve kadınların eğitim seviyesinin yükseltilmesinin doğrudan istihdamı etkilediğini kaydetti. Şiddet, zorbalık, siber zorbalık konusunda farkındalık oluşturucu eğitim çalışmaları yürüttüklerini anlatan Bakan Özer, “Kadınlarımızın toplumsal statülerinin güçlendirilmesi eğitimle ve istihdamla doğrudan ilişkilidir” dedi.
KADINA YÖNELİK ŞİDDETİ ÖNLEMEDE 90 BİN CAMİDE HUTBE OKUTULDU
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da kadına yönelik şiddeti engellemede farkındalık ve duyarlılığı artırma amacıyla yürütülen faaliyetleri anlatarak, kadına yönelik şiddeti önleme ile ilgili 90 bin camide hutbe okutulduğunu, ülke genelinde bu doğrultuda paneller düzenlendiklerini söyledi. Erbaş, "Hiçbir insanımızın şiddete ve hak ihlallerine uğramaması, öncelikle ailede adalet ve hakkaniyet duygularının gelişimi ile mümkündür" dedi.