BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ
BAKAN BOZDAĞ, YALOVA’DA ÇEŞİTLİ TEMASLARDA BULUNDU

BOZDAĞ: KİMSENİN MAHKEMEYE BASKI YAPMA HAKKI YOKTUR

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, CHPlilerin mahkeme salonunda hakimlere hakarette bulunup, tehdit etmesine Yalova ziyaretinde de sert tepki göstererek, “Siyasilerin, milletvekili olsun olmasın, siyasi sıfat taşıyan kişilerin bir davada lehlerine sonuç çıkması için mahkemeye baskı yapma hakları yoktur” dedi.  

Bakan Bozdağ, çeşitli programlara katılmak üzere geldiği Yalova'da, Adliyeyi de ziyaret etti. Başsavcı Duygu Bayar Öksüz ile görüşen Bozdağ, adliye personeliyle de bir araya geldi.

Ardından AK Parti Yalova İl Danışma Kurulu Toplantısı'na katılan Adalet Bakanı Bozdağ, Yalova Adliyesi’nde yaşananların haddini bilmezlik olarak gördüğünü belirterek, “Yalovamızı üzen çok çirkin bir hadiseye maalesef tanıklık etmek durumunda kaldık. Bugün Yalova’mızdayız. Yalova Adliyemizi ziyaret ettik. Hakim ve savcılarımızla bir araya geldik. Bu haksızlık, kendini ve haddini bilmezlik, ahlaksızlık karşısında hakkın, hukukun,  adaletin ve bağımsız, tarafsız Türk yargısının Yalova Adliyesi’nde yanında olduğumuzu bir kez daha Yalova'dan Türkiye'ye ve dünyaya ilan etmek için geldim” dedi.

Önemli açıklamalar yapan Bakan Bozdağ’ın konuşmasından bazı bölümler şu şekilde:

TARAFSIZ TÜRK YARGISININ YANINDA OLDUĞUMUZU BİR KEZ YALOVA'DAN TÜRKİYE'YE VE DÜNYAYA İLAN ETMEK İÇİN GELDİM

Bildiğiniz gibi geçen hafta Yalova'da hem ülkemizi, hem de Yalovamızı üzen çok çirkin bir hadiseye maalesef tanıklık etmek durumunda kaldık. Bugün Yalova’mızdayız. Yalova adliyemizi ziyaret ettik. Hakim ve savcılarımızla bir araya geldik. Bu haksızlık, kendini ve haddini bilmezlik, ahlaksızlık karşısında hakkın, hukukun,  adaletin ve bağımsız tarafsız Türk yargısının Yalova Adliyesi’nde yanında olduğumuzu bir kez daha Yalova'dan Türkiye'ye ve dünyaya ilan etmek için geldim. Türkiye bir hukuk devletidir. Yargı yetkisi, bağımsız ve tarafsız mahkemeler tarafından kullanılır ve yerine getirilir. Hiç kimse hakim ve savcılara emir ve talimat veremez, tavsiye ve telkinde bulunamaz. Yargı yetkisinin nasıl kullanılacağına dair Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde dahi görüşme yapılamaz. Neden? Çünkü yargı görevi yapanlar herkesin hak beklediği yerde hakkını arayanlar, haklarına her türlü korku, baskı ve endişeden uzak karar veren hakimlerin Anayasa, kanun ve hukuka uygun bir vicdani kanaatle karar versinler diye bütün bunlar temin ve tesis edilmiştir.

HAKİMLER KİMSEDEN KORKMAYACAK, HAKKI SAHİBİNE BİR DÜNYA AYAĞA KALKSA DAHİ TESLİM EDECEK

Hakimler kimseden korkmayacak, hiçbir baskı üstünde hissetmeyecek. Kanuna bakacak, dosyaya bakacak, delile bakacak, hak kimin ise ona bakacak. Tespit ettiği zaman hakkı sahibine bir dünya ayağa kalksa dahi tespit edecek ve onu teslim edecek. Bu büyük bir cesaret işidir. Türkiye yıllar yılı haksızlıklarla mücadele etmiş bir ülkedir. Aziz milletimizin her bir ferdi pek çok alanda kabul etmediği, haksız muamelelerle karşı karşıya kalmıştır.

MİLLETVEKİLİ OLSUN OLMASIN, KİMSENİN MAHKEMEYE BASKI YAPMA HAKKI YOKTUR

Elbette ki bir suç soruşturması varsa bunu soruşturmak, deliller varsa tespit ettiğinde davasını açmak, yargılama süreçlerini takip etmek savcılarımızın görevi, yargılama yapmak ve sonuca göre hüküm tesis etmek hakimlerimizin görevi. Taraflar, avukatları da bu süreçte yardımcı olabilirler. Ama siyasilerin, milletvekili olsun olmasın, siyasi sıfat taşıyan kişilerin bir davada lehlerine sonuç çıkması için mahkemeye baskı yapma hakları yoktur.

HADDİNİ BİLMEZLİĞİN DİK ALASIDIR, KENDİNİ BİLMEZLİĞİN TA KENDİSİDİR, HUKUK TANIMAZLIĞIN AÇIK BİR ŞEKİLDE İFADESİDİR

Cumhuriyet Halk Partisi'nin içinde kimi vekillerin de bulunduğu bazı siyasi temsilcilerinin Yalova'da mahkemeyi basmaları hakim ve savcılarımıza parmak ve el kol hareketi yaparak sallamaları, onlara hakaret etmeleri, onlara saldırmaları asla kabul edilemez. Bu çok net söylüyorum. Haddini bilmezliğin dik alasıdır, kendini bilmezliğin ta kendisidir, hukuk tanımazlığın açık bir şekilde ifadesidir. Hukuk devletini ayaklar altına almaktır. Bir yandan her gün yargı bağımsızlığından, tarafsızlığından bahsedeceksiniz. Ankara'dan İstanbul'a adalet yürüyüşü yapacaksınız, öte yandan da istediğiniz gibi karar vermesi için mahkeme basacaksınız, mahkeme heyetine yapılmadık hakareti bırakmayacaksınız.  Bu ne biçim adalet anlayışı, bu ne biçim hak hukuk anlayışı, bu ne biçim hukuk devleti anlayışı, bunların gücü yok.

GÜÇLERİ OLSA HUKUKU DA, ADALETİ DE NASIL AYAKLAR ALTINA ALACAKLARINI BU SON OLAY AÇIK BİR ŞEKİLDE GÖSTERMEKTEDİR

Gücü yokken mahkeme basanlar, hakimlere parmak sallayanlar, hukuku tanımayanlar, Allah muhafaza bunların azıcık gücü olsa, hukuku da, adaleti de nasıl hayatlarını altına alacaklarını bu son olay açık bir şekilde göstermektedir. Hak kim, hukuk kim, adalet kim, bu CHP’nin ilkel zihniyeti kim? Biz bu ülkenin evlatlarının eğitim öğretim hakkı elinden alınırken mahkemeye koşan ve onları engellemek için canhıraş çalışan zihniyeti çok ama çok iyi tanırız. Biz bu ülkenin seçilmiş başbakanı ve bakanları derdest edildiğinde yargılanırken alkışta tutan idamını sevinçle karşılayan bu çağ dışı zihniyetin adalet anlayışını çok iyi biliriz. Yassı Ada'nın duruşma salonları ve kurulan idam sehpalarından biz bunları çok ama çok iyi tanırız. Biz, bu ülkenin insanları siyaset yapmak istediğinde başörtülü bir kadın Meclis’e girdiğinde aynı zihniyeti farklı da olsa bir versiyonunun ‘Burası devlete meydan okunacak yer değildir. Bu kadına haddini bildirin’ diye haksızca kükreyişini çok iyi tanırız, adalet kim siz kim? Hukuk devleti kim siz kim? Yargının bağımsızlığı kim siz kim? Yargıçların 28 Şubatta Genel Kurmay Başkanlığı’na esas duruşa geçtiği gün adalet diyen dilinizle neredeydi sizin? Yargıçlar giderde askerin karşısında esas duruşa geçer. Hükümet bunu seyreder, Meclis buna ses çıkarmaz. Nerede sizin adalet anlayışınız? Biri sesini çıkarmadı. Herkes bu haksız ve hukuksuzluğu yapanları adeta ayakta alkışladılar. Erbakan hocamızı rahmetliyi 28 Şubat sürecinde boncuk boncuk terletenler o zaman iktidarı düşürmek için bin bir manevra yapılırken siz neredeydiniz? Siz şimdi bakmayın rahmetli Menderes'in alınmasında eli olanların yanında Demokrat Parti'nin Genel Başkanı gitmiş o masada oturuyor. Azıcık onur olsa, azıcık Menderes'in ruhunun zerresi olsa o masada işi olur mu? 28 Şubat zulmünün failleriyle yan yana 28 Şubat mazlumlarını oturtanlar Erbakan olsaydı rahmetli ‘Hadi sizi girdiler’ değer miydi? Onlara haddini bildirmez miydi? Şimdi kalkmışlar muhterem Erbakan hocamızın hayallerini gerçekleştiren, hedeflerine ulaştıran, bir bir ne dediyse Ayasofya'nın ibadete açılması dahil hepsini yapan Cumhurbaşkanımızı ve AK kadroları indirmek için Erbakan hocamızın en azılı hasımları ile omuz omuza, Erdoğan düşmanlığı yapıyorlar, yazıklar olsun. Başka hiçbir şey demiyorum.

MAHKEME BASMAK, MAHKEME BAŞKANINA HEYETİNE EL KOL SALLAMAK, YASALARIMIZIN DA KABUL ETMEDİĞİ MUHTELİF SUÇLARDIR

Şimdi biz bunların adalet anlayışını, CHP zihniyetinin çok örnek de vermek isteriz, biliriz ama buradan şunu söylüyorum bu Türkiye eskiden sizin borunuzun öttüğü, iktidar olmasanız dahi iktidarmış gibi ahkam kestiği bir Türkiye değil. Nereden biliyoruz? Başörtü yasağını kaldırdık, gıkları çıktı mı? ‘Biz rıza gösterdik.’ Ya gücünüz yetse yıkardınız ortalığı, gücünüz yetmeyeceğini anlayınca çaresizlikten rıza gösterdiniz. Ayasofya'nın zincirlerini kırdık, ibadete açtık. Neredeydiler? Evet ve başörtülü kadınlar parlamentoda işte değerli vekilimiz evladınız burada yer aldılar, haddini bildirin diye kükreme cesareti gösterebildiler mi? Bütün bunları şunun için söylüyorum, millet, iktidar oldukça milletin iradesi Meclisi’nde her yerde hakim oldukça millete rağmen iktidar olanlar kaybetmeye mecbur ve mahkumdurlar ve onların ortaya koydukları yanlışlar bu ülkede artık yeniden ihya olma imkanı bulamayacaktır. Mahkeme basmak, mahkeme başkanına, heyetine el kol sallamak, hakaret etmek, yargı görevini yapmaya, yapanları etkilemeye teşebbüs etmek, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek, hakaret bizim yasalarımızın da kabul etmediği muhtelif suçlardır. Bunların cezası da vardır.

İNANIYORUM Kİ TBMM, PARMAK SALLADIKLARI YARGININ ÖNÜNE ONLARI ÇIKARACAK

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bunlarla ilgili adli tahkikatı başlatmış, vekillerle ilgili soruşturma yetkisi ve diğer yetkililer, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nda olduğu için yetkisizlik ve dosyayı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına göndermiştir. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, fezlekeyi Adalet Bakanlığı'na, Adalet Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığına, Cumhurbaşkanımız da Meclis’e gönderecektir. Ben inanıyorum ki Türkiye Büyük Millet Meclisi’mizin saygın üyeleri, bu haddini ve kendini bilmez, hak ve hukuk tanımaz milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldıracak, parmak salladıkları yargının önüne onları çıkaracak. Buradan da Millet Meclisi’mizin başkanı ve saygın üyelerine çağrıda bulunuyorum.

HADDİNİ BİLMEZLERİN, MİLLETİN SAYGIN BİR TEMSİLCİSİ OLMAYA  HAKLARI YOKTUR

Adalet Bakanı, HSK Başkanı olarak çağrıda bulunuyorum. Türk mahkemelerine tepeden bakan, hakim ve savcılarımıza hakaret eden el kol sallayan bu kendini ve haddini bilmezlerin, milletin saygın bir temsilcisi olmaya da hakları yoktur. Lütfen, lütfen bu vekillerin dokunulmazlığını Anayasamızın öngördüğü usullere uygun bir şekilde kaldırmak suretiyle, bunları yargıya teslim edin, yargının önünde Türk yargıçlarına hesap vermesini sağlayın. Ben eminim ki Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türk yargısının ve yargı görevi yapan hakim ve savcılarımızın onurunu kendi onuru gibi kabul edecek, bu haksızlık karşısında milletin ortak sesinin tercümanı olacak. Bu kendini ve haddini bilmezlere hem hadlerini öğretecek, hem kendilerinin kim olduğunu öğretecek, hem hukuk devleti nedir? Onu ayan beyan gösterecek ve öğretecektir.

TÜRKİYE ESKİ TÜRKİYE DEĞİL, İKTİDARIN TEK SAHİBİ AZİZ TÜRK MİLLETİDİR

Hiç kimse kusura bakmasın, Türkiye eski Türkiye değil. Öyle oradan buradan konuşarak oradan buradan kendine güç fehmederek bu ülkede yargının da üstünde, siyasetin de üstünde meclisimizin de üstünde vesayet kurma dönemi, tahakküm kurma dönemi bitmiştir. Artık Türkiye'de iktidarın tek sahibi vardır, Yalovalılardır, aziz Türk Milletidir. Bunun dışında bir güç yoktur. Biz tanımıyoruz da.