BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ
BAKAN GÜL: GÜLEN`İN İADESİ KONUSUNDA OLUMLU SONUÇ BEKLİYORUZ

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "FETÖ elebaşı Gülen'in iadesiyle ilgili olumlu bir sonuç bekliyoruz, olması gereken bu. Yargının talebiyle iadesi istenmiş bir örgüt elebaşının elbette bir hukuk devletine yakışan, yapması gereken o ülkeye iade etmesidir. FETÖ elebaşı Gülen’in iadesi ile ilgili de elbette olumlu bir sonuç, gelişme bekliyoruz” dedi.

Adalet Bakanı Gül, 24 TV'nin canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

CUMHURBAŞKANIMIZ PROAKTİF VE DOMİNE EDİCİ DURUMDA

ABD'nin Suriye'den çekilme kararına ilişkin soruyu yanıtlayan Gül şöyle konuştu:

“Bu konuda tabi Dışişleri Bakanlığımız, değerli bakanımız ve arkadaşlarımız gerekli açıklamayı yapacaklardır. Ama genel itibariyle bizim baştan itibariyle Cumhurbaşkanımızın bölgemize dair ortaya koyduğu politikanın tutarlılığı hususunda dünyanın esasen başından itibariyle itiraz edenlerin de Türkiye’nin durduğu noktanın en doğru yer olduğunu herkesin gördüğü bir gerçekliği yaşadık. Türkiye kendi sınırlarında bir terör koridoruna izin vermemek, kendi ülkesinin, milletinin güvenliğini sağlamak, herhangi bir şekilde bir tehdit oluşturacak unsurların terör gruplarının barınmaması konusunda Suriye’nin ülke bütünlüğü konusunda tutarlı bir politika izledi. Orada güvenli alanların oluşması yine ülkemize sığınan, diğer ülkelere sığınan mültecilerin kendi ülkelerine dönebilmesi anlamında temel insan haklarına, yaşam haklarına saygı bağlamında bir politika ortaya koydu. Umarız bundan sonraki gelişmeler Türkiye’nin bu tezlerini yine doğrulayacak bir gelişme olacak. Özellikle Cumhurbaşkanımızın proaktif, ön alıcı ve bu konuda domine edici.  dış politikadaki çok yoğun diplomasisi temaslarında çok önemli gelişmeler olacağını düşünüyorum.

Trump-Erdoğan görüşmesinden sonra bu kararın çıktığı yönündeki yorumları da değerlendiren Bakan Gül, "Cumhurbaşkanımızın dünyadaki tüm gelişmelere yönelik sergilediği politika yapıcılığı, oyun kuruculuğu, liderliği çok önemli. Bu süreçlerde, Suriye politikasında da Irak'ta gelişmelerde bu elbette ortaya çıkacaktır. Gelişme ne olursa olsun, bunu hep beraber göreceğiz. Türkiye, Suriye ve Irak'tan ülkemize yönelik hiçbir terör saldırısına, hiçbir terör oluşumuna asla izin vermeyecektir. Bu konuda kararlığı nettir, duruşu gayet açıktır" dedi.

GÜLEN’İN İADESİ KONUSUNDA OLUMLU SONUÇ BEKLİYORUZ

ABD ile ilişkilerin geliştiği hatırlatılarak, FETÖ elebaşının iadesinde gelinen noktanın sorulması üzerine Abdulhamit Gül, Türkiye'nin dış politikasını kazan kazan çerçevesinde oluşturmayı sürdürdüğünü belirtti. ABD ile çok yoğun temaslar yapıldığını anımsatan Gül, "Biz bu temasların, Türkiye'nin tezlerinin anlatılması bağlamında çok önemli olduğunu görüyoruz. FETÖ elebaşı Gülen'in iadesiyle ilgili de elbette olumlu bir sonuç bekliyoruz, olması gereken bu. Yargının talebiyle iadesi istenmiş bir örgüt elebaşının elbette bir hukuk devletine yakışan, yapması gereken o ülkeye iade etmesidir. FETÖ elebaşı Gülen’in iadesi ile ilgili de elbette olumlu bir sonuç, gelişme bekliyoruz. Olması gereken bu. Türkiye’de 251 vatandaşımızı şehit eden ve tüm yargı kararları ile bu tespit edilmiş, yargının talebiyle iadesi istenmiş bir örgüt elebaşının elbette bir hukuk devletine yakışan, yapması gereken o ülkeye iade etmesidir. Yargı makamlarına iade etmesi, teslim etmesidir. " diye konuştu.

FETÖ elebaşının sınır dışı edilmesi ihtimaline Türkiye'nin nasıl bakacağı yönündeki soru üzerine ise Gül, "Türkiye'nin iade talepnamesi var. Dolayısıyla hukuken resmi anlamda bizim talebimiz, bize verilmesi." dedi.

FETÖ YARGILAMALARINDA ADİL VE MAKUL SÜRE

Türkiye'de devam eden FETÖ yargılamalarına yönelik soru üzerine Adalet Bakanı Gül, yargılamalarda hızdan ziyade, "adil ve makul sürede" yapılmasından yana olduklarını, kendilerinin bakanlık olarak her türlü teknik, altı yapı hizmetini verdiklerini vurgulayarak, yargı mensuplarına ise fedakarlıkları nedeniyle teşekkür etti. Bakan Gül, "Çok önemli başarılar elde edildi, FETÖ örgütü diğer örgütler gibi değil. Bu örgüt, kripto bir örgüt. Örgütün kriptoluğundan dolayı birtakım zorlukları var ama bu zorluklara rağmen çok önemli başarılar elde edildi. Millet adına yargı hesabını soruyor." değerlendirmesini yaptı.

TÜRKİYE'NİN TİTİZLİĞİ OLMASAYDI ÜSTÜ ÖRTÜLECEKTİ

Cemal Kaşıkçı cinayetinde gelinen aşamanın sorulması üzerine de Gül, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının olay olur olmaz büyük bir titizle soruşturmayı başlattığını ve devam ettirdiğini söyledi. Bakan Gül, şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanımızın bu konudaki öncülüğünde idari kurumların kapasitesi sonuna kadar kullanıldı. Sürecin uluslararası topluma taşınması, gerçekten büyük bir başarıyla sürdürüldü. Kaşıkçı cinayeti, hunharca işlenen bu cinayetin, Türkiye'nin titizliği olmasaydı üstü örtülecekti. Belki bu işin Türkiye'ye bile birileri tarafından atılması bile planlanıyordu ama bunların hepsi Türk yargı ve idari kurumlarının kapasitesiyle tüm olay bütün gerçekliğiyle ortaya çıktı. Türkiye bu konudaki ısrarını belgeleriyle ortaya koyunca olayın fotoğrafı ortaya çıktı. Olayın üstünün örtülmesi hususunda belli çevreler büyük gayret gösterdi ama olay Türkiye'de işlendiği için yargı yetkisi Türkiye'dedir. Türk yargısı bu konuda savcılık makamı, deliller toplanıyor, ne zaman kanaat getirirse davayı açacaktır ve Türkiye'de görülecektir."

Bakan Gül, Suudi Arabistan'a dönenlerin iadesi noktasında talep iletildiğini, ancak resmi cevap gelmemekle beraber iade edilmeyeceği yönünde açıklamalar yapıldığını hatırlattı. Bakan Gül, "Biz Türkiye olarak bu konunun üstünün örtülmemesi olayın faillerinin, azmettirenlerin ortaya çıkarılması konusunda elbette bu kararlılığımızı sürdüreceğiz. Ortada bir can var, cesedinin dahi verilmediği gerçekten vahşi bir katliamla karşı karşıyayız. Savaş hukukunda bile bu yok. Böyle bir olayı, Türkiye sonuna kadar aydınlatmaya devam edecek." dedi. "Dosya uluslararası platforma taşınacak mı?" sorusu üzerine Gül, "Bu konuda hazırlıklarımız ve niyetimiz var. Biz isterdik ki Suud makamlarıyla birlikte çalışalım. Biz bu konuda tüm iyi niyeti gösterdik, ancak bu hususta muhatabımızdan bu desteği göremediğimiz için uluslararası topluma soruşturma konusu edilebilir. Bu konudaki hazırlıklarımız tamam. İhtiyaç görülmesi halinde bu argümanı kullanacağız. Biz isteriz ki, Suud makamları iş birliği yapsınlar ama şu ana kadar olmadı." yanıtını verdi.

HAYVAN HAKLARI KONUSU TBMM’DE

Hayvanlara kötü muamelelerin Murat Özdemir'in papağana yaptığı eziyetle tekrar gündeme geldiği hatırlatılarak, bu konudaki yasa teklifinde gelinen durumun sorulması üzerine Bakan Gül, şunları söyledi:

"İnsan olan bize emanet olan hayvanlara böyle gayri insani bir tavırla eziyet göstermez, şiddetle kınıyoruz. Hayvanlara yönelik bu tür saldırıların bir cezai müeyyidesinin oluşması konusunda bir irademiz oldu. Bir bütün olarak bu kanun Orman Bakanlığının uhdesinde, Hayvanları Koruma Kanunu. Bu konu artık yeni sistemde TBMM'nin uhdesinde. Biz de bu konunun bir an önce yasalaşmasını bekliyoruz. En kısa zamanda olacağını ümit ediyoruz. Bu konu tüm paydaşlarla mutabakat yapılıp Meclis gündemine gelecektir. Umarım çok caydırıcı olur, bu tür görüntüleri bir daha görmeyiz." Hayvanların işkence, eziyet görmemesi için insanların yetiştirilmesi gerektiğine işaret eden Gül, cezaların da bir caydırıcılık yaratacağını ancak toplumsal duyarlılığın önemli olduğunu vurguladı.

YARGI REFORMU ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ

"1 Ocak'ta yargıda hedef süre uygulaması başlıyor. Bu neyi içeriyor?" sorusu üzerine Gül, uzayan davaların milletin adalete olan güvenini sarstığını, buna karşı bir davanın ne kadar sürede açılacağı ve sonlandırılacağı konusunda "hedef süre" çalışması yaptıklarını bildirdi. Bir suç duyurusunda bulunan vatandaşa süre verileceğini, bunun, şikayetin sonuçlanması konusunda ortalama bir fikir oluşturacağını kaydeden Gül, hedef sürenin, yargıya güven ve yargılamaların hızlandırılması konusunda kendileri için bir veri olacağına işaret etti. Bakan Gül, "Yargıda reformda hedef nedir?" sorusuna karşılık, yargıda yeni bir inşa dönemine girdiklerini, Türk milletine gerçekten hizmet eden, milletin değerleriyle uğraşmayan, sorunları çizen bir yargıyı oluşturmak için "güven veren adalet" başlıklı bir yargı reformu üzerinde çalıştıklarını vurguladı. Ticari davalarda arabuluculuğun 1 Ocak itibariyle başlayacağını belirten Gül, "Mahkemeye gitmeden önce iki taraf dostane çözümle oturacaklar. Bu, mahkemenin iş yükünü azaltacak." dedi.

HAKİM SAVCILARA PRATİK VE TEORİKTE DAHA DA GELİŞECEK

Hakim ve savcı yardımcılığı konusunu önemsediklerini aktaran Gül, staj eğitimini uzatıp, teori ve pratiği artıracaklarını, mesleğe yeni başlayanların, kıdemli hakim ve savcı nezaretinde yargılama süreçlerini öğreneceğini kaydetti. Gül, hakim, savcı, avukat ve noterlerin mesleğe başlamadan fakülteden mezun olduktan sonra bir devlet sınavına gireceğini, bunun niteliği artıracağını vurgulayarak şöyle konuştu:

“Belirli işlemleri hakim ve savcı kıdemli nezaretinde işlemler yapacak. İfade nasıl alınır ona bakacak. Tutuklanınca orada ağlayan bir yakınını, serbest bırakılınca mağdurun ağlayışını görecek, bir boşanma davasında o çocuğun mahsun gözyaşını görecek, bir alacak verecek davasında duruşma öncesi ve sonrasında salonundaki artı eksileri, hakimin taraflara yaklaşımı objektif tutumunu, tarafsızlığını, işlemleri dil nasıl kullanılır, iddianame nasıl yazılır tüm bunları gözleyecek sonra bir sınava girecek. Böyle bir hedef görüyor, daha tecrübeyle daha pratikleri görmüş olarak. Ciddi bir staj dönemi ve bu anlamda ilk olacak bir sistem hakim savcı yardımcılığı sistemini yeni getireceğiz. Bunun da tüm ayrıntılarını konuşuyoruz. Yine mesleğe girmeden bir hakim savcı avukat noter fakülteden mezun olunca bir devlet sınavı getireceğiz bu da daha fazla nitelikli hakimi, inşallah yargı mensubun oluşturmuş olacağız.”

İNSAN HAKLARI EYLEM PLANI'NI GÜNCELLİYORUZ

İnsan Hakları Eylem Planı'nı güncelleyeceklerini kaydeden Gül, "Hükümetimizin reformcu yaklaşımıyla Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, değişimci bir ruhla yine kendimizle yarışarak, insan haklarını geliştiren, temel hak ve özgürlükleri genişleten ve daha güvence altına alan tüm adımları atıyoruz. İnsan Hakları Eylem Planı'nı o yüzden güncelliyoruz. Her bakanlık ne yapacak, o konuda bakanlık olarak çalışıyoruz." dedi.