BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ
BAKAN GÜL: ÇOCUKLARIMIZ BARIŞ, HUZUR, GÜVEN VE ADALET İÇERİSİNDE BÜYÜMELİ

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “Geleceğimizi çocuklarımızla inşa ediyorsak çocuklarımız barış, huzur, güven ve adalet içerisinde büyümelidirler” dedi.

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Mağdur Hakları Daire Başkanlığınca düzenlenen "Çocuk Adaletinde Yeni Arayışlar: Etkin Politika Geliştirme Çalıştayı"nın açılışı Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın katılımıyla yapıldı.

SAVAŞIN RUHLARINI PARAMPARÇA ETTİĞİ ÇOCUKLARI UNUTAMAYIZ

Yaratılışının en şereflisinin insan, insanın en masumunun ve günahsızının da çocuk olduğu vurgusunu yapan Bakan Gül, “Bizim millet olarak inanç ve kültürümüzde yaratılmışların en şereflisinin insan olduğu inancı vardır. İnsanlarında en masumu ve günahsızı da çocuklardır. Dili ve rengi ne olursa olsun tüm dünya çocukları bizim çocuklarımızdır, kendi evlatlarımızdır. Bu düşünceyle onlara değer veren bir anlayışa sahibiz. Sanırım, dünyada bir şeyleri düzeltmek, ilk önce çocukların maruz kaldığı kötülükleri, şiddeti, zulmü ve diğer olumsuzlukları ortadan kaldırmaktan geçiyor. O yüzden geleceğimizi çocuklarımızla inşa ediyorsak çocuklarımız barış, huzur, güven ve adalet içerisinde büyümelidirler. Suriye’de savaşın ruhlarını paramparça ettiği çocukları nasıl unutabiliriz. Aylan bebeğin sahile vuran cesedini nasıl unutabiliriz. Aslında orada sahile vuran insanlığın kaybedilmiş ruhudur. Bütün insanlığı aradığı o ruhu hep birlikte ve bir an evvel o adaleti ortak bir şekilde dünya insanları insanlık alemi olarak bulmak korumak zorundayız” diye konuştu.

HERKES DUYARLI OLMALI

Afrika’da her gün kıtlık ve açlıktan çocukların hayatını kaybettiğini belirten Bakan Gül, “Onlara daha fazla el uzatılmıyorsa dünyadaki sözde barış, adalet anlamında savunuculuk yapan kurumlar devletlerin bu konuda ne kadar çifte standartlı iki yüzlü olduğunu ya da bu konuda hiçbir gayretin olmadığını bütün dünyanın gözleri önüne serdiği bir gerçektir. Bugün Türkiye olarak 3 milyonun üzerinde Suriyeli mülteciyi misafir etmekteyiz. Yaklaşık 610 bin mülteci hem barınma, hem eğitim hem de sosyal ortam bulmakta. Bunları biz külfet olarak görmüyoruz. Ama bu konuda dünyadaki adaleti, demokrasiyi, çocuk haklarını savunduğunu iddia edenlerinde bu konuda duyarlı olmasını da istemek en doğal hakkımız. Biz burada hangi imkan verirsek verelim insanın kendi vatanı, kendi aile yuvası gibi yok. Bu konuda da dua ediyoruz umuyoruz ki bir an önce herkes kendi vatanlarına, yurtlarına salimen dönerler” dedi.

ÇOCUKLARIMIZ İÇİN TEMEL YAPI AİLEDİR

Suça itilen çocukların rehabilite edilerek topluma kazandırılmasının önemine vurgu yapan Gül, "Çocukların suça bulaşmalarının ve suç mağduru olmalarının önündeki birinci engel, birinci koruma kalkanı ailedir. Tüm toplumlar için geçerli en temel gerçek ailenin en temel yapı olduğudur. Bu anlamda en kritik ve kilit rol devlet kurumlarından da önce aile kurumuna düşmektedir. Adalet kavramının zihinlere nakşedileceği en önemli kurum da ana kucağı, baba ocağı aile kurumudur." dedi. Aile kurumunun güçlendirilmesinin, çocukların suça itilmesine ve mağdur edilmemesine yönelik en önemli tedbir olduğuna işaret eden Gül, hükümetlerinin de bunun için her türlü çabayı gösterdiğini belirtti.

ÇOCUKLAR BİR META GİBİ İCRAYA KONU OLMAYACAK

Suçun engellenmesinde önleyici ve onarıcı hukuk kurallarının da etkili olduğunun altını çizen Gül, ceza hukuku sisteminde cezalandırıcı adalet anlayışından onarıcı adalet anlayışına geçiş sağlandığını dile getirdi. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Mağdur Hakları Kanun Tasarısı Taslağı'nda, boşanma süreci ve sonrasında, "çocuk teslimi" ve "çocukla görüşme" konularında düzenlemelerin yer aldığını belirterek, “Günümüz ceza hukuku sisteminde cezalandırıcı adalet anlayışından onarıcı adalet anlayışına geçiş sağlamış ve bu doğrultuda da mağdurun maddi ve manevi zararını telafi edilmesi anlayışı ön plana çıkmıştır. Bu bağlamda mağdur hakları alanında gerekli çalışmaların yapılması amacıyla Ceza İşler Genel Müdürlüğümüz bünyesinde de Mağdur Hakları Daire Başkanlığı ihdas edilmiştir. Bu konuda Mağdur Hakları Kanun Tasarısı üzerinde çalışmalar tamamlanmış ve ilgili kurullardan da görüş almak üzere görüşe sunulmuştur. Boşanma dava süreci ve sonrasında ebeveynler ve özellikle çocuklar açısından zorlu bir süreç olarak karşımıza çıkan çocukla görüşmeye dair kararların yerine getirilmesi konusunda yeni düzenlemeler içermektedir. Böylelikle çocuklar bir meta gibi icraya konu olmayacaktır. Tamamen yeni bir model gibi psikolog ve pedagoglar gibi uzmanlar aracılığıyla yıpratılmadan ve yara almadan ebeveynlerle görüşmesi sağlanacaktır. Sisteme insani bir dokunuş yapıyoruz. Konu icra mahkemelerinin değil, aile mahkemelerinin konusu olacak şekilde bir düzenleme hususunda çalışmalarımız tamamlanma aşamasındadır.”

32 AĞIR CEZA MERKEZİNDE 66 ÇOCUK MAHKEMESİ

Gül, çocuk koruma mekanizmalarının oluşturulduğunu, onarıcı adalet anlayışı doğrultusunda yapılan reformlarla ceza hukukunun sosyal boyutunun ele alındığını bildirdi.

Çocuklara özgü yargılama sistemi ve adli sürece ilişkin destek modelinin geliştirildiğini anlatan Gül, bu kapsamda 32 ağır ceza merkezinde 66 çocuk mahkemesinin faaliyet gösterdiğini aktardı.

Türkiye genelinde 85 ağır ceza merkezinde 261 aile mahkemesinin bulunduğunu belirten Gül, bu mahkemelerde aralarında psikolog ve pedagogların bulunduğu 656 uzmanın görev yaptığını kaydetti.

KIRILGAN GRUPLAR İÇİN ADLİ GÖRÜŞME ODALARI

Bakan Gül başta çocuklar olmak üzere kırılgan mağdur grupların korunmasının amacıyla açılan adli görüşme odalarının işleyişini de anlatarak şu bilgileri verdi:

“2012-2014 yılları arasında yürütülen Çocuklar İçin Adalet Projesi kapsamında yargı reform stratejisi ve stratejik plan hedeflerimizle birlikte 23 il 26 adliyede toplam  30 adli görüşme odası kurulmuştur. 3 Nisan’da hizmete açılan görüşme odalarında 10 Ekim tarihine kadar yaklaşık 6 aylık sürede 792 işlem gerçekleştirilmiştir. Hedefler kapsamında yapılan tüm çalışmaların ve uluslararası uygulamaların bu çalıştayda da bütüncül bir şekilde ele alınarak değerlendirileceği ve bu sayede ülkemizin çocuk adaletine yönelik etkin ve sürdürülebilir politikalar geliştirmesine vesile olmasını diliyorum.” diye konuştu.

Yargı Reformu Stratejisi'nde ve Adalet Bakanlığı Stratejik Planında çocukların adalete erişimini kolaylaştırıcı düzenlemeler ile reformların yer aldığını anlatan Gül, çocuk adaleti sisteminin güçlendirilmesinin temel hedefler arasında bulunduğunu sözlerine ekledi.