Erişilebilirlik Menüsü

Ekran Okuyucu

Seçili Alan Okuyucu

Bağlantı Vurgula İkonu

Bağlantı Vurgula

Metni Büyüt İkonu

Büyük Metin

Metni Sola Hizala

İmleç

Okuma Kılavuzu

Okuma Maskesi

Disleksi Dostu

Kontrast

Solgunlaştırma

Düşük Doygunluk

Yüksek Doygunluk

ADALET BAKANI YILMAZ TUNÇ, KAYSERİ'DE "YARGI VE İŞ DÜNYASI SEMPOZYUMU"NDA KONUŞTU
20.06.2025

BAKAN TUNÇ: TÜRKİYE YÜZYILININ BAŞLANGICINDA ÜLKEMİZİ İNŞALLAH DARBE ANAYASASINDAN KURTARACAĞIZ

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Anayasada çok önemli reformlar yapıldığını belirterek,  "İnşallah bu dönemde siyasi partilerimiz büyük bir sorumluluk içerisinde Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcında ülkemizi darbe anayasasından kurtararak demokratik, sivil, katılımcı, temel hak ve özgürlükleri öne alan, herkesin, her kesimin kendini içinde gördüğü bir toplum sözleşmesini inşa eder." dedi.

Kayseri’de düzenlenen Yargı ve İş Dünyası Sempozyumu'nun açılışında konuşan Bakan Yılmaz Tunç, Türkiye'nin güçlü kurumları ve bağlayıcı kurallarıyla köklü bir hukuk devleti olduğunu söyledi.

Bakan Tunç, arabuluculuğun önemine de dikkat çekerek, “Arabuluculuğun gelişmesinde avukatlarımızın, hukukçularımızın büyük bir emeği var. Arabulucuya 2013'ten bu yana 7 milyon 795 bin başvuru yapıldı, bunlardan 4 milyon 707 bini anlaşmayla sonuçlandı, böylece yüzde 63 başarı sağlandı." diye konuştu.

HUKUK DEVLETİ KİŞİLERİN HAKLARININ YANINDA EKONOMİNİN İSTİKRARI VE KALKINMAYI DA KORUR

Hukuk devletinin aynı zamanda piyasanın da güvencesi olduğuna dikkati çeken Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Hukuk devleti kişilerin haklarının yanında ekonominin istikrarı ve kalkınmayı da korur. Ekonomik istikrar ve güven mülkiyet hakkının korunduğu, sözleşmelerin bağlayıcı olduğu, mahkemelerin bağımsız ve tarafsız çalıştığı, idarenin keyfi uygulamalardan uzak durduğu, yani tam anlamıyla hukuk devletinin yaşandığı yerde var olur. Yatırımcı bilir ki sermaye, özgürlük ve güvenle buluştuğunda anlam kazanır. Üretici bilir ki alın teri adaletle yoğrulduğunda bereketlenir. Hukuki güvenliğin olmadığı yerde yatırım olmaz. Hukuki öngörülebilirliğin olmadığı yerde piyasa durur. Ekonomik kalkınmanın yolu güvenli, öngörülebilir ve adil bir sistemden geçer çünkü sermaye ürkek ve tedirgindir. Belirsizlik de değil güvenle yol almak ister." şeklinde konuştu.

İş dünyasının ihtiyacı olan çok önemli yasal düzenlemelerin hayata geçirildiğini anlatan Bakan Tunç, ceza mevzuatları başta olmak üzere ticaret kanunlarının, borçlar kanunlarının, usul kanunlarının, hukuk muhakemelerinin hepsinin yenilendiğini, 80 yıl boyunca artık toplumun ihtiyacına cevap vermeyen bütün mevzuatı yenileyerek ihtiyaca cevap verir hale getirdiklerini aktardı.

Bakan Yılmaz Tunç, 23 Ocak'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yargı reformu strateji belgesini açıkladığını ve "23 yıl sonra niye hala reform belgesi açıklıyorsunuz" diyenler olduğunu anımsatarak, "Toplumun ihtiyaçları sürekli gelişir, teknoloji gelişir. Buna uyum sağlamak gerekir. Yeni suç tipleri ortaya çıkar, yeni ticari ilişkiler ortaya çıkar. Dolayısıyla hukuk gecikmez ve hukuk önden gitmeli. Dolayısıyla mevzuat hazır olmalı. O nedenle gelişen duruma, ihtiyaca cevap verecek bir mevzuatı hazır etmek gerekir." ifadelerini kullandı.

Zaman zaman birtakım eleştirilerle karşı karşıya kaldıklarını belirten Bakan Tunç, şunları kaydetti:

"Özellikle Türkiye'nin hukuk güvenliği anlamında, hukuka güven endeksinde geri sıralarda olduğunu söyleyenlere itibar etmeyiniz. Eksikliklerimizi elbette biliyoruz, her şey mükemmel değil. O eksiklikleri gidermek için gayret gösteriyoruz. Bu toplantıların da amacı bu. Ama Türkiye'yi demokrasi bile olmayan, serbest seçimlerin yapılmadığı ülkelerle kıyaslayarak onların altında göstermek tamamen bir kara propagandan ibarettir. Nasıl hazırlandığını biliyoruz, hangi bağışçılarla desteklendiğini biliyoruz. Masa başında herhangi bir kritere bağlı olmadan yapılan, objektif kriterlere bağlı olmadan Türkiye gerçekleriyle uyumlu olmayan endekslerle o yabancıların yaptığı sıralamaları ülkemiz siyasetçilerinin bir kısmının göstererek 'Türkiye bu noktada' demesi Türkiye'ye haksızlık, Türk insanına, milletimize haksızlık, Türk yargısına, gece gündüz çalışan 25 bin hakim ve savcımıza haksızlık. O nedenle biz buna müsaade etmeyiz."

Adalet Bakanı Tunç, "Türkiye'de hukuk güvenliği olmasaydı, yatırım ortamı iyileşmeseydi, 2002'de 36 milyar dolar olan ihracat bugün 262 milyar doların üzerine çıkamayacaktı. Eğer Türkiye'de hukuki belirlilik ilkesi tahkim edilmemiş olsaydı ülkemizde kayıtlı şirket sayısı 950 binden 2,5 milyonun üzerine çıkabilir miydi? Eğer ülkemizde hukuki öngörülebilirlik olmasaydı onların dediği gibi yabancı sermaye Türkiye'ye gelebilir miydi? Yabancı sermayeli şirket sayısı 5 binden bugün 86 bine çıkmışsa yabancının Türkiye'ye güvenmesi sayesindedir, hukuki güvenlik ilkesinin tahkim edilmesi sayesindedir." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'ye 80 yılda 15 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye yatırımı geldiğine, son 23 yılda ise bu rakamın 276 milyar dolar olduğuna işaret eden Bakan Tunç, "Eğer Türkiye'ye güvenmese yabancılar, hukuk güvenliği olmasa buraya yatırım yapılır mıydı? O nedenle ülkemize yönelik bu karalamalara müsaade etmeyeceğiz." dedi.

YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI

Türkiye'nin yıllar içinde atlattığı badirelere değinen Adalet Bakanı Tunç, "10 yılda bir muhtıra, siyasetçilerin muhtıralar ve darbeciler karşısında suskun kaldığı bir süreç. İlk kez 27 Nisan 2007 tarihinde o elektronik muhtıraya cevap veren bir hükümet ve bir devlet adamı. O e-muhtırayı buruşturup çöpe atıyor, 'bizim işimiz bu değil' diyor. O günkü kararlılık devam etmemiş olsaydı, Gezi Olayları önlenemezdi. Gezi Kalkışması, 17-25 kalkışması önlenemezdi, 15 Temmuz hain darbe kalkışması eğer o kararlılık sürmeseydi önlenemezdi. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın dirayeti ve sağlam iradesiyle ülkemizi yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşturmanın mücadelesini yapacağız. Hedefimiz büyük, Türkiye Yüzyılı'nı inşa etmek. Bunu milletimizle beraber inşa edeceğiz. Bunu yeni anayasayla yapacağız. Parlamentoda inşallah bir uzlaşma sağlanır ve milletimize olan borcu öderiz." diye konuştu.

Anayasada çok önemli reformlar yapıldığını anlatan Bakan Yılmaz Tunç, "İnşallah bu dönemde siyasi partilerimiz büyük bir sorumluluk içerisinde Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcında ülkemizi darbe anayasasından kurtararak demokratik, sivil, katılımcı, temel hak ve özgürlükleri öne alan, herkesin, her kesimin kendini içinde gördüğü bir toplum sözleşmesini inşa eder." ifadelerini kullandı.

Yargıdaki gecikmeyi önlemek için iş yükünün fazla olduğu yerlerde yeni mahkemeler kurduklarını, yeni istinaf daireleri açtıklarını aktaran Bakan Tunç, 3 bin 727 olan mahkeme sayısını 8 bin 632'ye çıkardıklarını, son 2 yılda 3 bin 38 ilk derece mahkemesi ile 47 adli istinaf dairesi, 14 idari istinaf dairesi olmak üzere 61 istinaf dairesinin kurulmasını sağladıklarını bildirdi.

Adalet Bakanı Tunç, ihtisaslaşmaya önem verdiklerini, üniversite sınavında ilk 100 bine giremeyenlerin artık hukuk fakültesini tercih edemeyeceklerini, hukuk fakültesine dikey geçişin yasaklandığını, eğitimin kalitesini artırmaya çalıştıklarını söyledi.

Özellikle 17-25 Aralık ve 15 Temmuz süreçlerinde yargının FETÖ'den arınma süreciyle bir toparlanma sürecine girdiğini anlatan Bakan Tunç, "Son bir yılda yargı teşkilatımızın verdiği karar sayısı 13 milyon 900 bin. Genç bir kadroya sahibiz yargı teşkilatı olarak, yüzde 40'ı 5 yılın altında kıdeme sahip. Dolayısıyla her geçen gün o ağır iş yükünü azaltarak, dosyaları eriterek vatandaşlarımızın yargıdan memnuniyetini daha da arttırmak için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz." diye konuştu.

ARABULUCULUKTA YÜZDE 63 BAŞARI SAĞLANDI

Arabuluculuğun önemine dikkati çeken Tunç, "Arabuluculuk devreye girdiği anda kiracı ve kiralayanın nasıl aynı masa etrafında oturduklarını, gerek kira miktarında gerek kira süresinde gerek tahliyede nasıl anlaştıklarını memnuniyetle görüyoruz. 240 bin civarında kira uyuşmazlığı arabulucuya gitti, bunun yarısı anlaşmayla sonuçlandı. Eğer olmasaydı o 240 binin tamamı yargıya intikal etmiş olacaktı. Arabuluculuğun gelişmesinde avukatlarımızın, hukukçularımızın büyük bir emeği var. 2013'ten bu yana 7 milyon 795 bin başvuru yapıldı arabulucuya, 4 milyon 707 bini anlaşmayla sonuçlandı. Yüzde 63 bir başarıyla sonuçlandı." dedi.

Türkiye Yüzyılı Yargı Reformu Stratejisi Belgesi'nde yer alanlara değinen Bakan Tunç, şunları kaydetti:

"Konkordato kurumunun güven veren ve sürdürülebilir bir ekonomik yapı için daha etkin bir araç haline getirilmesine ilişkin düzenlemeler yapacağız. Konkordato nedeniyle icra takiplerinin belirli bir süre durdurulması ve alacaklılara yapılacak ödemelerin ertelenmesi ile uygulamaların kötüye kullanılmasının önüne geçilmesi lazım. Bu durumun ekonomide zincirleme olumsuz etkilere yol açtığını görüyoruz. Bunu önleyecek bazı tedbirleri de inşallah alacağız. Amacımız ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalan işletmenin yeniden toparlanarak üretime, istihdama ve ticari hayatına devam edebilmesi böylece ülke ekonomisine katkı sunmayı sürdürebilmesi."

Bakan Tunç, aile kurumunun yıpranmaması ve eşlerin eğer evliliği sürdüremiyorsa bunun gecikmeksizin yeni bir hayatın kurulabilmesine imkan sağlayacak şekilde düzenlenmesi, evlilikleri daha da kolaylaştırma noktasındaki çalışmaları ele alacaklarını belirtti.

 

Adres

06659 KIZILAY / ANKARA

Telefon

90 (0312) 417 77 70

E-Posta

basinisaretadalet.gov.tr