Erişilebilirlik Menüsü

Ekran Okuyucu

Seçili Alan Okuyucu

Bağlantı Vurgula İkonu

Bağlantı Vurgula

Metni Büyüt İkonu

Büyük Metin

Metni Sola Hizala

İmleç

Okuma Kılavuzu

Okuma Maskesi

Disleksi Dostu

Kontrast

Solgunlaştırma

Düşük Doygunluk

Yüksek Doygunluk

ADALET BAKANI YILMAZ TUNÇ, DENETİMLİ SERBESTLİK SİSTEMİ DEĞERLENDİRME TOPLANTISI'NDA KONUŞTU
25.06.2025

BAKAN TUNÇ: DENETİMLİ SERBESTLİK YÜKÜMLÜNÜN TOPLUMLA UYUM İÇİNDE YAŞAMASINI SAĞLAYAN BİR İNFAZ YÖNTEMİDİR

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Denetimli serbestlik, yükümlünün toplumla uyum içinde yaşamaya devam etmesini amaçlayan etkin bir infaz yöntemidir.” dedi.

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünce Ulucanlar Cezaevi Müzesi'nde düzenlenen Denetimli Serbestlik Sistemi Değerlendirme Toplantısı'na katılan Bakan Tunç, denetimli serbestlik sisteminin gelişimini gözden geçirerek geleceğe yönelik adımları planlayacaklarını ve daha güçlü bir sistem inşa etmek için yol haritası oluşturacaklarını söyledi.

Adaletin amacının insan onurunu, haklarını korumak olduğunu vurgulayan Bakan Yılmaz Tunç, toplumsal barışın teminatının adalet olduğunun altını çizdi.

DENETİMLİ SERBESTLİK, YALNIZCA BİR İNFAZ ŞEKLİ DEĞİL

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Tunç, ıslah ve kişileri topluma yeniden kazandırma anlayışının sahadaki en önemli yansımalarından birinin denetimli serbestlik sistemi olduğuna işaret ederek, "Denetimli serbestlik, yalnızca bir infaz şekli değil, aynı zamanda insanı merkeze alan bir adalet felsefesinin yaşayan yüzü. Çünkü, adaletin değeri, yalnızca verilen cezanın ağırlığıyla değil, o cezanın ne ölçüde hak ve insan onuruna uygun şekilde uygulanabildiğiyle ortaya çıkar." diye konuştu.

Adaleti yalnızca cezalandırma olarak değil, hatadan dönmeyi mümkün kılan, kişileri topluma yeniden kazandırmayı hedefleyen bir anlayışın mensupları olduklarını dile getiren Bakan Tunç, şöyle devam etti:

"Denetimli serbestlik, suçla yüzleşmiş kişilerin toplumla yeniden buluşmasını mümkün kılan bir köprüdür. Kopmuş bağları onaran, kırılmış umutları yeşerten ve kaybolmuş yönleri yeniden ortaya çıkaran bir toplumsal rehabilitasyon hamlesidir. Her kişiyi bir potansiyel olarak gören, her hatayı arınma fırsatı sayan yüksek adalet tasavvurunun tezahürüdür. Denetimli serbestlik sistemi, suç işleyen her bireyi mutlak kötülüğün temsilcisi olarak damgalamaz. Aksine, onun içinde hala bir insan, hala bir umut ve hala bir değişim ihtimali gören kapsamlı bir yaklaşımı temsil eder. Bu sistem, suça karışmış bireyi toplumsal dışlanmanın girdabına bırakmak yerine, yeniden kazanım zemini sunar."

Bakan Yılmaz Tunç, denetimli serbestliğin "cezasızlık" değil, aksine kişinin toplumla uyum içinde yaşamaya devam etmesini amaçlayan etkin bir infaz yöntemi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"20 yılda 5,6 milyon yükümlüye dokunan bu sistemin etkinliğini yalnızca rakamlarla değil, umuda kavuşmuş hayatlarla, onarılan aile bağlarıyla ve topluma yeniden kazandırılan bireylerle ölçüyoruz. Denetimli serbestlik sistemiyle 2005'ten bugüne kadar 8 milyon 464 bin karar infaz edilmiş, 3 milyon 628 bin iyileştirme faaliyeti yürütülmüş, 1 milyon 478 bin bağımlılıkla mücadeleye yönelik çalışmalar gerçekleştirilmiş, 1 milyon 449 bin yükümlü kamuya yararlı işlerde görevlendirilmiş, 74 bin yükümlüye ayni ve nakdi yardım sağlanmış, 71 bin yükümlü elektronik izleme sistemiyle takip edilmiş, çevreci faaliyetlerle 2 milyon 400 bin fidan toprakla buluşmuş."

CEZASIZLIK ALGISINI ORTADAN KALDIRAN ÖNEMLİ DÜZENLEME YÜRÜRLÜĞE GİRDİ

TBMM'de kabul edilerek yasalaşan 10. Yargı Paketi'yle denetimli serbestlikle ilgili önemli düzenlemelerin hayata geçirildiğini vurgulayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Değişiklikle aldıkları cezanın koşullu salıverme tarihine kadarki sürenin en az 10'da 1'ini ceza infaz kurumunda geçirme mecburiyeti getirildi. Daha öncesinde hepinizin bildiği gibi 2 yılın altındaki suçlar bakımından 1 yıl koşullu salıverme, 1 yıl da maktu denetimli serbestlik süresi nedeniyle 2 yılın altındaki cezalarda, cezaevinde bulunmama durumu toplumda cezasızlık algısına neden olduğunu hepimiz biliyoruz. Karşılıklı olarak tartışmalara neden olan, basit suç olarak görülen ancak 2 yıla kadar olan ama toplumda birtakım huzursuzluklara neden olan bu konunun çözümüyle ilgili olarak Meclisimize sunduğumuz taslak kabul edildi.

Bu anlamda artık yeni düzenlemeyle 2 yıl ceza alan, koşullu salıverme tarihine kadarki sürenin 10'da 1'i dediğimiz, yani en az 36 gününü cezaevinde geçirmek durumunda kalacak. Hiç cezaevine girmiyordu, 36 gün cezaevinde kalma durumu olacak. Bir yıl ceza almışsa 18 gün cezaevinde kalma durumu olacak. Yine 6 ay ceza almışsa en az 9 gün cezaevini görecek. Dolayısıyla, bu da toplumda cezasızlık algısını, denetimli serbestlikten kaynaklanan o 1 yıllık otomatik uygulanan süre nedeniyle toplumdaki eleştirileri ortadan kaldırmaya yönelik önemli bir düzenleme yürürlüğe girmiş oldu.”

Adres

06659 KIZILAY / ANKARA

Telefon

90 (0312) 417 77 70

E-Posta

basinisaretadalet.gov.tr