Adalet Bakanı Abdulhamit Gül tarafından Adalet Bakanlığı Sözcülüğü görevine getirilen Ertuğrul Çekin, ilk basın toplantısını düzenleyerek gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu. Çekin, icra ilanlarının yazılı basından kaldırılacağı yönündeki iddiaları yalanlayarak, Adalet Bakanlığının bu yönde bir çalışmasının olmadığını belirtti.
Adalet Bakanlığı Sözcüsü ve Strateji Geliştirme Başkanı Ertuğrul Çekin, Bakanlık Sözcülüğünün kurulması ve bu göreve getirilmesinin ardından ilk basın bilgilendirme toplantısını düzenledi.
YAZILI BASIN İLANLARI DEVAM EDECEK
Konuşmasında basının doğru bilgilendirilmesinin önemi üzerinde duran Çekin, Adalet Bakanlığının şeffaflığı her zaman ön planda tuttuğuna dikkat çekti. Son günlerde yazılı basın ilanlarının kesileceği yönündeki iddiaları net bir şekilde yalanlayan Çekin, “Bakanlığımızın, icra ilanlarının yazılı basın kuruluşlarında yayınlanması usulünü sona erdirecek bir çalışması yoktur” açıklamasında bulundu.
Çevre konusundaki farkındalığı artırmaya yönelik yapılanları da anlatan Ertuğrul Çekin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayelerinde gerçekleştirilen "Geleceğe Nefes Kampanyası" kapsamında 40 bin hükümlüyle 383 bin 210 fidan dikimi yapılarak adalet ormanlarının oluşturulduğunu sözlerine ekledi.
ARABULUCULUKTA ANLAŞMA ORANI YÜZDE 66
Arabuluculukla ilgili yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Çekin, 1 Ocak 2018'de iş uyuşmazlıklarında, 1 Ocak 2019'da ise ticari uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk uygulamasına başlandığını, bugüne kadar, ihtiyari ve zorunlu arabuluculukta 1 milyon 62 bin 183 dosyanın yüzde 66'sının anlaşmayla sonuçlandığını vurguladı. Çekin, 24 Kasım'daki arabuluculuk sınavının Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi tarafından yapıldığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
“Sınava 28 bin 903 kişi girmiştir. Sonuçlar dün itibarıyla açıklanmıştır. 91 ve üzerinde puan alan 6 bin 271 kişi başarılı olmuştur. Bu sınava yönelik bazı haksız eleştirilerin dile getirildiğine şahit olduk. İlgili mevzuat uyarınca bakanlığımız arabuluculuk eğitimi vermemektedir. Eğitimler, bünyesinde hukuk fakültesi bulunan bazı üniversiteler ve Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir. Sınav sorularının hazırlanması ve sınavın yürütülmesi, ilgili üniversite tarafından gerçekleştirilmiş olup Bakanlığımızın bu süreçlerde bir rolü bulunmamaktadır.”
Adalet Bakanlığı Sözcüsü Çekin, arabuluculukta mülakatın kaldırıldığını, yazılı sınavda en yüksek puan alanların arabulucu olmasının esas alındığını, 2020 yılında yeni arabuluculuk sınavı açılmasının planlandığını söyledi.
553 BİN 463 ÖNLEYİCİ VE KORUYUCU TEDBİR KARARI VERİLDİ
Kadına yönelik şiddete de değinen Çekin, mahkemeler tarafından koruyucu ve önleyici tedbir kararları verildiğini anımsatarak, tedbir taleplerini hassasiyetle değerlendiren mahkemelerin bu yıl içinde 553 bin 463 önleyici ve koruyucu tedbir kararı verdiğini bildirdi.
Çekin, kadına yönelik şiddetin, hak ve özgürlüklerin ihlali anlamına geldiğinin altını çizerek, Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un 2012'de kabul edildiğini hatırlattı. Çekin, bu konuda, Kanunun yürütülmesinden sorumlu Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının koordinasyonunda önemli mesafeler kastedildiğini belirtti. Çekin, daha etkin bir sistem oluşturmak üzere 2020-2021 yılında yürütülecek faaliyetlerin, "Acil Faaliyet Planı" adı altında Aile Bakanlığının koordinasyonunda, Adalet, İçişleri, Milli Eğitim ve Sağlık bakanlıklarının ortak çalışmalarıyla belirlendiğini söyledi.
İHTİSAS MAHKEMELERİ KURULACAK
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının il müdürlükleri tarafından şiddet vakalarında, olaya özgü hazırlanacak sosyal inceleme raporlarının savcılıklar ile mahkemelere sunulması hedeflendiğine işaret eden Çekin, “Sadece tedbirlere hükmedecek ve tedbir uygulamalarını takip edecek mahkemeler belirlenecektir. Yani şiddete maruz kalan kadınlarla ilgili tedbir kararlarını hızla alacak ihtisas mahkemeleri kurulacaktır.” bilgisini paylaştı. Adalet Bakanlığının kadına karşı şiddetle mücadele konusundaki genelgesinin de güncellendiğine dikkati çeken Çekin, yeni genelgenin kısa sürede kamuoyu ile paylaşılacağını dile getirdi.
Ordu'da Ceren Özdemir'in öldürüldüğü olayı hatırlatan Çekin, şüpheli Özgür Arduç'un "Canavarca hisle kasten öldürme" suçundan tutuklandığını bildirdi. Şüphelinin daha önce işlediği "kasten öldürmeye teşebbüs" suçu ve diğer suçları nedeniyle verilen cezaların 15 Ağustos 2005'ten bu yana aralıksız olarak 14 yıldır infaz edildiğine değinen Çekin, katil zanlısı Özgür Arduç'un 1 Aralık'ta açık cezaeviden firar ettiğini aktardı.
Türkiye'de dünya uygulamalarıyla uyumlu, yüksek güvenlikli, kapalı, açık gibi ceza infaz kurumlarının bulunduğunu belirten Çekin, her infaz kurumuna alınma usullerinin, esaslarının ve bu kurumlardan diğerine geçiş şekillerinin mevzuatla belirlendiğini anlattı. Çekin, "Ordu Cumhuriyet Başsavcılığınca hükümlünün açık ceza infaz kurumuna ayrılması ve açık ceza infaz kurumundan firar etmesi konusunda idari soruşturma başlatılmıştır. Bu kapsamda en ufak bir ihmal veya kusurun tespiti halinde gerekenin yapılacağından kimse şüphe duymamalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
289 FİİLİ DARBE DAVASININ 271'İ KARARA BAĞLANDI
FETÖ'nün darbe girişiminin ardından açılan soruşturma ve davaların devam ettiğini dile getiren Çekin, fiili darbe soruşturmalarının tamamının tamamlandığı bilgisini verdi.
Adalet Bakanlığı Sözcüsü Çekin, şöyle devam etti:
“Açılan 289 fiili darbe davasının 271'i karara bağlanmıştır. Bununla birlikte terör örgütü yöneticiliği ve üyeliğine ilişkin soruşturma ve davalar da devam etmektedir. Bakanlığımızca firari örgüt üyelerinin iade süreçleri de büyük titizlikle sürdürülmektedir. Örgüt üyelerini bir şekilde barındıran ülkelerin uluslararası hukuktan kaynaklanan yükümlülüklerine uymalarını bekliyoruz. Yargının FETÖ silahlı terör örgütüyle mücadelesi kesintisiz sürmektedir. 15 Temmuz'dan sonra FETÖ konusunda yargıda önemli bir arınma süreci başlatılmıştır. Bu süreç teyakkuz halinde devam ettirilmektedir. Ulaşılan yeni bilgi, belge ve deliller dikkatle değerlendirilerek adli ve idari mercilerle paylaşılmaktadır.”
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin kabul edildiği 1948'den bu yana dünyada ve Türkiye'de büyük dönüşümlerin yaşandığını aktaran Çekin, yargı reformu çalışmalarının temel amaçlarından birinin hak ve özgürlüklerin geliştirilmesini oluşturduğunu ifade etti. Hak ve özgürlüklerin daha da geliştirmesi için yeni bir İnsan Hakları Eylem Planı'nın hazırlanması çalışmalarının sürdüğünü dile getiren Çekin, bu süreçte Avrupa Birliği (AB) ve Avrupa Konseyinin görüşlerine, iş birliğine önem verdiklerini belirtti. Çekin, İnsan Hakları Eylem Planı için tüm paydaşlarla bir araya geldiklerini, tüm kesimlerin görüş ve önerilerini yansıtacak bir İnsan Hakları Eylem Planı hazırlama kararlılığında olduklarını vurguladı.
Basın bilgilendirme toplantısı video linki: