Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Türkiye'de Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Uygulamalarının Geliştirilmesi Projesi’nin kapanış toplantısına katıldı. Arabuluculuk uygulamasının hukuk sisteminin önemli bir parçası olduğunu vurgulayan Bakan Gül, “Vatandaşlarımıza yargıya başvurmadan önce arabuluculuk sistemini dikkate değer bulmalarını, bunu hukuk sisteminin çok önemli bir parçası olarak görmelerini ve arabuluculuk yollarına başvurmalarını tavsiye ediyorum. Bu, toplumsal barışa da yargı yükünün azalmasına da yargıya güvene de katkı sağlayacaktır." dedi.
YARGININ İŞ YÜKÜNÜ AZALTACAK
Türkiye’de 3 yıl önce başlayan projenin ortaya koyduğu bütün sonuçların takipçisi olacaklarını belirten Bakan Gül, hukuk devletinin şartları arasında bulunan adalete erişim, hak arama hürriyetinin ayrılmaz bir parçası olduğunu kaydetti. Bakan Gül, alternatif çözüm yöntemlerinin yargının iş yükünün azaltılması hedefine ciddi katkılar sağladığını bildirerek, "Böylece hem yargılama süreleri hız kazanmakta hem de verilen kararların kalitesi artmakta ve yargıya güvende daha güçlü bir şekilde tesis edilmektedir." diye konuştu.
DAVA YERİNE KARŞILIKLI ANLAŞMA
Arabuluculuk müessesesinin hukuk sistemini daha ileri seviyeye taşıyacağını inandığını vurgulayan Bakan Gül şöyle konuştu:
"Arabuluculuk kurumuna gereken önemi vermemek her türlü maliyete açık olan bir eksikliktir. Burada en fazla da toplumsal maliyet söz konusudur. Yargı yolu belli ölçüde masraf gerektiren, zaman alan ve ilişkileri riske atan bir süreçtir. Çağın adalet anlayışına uygun olarak, adalete erişimde kullanılan araçları bu perspektifte geliştirmek durumundayız. Ülkemizin 2023 vizyonu kapsamında geniş bir bakış açısıyla güncellenen yeni Yargı Reformu Strateji Belgesinde, adalete erişimin güçlendirilmesi on temel amaçtan biri olarak yer almıştır. Bu amaç doğrultusunda da hukuki uyuşmazlıkta arabuluculuk sisteminin etkin hale getirilmesi, bir strateji olarak önümüze konulmuştur. Arabuluculuk, klasik yargı yollarına göre zaman ve masraftan önemli ölçüde tasarruf sağlamaktadır. Bu özelliğiyle bireylerin adalete erişimini güçlendiren, barışçıl bir çözüm yöntemi olarak öne çıkmaktadır. Arabuluculukla amaçlanan; uyuşmazlıkların dava yoluyla çözümü yerine, tarafların kendi iradeleriyle sorunu en kısa sürede çözmeleridir. Bu sayede toplumsal barışın korunmasına katkıda bulunmakta ve buna bağlı olarak toplumda uzlaşı kültürünün yerleşmesine imkan sağlanmaktadır. Arabuluculuk müessesesi hukuk sistemini daha ileri bir seviyeye taşımaktadır."
MAHKEMELERİN DOSYA YÜKÜNÜ 400 BİN AZALTACAK
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, bu güne kadar arabuluculuk uygulamasına tabi olan 17 bin dosyada yüzde 92 başarı sağlandığını belirterek, "Bugün itibarıyla sicili kayıtlı olan yaklaşık 7 bin arabulucumuz, ülkemizin her yerinde faaliyet göstermektedir. Bu 7 bin kişi içerisinde olan birisi olarak da bu sayının artması ve bundan sonra daha gelişmesi hepimizin ortak arzusudur. Arabuluculuğun başladığı tarihten bugüne kadar yaklaşık 17 bin arabuluculuk uygulaması gerçekleştirildi, bunların yüzde 92'si anlaşmayla sonuçlandı. Bu uyuşmazlıkların yüzde 90'ı bir gün veya daha kısa sürede çözümlendi.
Bakan Gül, iş davalarında arabuluculuk sisteminin yasalaşmasıyla mahkemelerin dosya yükünün yaklaşık 400 bin azalacağını kaydederek, "Adalet Bakanı olarak, vatandaşlarımıza yargıya başvurmadan önce arabuluculuk sistemini dikkate değer bulmalarını, bunu hukuk sistemin çok önemli bir parçası olarak görmelerini ve arabuluculuk yollarına başvurmalarını tavsiye ediyorum. Bu, toplumsal barışa da, yargı yükünün azalmasına da, yargıya güvene de katkı sağlayacaktır." dedi.