Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Erzurum'da katıldığı Terör Suçları Bölge Değerlendirme Toplantısı'nın ardından AK Parti İl Başkanlığı'nı ziyaret etti. Gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunan Bakan Gül, "Kudüs, dünya barışının sembol şehridir" dedi.
ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak tanımasına da değinen Gül, dünya siyasetinde zulümden haksızlıktan yana olan bir siyaseti üzülerek gördüklerini belirtti. Müslümanların ilk kıblesi olan Kudüs'te bir işgal girişimine karşı dünyanın sessiz kaldığını aktaran Gül, "Bu gün Amerika Birleşik Devletleri başkanının Kudüs'ü başkent olarak ilan etmesi hukuken asla kabul edilebilir bir karar değildir. Bu karar hukuken yok hükmündedir. Birleşmiş Milletler'in aldığı onlarca yüzlerce karara rağmen, bu kararın alınıyor olması 'biz hukuku tanımayız, biz insan haklarını tanımayız, inanç özgürlüğünü tanımayız' anlamına geliyor. Zalimler zulümlerine devam ettikçe, mazlumlar ayağa kalktıkça, zalimler zulmüne asla devam edemeyeceklerdir. Dünya kurulduğundan beri bütün zalimler yerle bir olmuşlardır. Bu bir hak değildir, alınan son karar, hukuki, vicdanı değildir. Birleşmiş Milletler kararını bile tanımayan bu zorbalık, dünya siyasetini ve barışını tehdit etmeye devam edecektir. Esasen 3 din için de kutsal olan bir yerin Kudüs'ün bu şekil de bir barışı da ortadan kaldıracak şekilde siyasete kurban edilmesi asla kabul edilebilir bir şey değildir. İsrail'in yayılmacı ve işgalci politikaları ve tavrını telin ediyoruz. bir kez daha BM'nin vermiş olduğu karar çerçevesinde kendi sınırlarına çekilmesi ve işgale son vermesi gerekmektedir. Bu son tavır dünya barışına ve tüm inançları bütün insanlığı tehdit edecek bir tavırdır. Bu tavır asla kabul edilemez. Kudüs, dünya barışının sembol şehridir." diye konuştu.
YANLIŞ VE HUKUK DIŞI İŞGALE BİR AN EVVET SON VERİLMELİ
Bakan Gül, Kudüs'ün Müslümanlar'ın ilk kıblesi olduğunu anımsatarak, Kudüs'ün bir sevda olduğunu ve Kudüs sevgisinin azalmayacağını vurguladı. Bir an evvel bu yanlış hukuk dışı işgale son verilmesini isteyen Gül, "Karardan vazgeçilmesini ve Filistinli kardeşlerimize uygulanan zulüm, ambargo ve tehdidin de biran evvel ortadan kaldırılmasını buradan ifade etmek isterim. Üzücü olan bu kararları alanlarla birlikte kol kola giren İslam Alemi liderleridir. Bu gün gerçekten bu Filistin halkının yanında olmak gerekirken dünyada şöyle baktığınızda Türkiye'den başka bu anlamda sesini yükselten ülkenin ve ülke liderinin de çok az olduğunu üzüntüyle ifade etmek isteriz. Türkiye İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı olarak bütün İslam Alemini davet etmiştir. Umuyoruz ki vicdanı olan kendi halkı için sorumluluk içerisinde olan dünya İslam liderleri gelir, burada yaptırım, sonuç alıcı bir toplantı olacaktır. Ülkemiz bunun için elinden geleni yapmaya devam edecektir" dedi.
HAYVANLARA YÖNELİK KÖTÜ MUAMELELER İÇİN YASADA DÜZENLEME
Son günlerde hayvanlara yönelik kötü muamelelere de değinen Gül, "Hayvanlar, insanlara emanettir. Bunlara işkence, kötü muamele asla kabul edilemez. Bu hususta da yasada hangi ihtiyaçlar varsa onları tekrar gözden geçirip, bunları kamuoyuyla paylaşacağız." dedi.
KILIÇDAROĞLU SİYASETİN FUAT AVNİSİ HALİNE GELDİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun son günlerdeki tavrını eleştiren Gül, şunları kaydetti:
"Maalesef ana muhalefetin genel başkanın kullanmış olduğu üslup, kendisiyle beraber bulunmuş olduğu partinin de seviyesini aşağıya çekmekte. CHP gibi köklü bir parti de bu üslubu kullanan bir genel başkanına sahip oldukları için tahmin ediyorum ki partinin, CHP'nin kendisi en fazla bundan bizzardır. Ama bu o partinin kendi kararıdır, kendi kanaatidir. Bizi ilgilendiren boyutu Türk siyasetinin seviyesinin aşağıya çeken bu bu ifadeler kullanmış olduğu bu üsluptur. Ama biz siyaseti temiz dilinden asla uzaklaşmayacağız. Bizim partimiz AK Parti, bu ak siyaseti, ak dili asla bırakmadan mücadelemize devam edeceğiz. Onun bu kirli dilini milletimize havale etmeye devam edeceğiz."
Bakan Gül, Kılıçdaroğlu'nun çıkartıp ortaya koyduğu hiçbir belgenin, söylediğini doğrulamadığını ifade ederek, "Müddei iddiasını ispat eder ama müfteri iddiasını ispat edemez, çünkü ortada bir delil yoktur. Kılıçdaroğlu müddei olarak iddiasını ispat edememiş, haliyle bir müfteri ana muhalefet partisi genel başkanı olarak geçmiştir. Söylediği hiçbir şeyin sunduğu belgeyle ispat edilmediği açıktır. Ve kullanmış olduğu ifade ettiği hususların hepsi, zaten ona buradan 'günaydın' diyorum, aylar önce FETÖcü twitter fenomenleri tarafından FETÖcüler tarafından zaten dile getirilmiş hususlardır. Alıp alıp, kulağına söylüyorlar sufle yapıyor. Eline tutuşturuyorlar bir şeyler gösteriyor. Maalesef Kılıçdaroğlu gelmiş olduğu şuan itibariyle siyasetin Fuat Avni'si haline gelmiştir. Fuat Avni'ler, FETÖcüler pılını pırtını toplayıp kaçtı, diğerleri yargı önünde hesap veriyor. Ama siyasetin FETÖ ağzıyla Kılıçdaroğlu tarafından gerçekten konuşulması onların ne söylüyorsa bir iki ay sonra Kılıçdaroğlu tarafından bu ifadelerin kullanması gerçekten çok üzücü bir tablodur. Ve milletimiz asla bunu affetmeyecektir." diye konuştu.
KİM SUÇLUYSA CEZASINI ÇEKECEK
Anadolu coğrafyasında daima haklının, mazlumun, adaletin yanında yer tutmuş bir milletin mensupları olduklarını ifade eden Gül, şöyle konuştu:
"Türk Milleti, bu topraklarda kim zulme uğramışsa, diline, dinine bakmadan bu Anadolu topraklarının ana kucağı olmuştur. Suriye'de, Irak'ta olsun, Ahıska Türkleri olsun hangi milleten, hangi coğrafyadan olursa olsun, bu topraklar daima bir ana kucağıyla şefkatini açmıştır. Türkiye Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde 15 yıldır ekonomide, siyasette, dış politikada önemli kazanımlar elde etmiştir. IMF'ye 23 milyar dolar borçtan bu gün hiç borcu olmayan bir ülke haline gelmiştir. Bölgede ve dünyada lider bir ülke haline gelen Türkiye'yi birileri çekemiyor. 17-25 Aralık, Kobani eylemleri, son olarak da 15 Temmuz'da Türkiye'nin bu onurlu, bu kutlu yürüyüşünden bir takım senaryolar yazdılar ama milletimiz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu oyunları, senaryoları aldı, buruşturdu, tarihin çöp tenekesine attı."
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, bu topraklarda ameliyat yapılmasına, operasyon yapılmasına asla müsaade etmeyeceklerini belirterek, bunun teminatının AK Parti, Recep Tayyip Erdoğan ve kahraman Türk Milletinin olduğunu kaydetti.