Adalet Bakanı Bekir Bozdağ Antalya'da Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Eğitim ve Sosyal Tesisi’nde düzenlen Yargı Teşkilatı Toplantısı’na katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Bakan Bozdağ, yaptığı konuşmada, hak arayışında savcılar tarafından yürütülen etkin ve verimli soruşturmaların tamamının, hem adalet duygusunun güçlenmesine hem de insanların yargıya güveninin artmasına katkı sağladığını söyledi.
Yeni dönemde yeni adımlar atacaklarını anlatan Bakan Bozdağ, "Bundan sonra her yıl yargıya güven anketleri, yargıdan memnuniyet anketleri yapacağız, yargının adeta her yıl bir tomografisini çekeceğiz" dedi.
Bozdağ, soruşturma veya yargılaması sürdürülen konularla ilgi medyada yer alan gerçek dışı, yalan ve iftira dolu yayınların, yargıya güveni olumsuz etkilediğine dikkati çekti.
Avukatları yetiştirme konusunda Türkiye Barolar Birliğinin bir çalışması olduğunu belirten Bakan Bozdağ, bakanlık olarak da çalışmaları bulunduğunu belirtti.
Bazı medya organlarının, görevini bağımsızlık ve tarafsızlık içerisinde yapan hakim ve savcıları töhmet altında bıraktığını vurgulayan Bozdağ, "Her meslekte eksik yapan, yanlı yapan, yanlış yapan olabilir. Hakim ve savcılarımızın içerisinde de zaman zaman böyleleri bulunabilir ama bilmemiz lazım ki bu büyük camianın içerisinde bunların sayısı çok da azdır. Onlarla ilgili de yasa ve yasalar çerçevesinde yapılabilecekler yapılır" diye konuştu.
Basının yargıyı yıpratan haberlerine karşı, özellikle Cumhuriyet Başsavcılarının dikkatli olmasında fayda olacağını dile getiren Bozdağ, basın sözcülüğü uygulaması başlattıklarını ve bunun başarılı şekilde yürütüldüğünü anlattı.
Geç kalındığında yalan haberin yayılma alanının da genişlediğine değinen Bozdağ, "Bazen de çarpıtma haberler var. Özellikle terör örgütü PKK medyasında, paralel medyada, başka tür medyalarda yargıyı etkilemeye, korkutmaya veya kamuoyunu yargının aleyhine döndürmeye dönük yanlı, çarpıtma haberi de görüyoruz, gerçek dışı, yalan haberi de görüyoruz" dedi.
Bozdağ, şunları kaydetti:
"Maalesef pek çok iddianame bugün beraatla sonuçlanmaktadır, çünkü savcılarımız düzenledikleri iddianamelerle insanların sanık haline düşmesine, akabinde hükümlü olmasına yol açacak bir süreci başlatmaktadırlar. Şüpheli dediğinizde o kişi eğer takipsizlikle bitecek bir dosya var, bitmiyor buna hakim karar versin, daha sonra yargılamayla beraat ediyorsa o zaman biz bu vatandaşımızın masumiyet ilkesinden yeterince yararlanmasına, lekelenmeme hakkından istifade etmesi kuralına riayet etmemişiz demektir. Bunlara elbette riayet, yargıya olan güveni daha da üst noktalara taşıyacaktır."
"Geciken adalet, adalet değildir" sözünü hatırlatan Bozdağ, "Adaletin gecikmeden, vaktinde tecelli etmesi için elbette hepimize büyük görevler düşmektedir. Yasamaya, yürütmeye büyük görevler düşmekte, yargıda görev yapan Cumhuriyet Savcılarımıza ve hakimlerimize de büyük görevler düşmektedir" ifadelerini kullandı.
İleriki süreçte geciken adalet anlayışına son vermek için önemli adımlar atacaklarını belirten Adalet Bakanı Bozdağ, Yargıda Zaman Yönetimi Projesi'ni çok önemsediklerini bildirdi. Bu projeyi 2016 yılının ilk yarısında hayata geçireceklerinin altını çizen Bozdağ, Cumhuriyet Savcısına şikayette bulunan bir vatandaşın artık şikayeti yaptığı an, soruşturmanın ne zaman biteceğini bileceğini söyledi.
Yargıda memnuniyet konusunun çok tartışıldığını da hatırlatan Bozdağ, "Yargının kendini check etmesi için bundan sonra her yıl yargıya güven anketleri, yargıdan memnuniyet anketleri yapacağız, yargının adeta her yıl bir tomografisini çekeceğiz. TÜİK ile işbirliğiyle bunu yapacağız" diye konuştu.
2009 yılından 2015 yılının Haziran ayına kadar Cumhuriyet Başsavcılıklarına gelen soruşturma dosyasının 7 milyon 458 bin 399'unun uzlaşma kapsamına giren suçlara ait olduğuna dikkati çeken Bozdağ, uzlaştırmaya tevdi edilen dosyaların yüzde 65'inin uzlaştırmayla sonuçlandığını belirtti.
Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yeni dönemde "Adli Veri Bankası" diye bir banka kuruyoruz. Şu anda bizim Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğümüz var. Onlar belli adli verileri tutuyorlar, istatistiklendiriyorlar, bunları Türkiye kamuoyuna açıklıyorlar. Oradan istifadeyle insanlar bazı değerlendirmeleri yapıyorlar. Yeni dönemde Adli Veri Bankası kurmak suretiyle adeta Google'da herhangi bir konuyu arar gibi yargıyla ilgili arama yapmak isteyenlerin, sorduğu bütün sorulara, akla gelebilecek bütün sorulara doğru cevap veren bir sistem kurmak istiyoruz."
Bozdağ, "Adli Veri Bankası" ile Önleyici Sağlık gibi Koruyucu Hukuk anlayışını geliştirmeyi amaçladıklarını, suça meyilli kişilerin bu durumunu ortadan kaldıracak çalışmalar yapmak istediklerini belirtti.
Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, HSYK Başkanvekili Metin Yandırmaz, Müsteşar Yardımcılarından Basri Bağcı, Mustafa Erol, Selahattin Menteş, Yüksel Kocaman ve Musa Heybet'in katıldığı programda Bakanlık bürokratları ve Başsavcılar da yer aldı.