Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı ile ilgili olarak "Kamuoyunda bazı çevreler tarafından art niyetli olarak "fişleme yasası' olarak nitelendirilen bu Tasarı iddia edildiğinin tam aksine fişleme değil tam aksine fişlemenin önlenmesi tasarısıdır,fişlemenin panzehiridir."dedi.
Bozdağ, Adalet Komisyonu toplantısına katılarak Kişisel Veriler Kanunu Tasarısı ile ilgili ilgili bilgi verdi. Bozdağ, kişisel verilerin korunmasının Avrupa Birliği'ne uyum açısından büyük önem taşıdığını söyledi. Bozdağ şunları söyledi:
AB standartlarında koruma
“ Kişisel verilerin korunması konusunda yasal düzenleme yapılması ile bu konuda düzenleyici ve denetleyici bir kurum kurulması, Avrupa Birliği müzakere fasıllarından; Yargı ve Temel Haklar - Polis İşbirliği - Bilgi Toplumu ve Medya - Tüketici ve Sağlığın Korunması olmak üzere dördüyle yakından ilgilidir. Ülkemizde kişisel verilerin korunması konusunda yasal bir düzenleme olmadığı ve kişisel verilerin korunmadığı gerekçesiyle, Avrupa Polis Teşkilatı EUROPOL ile operasyonel işbirliği anlaşması yapılamamaktadır. Bilgi ve belge değişimi/paylaşımı, elektronik iletim hattından yapılamamakta; bu sebeple suç ve suçlulukla mücadelede gecikmeler ve başarısızlıklar yaşanmaktadır. Yine, Dışişleri Bakanlığımızın yabancı ülkelerle askerlik, kimlik, vatandaşlık gibi konularda bilgi paylaşımında tereddütler ve sorunlar yaşanmakta, yabancı ülkelerden bu nitelikteki veriler alınamamaktadır. Sınır aşan organize suçlar konusunda Avrupa Bölgesel Savcılık Teşkilatı olarak bilinen EUROJUST ile operasyonel işbirliği yapılamamaktadır. Bu nedenle yargı alanında suçluların iadesi ile bilgi ve belge paylaşımı gibi konularda sıkıntılar yaşanmaktadır. Kişisel verilerin korunmasına yönelik özel bir kanun olmayışının, yabancı sermayenin Ülkemizde yatırım yapmasını engelleyici ve zorlaştırıcı bir rolü de bulunmaktadır. Özellikle Avrupa’daki yabancı sermaye sahiplerinin ülkelerindeki mevzuatları, ellerindeki kişisel verileri Türkiye’deki iştiraklerine aktarmalarına izin vermemektedir. Diğer yandan işadamlarımız yabancı ülkelerdeki ortaklarından veri alma hususunda sorun yaşamaktadır. Bazı ihalelere girmek için kişisel verilerin etkin şekilde korunması koşulu aranmakta ve Ülkemiz veri güvenliği konusunda “güvenilmez ülke” olarak nitelendirilmektedir. Bununla birlikte vatandaşlarımızın Avrupa Birliği içinde vize muafiyetinden faydalanabilmeleri bakımından da kişisel verilerin korunması hususunda yasal düzenleme yapılması gerekmektedir. Kısaca belirtilen bu ihtiyaç ve sorunların giderilmesi için Tasarının kanunlaşması gerektiği düşünülmektedir.”
Tasarı fişleme değil, fişlemenin panzehiri
“Kişisel verilerin korunmasına ilişkin olarak Avrupa Birliği üyesi ülkeler başta olmak üzere birçok ülkede özel kanunlar bulunmaktadır. Bu tasarının yasalaşması ile birlikte kişisel veriler konusunda AB standartlarında bir kuruma getirmeyi amaçlıyoruz. Kamuoyunda bazı çevreler tarafından art niyetli olarak "fişleme yasası' olarak nitelendirilen bu Tasarı iddia edildiğinin tam aksine fişleme değil tam aksine fişlemenin önlenmesi tasarısıdır,fişlemenin panzehiridir. Tasarıya kişisel verilerin işlenmesi ve kaydedilmesi uluslararası sözleşmelere uygun şekilde düzen altına alınmaktadır. Bugün itibarıyla, ülkemizde gerek kamu gerekse özel sektörde kişisel veriler kaydedilmekte ancak bu kaydetmenin herhangi bir standardı bulunmamaktadır. Tasarıyla bu duruma evrensel kurallar çerçevesinde bir standart getirilmekte veri kaydeden, işleyen, aktaran gerçek ve tüzel kişilerin uyacakları usul ve esaslar belirlenmektedir. Tasarıyla kurulması öngörülen Kurum, bu alanı disiplin altına alacak ve herkes istediği veriyi kendi belirlediği şekilde değil Tasarıda öngörülen ve Kurumca belirlenecek ilkeler çerçevesinde işleyebilecek ve Kurum bütün bu süreçleri denetleyecektir. Yine kamuoyunda bilinenin aksine, Kurum Türkiye’deki bütün verilerin toplandığı bir yer olmayıp Kurum nezdinde herhangi bir kişisel veri tutulmayacaktır. Kanun kapsamındaki gerçek ve tüzel kişiler belirlenen ilkelere uygun olarak kuracakları veri kayıt sistemine kişisel verileri kaydedeceklerdir. Kurum bünyesinde sadece Kişisel Veri Sorumlularının sicili tutulacak ve bu Sicil sayesinde kişiler herhangi bir sorun yaşamaları halinde kiminle muhatap olacaklarını ve nereye başvuracaklarını bileceklerdir. Bu durum haricinde Kurumun herhangi bir bilgi toplaması söz konusu olmayacaktır. Tasarı, Anayasal bir hak olan kişisel verileri korumak amacıyla hazırlanmış olup bu amacı gerçekleştirmeye yönelik düzenlemeler öngörmektedir. Bu kapsamda kişisel verilerin işlenmesinin ilkeleri, kişisel verileri işleyeceklerin uyması gereken kurallar ve verisi işlenenlerin hakları belirlenmekte; kanunun uygulanmasını sağlayacak ve veri işlenmesini denetleyecek bağımsız bir Kurum kurulmaktadır."