BAKAN TUNÇ: KADINA YÖNELİK ŞİDDET KIRMIZI ÇİZGİMİZ
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kadının güçlendirilmesi ve kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda birçok düzenlemeyi hayata geçirdiklerini ifade ederek, “Kadına yönelik şiddet bizim kırmızı çizgimiz. Bir kadının dahi şiddete uğraması yüreğimizi yaralıyor. “ dedi.
8 Mart'ta Resmi Gazete'de yayımlanan Kadının Güçlenmesi ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi kapsamında oluşturulan "Kadının Güçlenmesi Koordinasyon Kurulu", Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır'ın katılımıyla ilk toplantısını Dikmen Hakimevi'nde gerçekleştirdi.
Toplantıda konuşan Adalet Bakanı Tunç, toplumun gerçek gücünün, kadınlarının kendini güvende, değerli ve eşit hissettiği ölçüde büyüdüğünü belirtti. Bakanlık olarak, adaletin kapısını çalan her kadına yalnız olmadığını hissettirmek için tavizsiz, kesintisiz bir kararlılıkla çalıştıklarını vurgulayan Bakan Tunç, kadının güçlenmesinin yalnızca bireysel bir kazanım değil, toplumsal adaletin de teminatı olduğuna inandıklarını dile getirdi.
Bakan Tunç, 2 yılda Uluslararası Aile Hukuku Sempozyumu, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Kurulu Toplantısı, Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Ulusal Koordinasyon Kurulu Toplantısı, Kadınların Adalete Erişiminin Güçlendirilmesi Paneli'ni gerçekleştirdiklerini anımsatarak, dün de Aile Mahkemeleri Değerlendirme Toplantısı'nı düzenlediklerini söyledi.
Sempozyum ve toplantılarda, aile hukukunun tüm boyutlarını değerlendirdiklerini, özellikle kadın hakları alanında önemli oturumlar gerçekleştirdiklerini, fikirleri paylaştıklarını ve çözüm yollarını belirttiklerini aktaran Bakan Tunç, bugünkü toplantıyla da kadınların hayatın her alanında güçlenmesini, adaletin toplumsal düzeyde kökleşmesini ve eşitlik ilkesinin kurumsallaşmasını sağlayacak önemli bir süreci başlattıklarını ifade etti.
BİR KADIN NE KADAR GÜÇLÜYSE ADALET DE O KADAR GÜÇLÜDÜR
Adalet Bakanı Tunç, kadının sevginin, fedakarlığın ve hoşgörünün timsali, toplumun ve ailenin temeli, hayatın mimarı olduğuna işaret ederek, "Kadınların sabrı, merhameti ve mücadele gücüyle güzelleşmeyen hiçbir alan yoktur. Hazreti Peygamberimizin 'Cennet annelerin ayakları altındadır.' müjdesiyle yücelttiği kadınlar, her alanda ülkemizin geleceğini inşa etmektedir." diye konuştu.
Kadının güçlenmesinin sosyal politikaların konusu olduğu gibi aynı zamanda hukukun, adaletin ve insan haklarının merkezinde duran bir mesele olduğunu anlatan Bakan Tunç, "Bir ülkede kadın ne kadar güçlü ise adalet de o kadar güçlüdür. Kadının hak ettiği değeri görmediği bir toplumda, toplumsal huzurun, refahın ve kalkınmanın da sürdürülebilir olması mümkün değildir. Kadının toplumdaki yeri, konumu, o toplumun medeniyet sahasında ne kadar yükseleceğinin bir ölçütüdür." ifadelerini kullandı.
Bakan Tunç, kadınların, hayatın tüm alanlarındaki fırsat ve imkanlardan eşit biçimde yararlanmalarını sağlamak amacıyla güçlü adımlar attıklarını ve atmaya devam ettiklerini vurgulayarak, bu anlayışla son 23 yıldır kadın haklarını korumak ve güçlendirmek için birçok yasal düzenlemeyi hayata geçirdiklerini hatırlattı.
Anayasa'da, Türk Medeni Kanunu, İş Kanunu, Türk Ceza Kanunu ile Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'nda reform niteliğinde yasal düzenlemeler gerçekleştirdiklerine işaret eden Tunç, "Anayasa'mızda kadınlar ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğuna, devletin bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlü olduğuna ilişkin düzenlemeyi hayata geçirdik. Anayasa'da kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık ilkesini getirdik." dedi.
Bakanlık olarak kadınların adalet ve yargı hizmetlerine katılmasını çok önemsediklerini vurgulayan Bakan Tunç, 2002'de 1847 olan kadın hakim ve savcı sayısını, bugün yüzde 433 artırarak 9 bin 848'e çıkardıklarını söyledi. Yargı teşkilatında görev yapan kadın hakim ve savcı sayısının, toplam hakim ve savcı sayısına oranının yüzde 40'a ulaştığını belirten Bakan Yılmaz Tunç, halihazırda toplam 3 bin 620 olan hakim ve savcı adayı ile yardımcısının 1755'inin yarısının kadınlardan oluştuğunu bildirdi.
Bakan Tunç, adalet teşkilatında görev alan 95 bin 104 personelden 45 bin 750'sinin de kadın personelden oluştuğunu kaydetti.
BİR KADININ DAHİ ŞİDDETE UĞRAMASI YÜREĞİMİZİ YARALIYOR
Kadının güçlendirilmesi ve kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda birçok düzenlemeyi hayata geçirdiklerini ifade eden Bakan Tunç, "2003'te Aile Mahkemelerini kurarak ihtisaslaşmayı sağladık. Dün Aile Mahkemesi hakimleriyle yaptığımız toplantıda dile getirilen görüşler vardı. Aile Mahkemelerinin de kendi içinde ihtisaslaşması ile ilgili bir görüş ortaya atıldı. Boşanma, maddi konular birbirinden farklı ve ihtisaslaşma isteyen konular. Bu konudaki çalışmalarımızı da sürdüreceğiz." dedi.
Bakan Tunç, bugün Türkiye'de 528 Aile Mahkemesinin yargılama faaliyetlerini sürdürdüğünü anlatarak, Bakanlık bünyesinde suç mağdurlarının korunması amacıyla Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Daire Başkanlığını kurduklarını ve bu başkanlık bünyesinde Kadın Hizmetleri Daire Başkanlığını hayata geçirdiklerini söyledi.
Kadına yönelik şiddetle ilgili soruşturmaların daha etkin yapılabilmesi için Cumhuriyet başsavcılıklarında Özel Soruşturma Büroları ve Tedbir Mahkemeleri kurulmasını sağladıklarını belirten Bakan Yılmaz Tunç, halihazırda 81 ilde 242 adliyede bu soruşturma bürolarının faaliyet gösterdiğini bildirdi.
Adalet Bakanı Tunç, Dördüncü Yargı Paketi ile eşe karşı işlenen kasten öldürme, kasten yaralama, eziyet, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları için cezayı artırıcı nedenlerin, boşanılan eşi de kapsamasını sağladıklarını dile getirerek, şöyle konuştu:
"Bu suçların kadına karşı işlenmesi halini, cezada ağırlaştırıcı neden olarak kabul ettik. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi noktasında Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde tüm kurumlarımız, ilgili bakanlarımız, bakanlıklarımız hassasiyetle üzerinde duruyor. Özellikle kadına yönelik şiddet bizim kırmızı çizgimiz. Bir kadının dahi şiddete uğraması yüreğimizi yaralıyor. Ne kadar önleyebilirsek, ne kadar caydırıcılıkları artırabilirsek o kadar görevimizi yapmış olmanın rahatlığı içerisinde olacağız. Kadına karşı işlenen kasten yaralama suçunu, kuvvetli suç şüphesinin varlığı halinde, tutuklama nedeni varsayılan suçlar arasına aldık. Israrlı takip eylemi sürekli tartışıldı, gündemde tutuldu. Müstakil bir suç haline getirerek Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenmesini sağladık."
Adli süreçlerde adalet sistemiyle yolu kesişen her vatandaşın desteklenmesi için çalıştıklarını vurgulan Bakan Tunç, "Suç mağduru kadın ve çocukların, faillerle bir araya gelmeden, uzmanların desteğiyle özel ortamlarda ifadelerini verebilmelerine imkan sağlayan Adli Görüşme Odaları oluşturduk. 81 ilde, 165 adliyede, 174 adli görüşme odasında 147 binin üzerinde adli görüşme gerçekleştirildi. 81 ilimizde kurduğumuz ve sayısı 177 olan Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri müdürlüklerimizde 2019 yılından bu yana toplamda 1 milyon 764 bin kişiye adli süreçte psikososyal destek sağlandı." bilgisini verdi.
KADIN HAKLARINI GÜVENCE ALTINA ALDIK
Toplantıda konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, kadınların, insanlık tarihinin her döneminde medeniyetleri yoğuran, toplumları ileriye taşıyan ve insanlığın ortak mirasını inşa eden asli özne olduğunu belirterek, "Sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak ve toplumsal adaleti tesis etmek, ancak kadınların yaşamın her alanına etkin katılımıyla mümkündür. Üretimden yönetime, bilgiden karar alma süreçlerine kadar her düzeyde kadınların eşit ve adil biçimde yer alması, bu hedeflerin temelidir. Bu anlayışla, son 23 yılda, Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğinde kadınların eşit haklara, imkanlara ve fırsatlara erişimini sağlayan tarihi nitelikte reformlar hayata geçirdik. Kadın haklarını, hayata geçirilen anayasal ve yasal düzenlemelerle güvence altına aldık.” dedi.
Koordinasyon Kurulu Toplantısında konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, son 23 yılda TÜBİTAK eliyle, bilim insanlarına yönelik destek programları kapsamında, 200 bin kadın araştırmacıya 22,4 milyar lira destek verdiklerini bildirdi. Bakanı Kacır, "Hedefimiz Türkiye Yüzyılı'nın, Türk kadının yüzyılı olmasıdır. Bu anlamda, Kadının Güçlenmesi Koordinasyon Kurulunun kurumlar arası eşgüdümün artmasına, ortak politika ve uygulamaların geliştirilmesine, kadınların toplumsal yaşamda daha güçlü ve etkin bir şekilde yer almasına katkı sunacak yapıcı bir istişare zemini oluşturacağına yürekten inanıyorum. Bakanlık olarak, kurulun çalışmalarına her türlü katkıyı sunmaya hazırız." diye konuştu.
Toplantıda konuşan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Okullaşmayan, okula gelmeyen bir tek kız çocuğumuzun dahi kalmaması için Bakanlık olarak yoğun bir çaba içerisindeyiz." dedi. Tekin, ortaöğretimde 2002-2003 eğitim öğretim döneminde kız çocuklarının okullaşma oranının yüzde 42 olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Bugün bu oran yüzde 90'lara çıkmış durumda. Ben bunu çok önemsiyorum. Bugün kadının güçlenmesiyle ilgili konuşuyorsak eğer kadınlarımızın, kızlarımızın eğitim öğretim hayatlarının içerisine dahil olması ve başarılı bir eğitim alması bunun olmazsa olmaz şartlarından biri. Aynı şekilde 2002-2003 eğitim öğretim yılında 100 yüksek öğretim öğrencisinden sadece 13 tanesi kız. Bugün ise 100 yükseköğretim öğrencisinin 49'u kız. Bu da çok gerçekten devasa bir adım. 2025'in başında katıldığımız bir uluslararası toplantıda da bu rakam dikkat çekici şekilde takdir edildi."
06659 KIZILAY / ANKARA
90 (0312) 417 77 70
basinadalet.gov.tr
