Adalet Bakanı Gül, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kapsamında anayasadaki hüküm gereği bakan olan kişilerin milletvekilliğinin sona erdiğini belirten Gül, millete hizmet için bir makama, unvana ihtiyacın olmadığını, bu milletin bir ferdi olarak tüm Türkiye'ye hizmet etmeyi sürdüreceklerini söyledi.
HAKİM VE SAVCI SAYIMIZ 19 BİNE ULAŞTI
Adalet Bakanı Gül, yeni hakim ve savcı alımı konusundaki gelişmelerle ilgili soruya "Türkiye'de şu anda hakim ve savcı sayısı, salı günü Sayın Cumhurbaşkanımızın da katıldığı kura törenimizle 19 bine ulaştı. İhraç edilen FETÖ'cülerin hakim ve savcı sayısı yaklaşık 4 bindi. Bunların yerine ikame oldu hakim, savcı sayımız. Bu konuda, tüm mekanizmalarda olduğu gibi yargı teşkilatında da arınma süreciyle ilgili önemli adımlar atıldı ama bitti mi? Hayır. Bu konudaki teyakkuz, hassasiyet elbette devam ediyor." şeklinde yanıt verdi.
Özellikle asliye cezalarda şu anda savcı olmadığını dile getiren Gül, hakim ve savcı ihtiyacıyla ilgili Avrupa ortalamalarına bakıldığında ideal sayıya ulaşmayı hedeflediklerini, önemli mesafe katettiklerini aktardı.
1600 HAKİM SAVCI ALIMI İÇİN İLANA ÇIKIYORUZ
Bakan Gül, bir müjde vereceğini belirterek, "29 Aralık'ta bin 600 hakim, savcı alımı için sınav yapacağız ve yakında ilana çıkacağız. Mezunlardan bin adli yargı, 100 idari yargı, 500 de avukatlıktan adli yargı için hakim, savcı alımı ilanına çıkacağız. Bugünlerde ilana çıkmış olacağız." diye konuştu.
Sadece sayısal artış değil, sürekli meslek öncesi ve içi eğitimlerle hakimlik mesleğinin niteliğini artırmak için büyük bir gayret sarf ettiklerini dile getiren Bakan Gül, gençlerin dinamizmiyle, yargı camiasının daha etkin, hızlı kararlarıyla milletin memnuniyetinin artmasının sağlanacağını kaydetti.
ŞEFFAF BİR SÜREÇ İZLENDİ
Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı olayının soruşturmasına ilişkin sorulan soruya Bakan Gül, "Bu süreci Türkiye çok dikkatli ve başarılı bir şekilde yönetiyor. Burada yargı makamları, bir konsoloslukta kaybolması sebebiyle, uluslararası sözleşmelere, uluslararası hukuka da uygun bir şekilde hareket etmek zorunda. Bu özen de gösterilerek hem yerli hem yabancı kamuoyunun da bu konuda gerçeğin ortaya çıkmasına yönelik beklentilerine uygun bir şekilde soruşturma sürdürülmektedir." diye yanıtladı.
Soruşturmayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğünü anımsatan Bakan Gül, soruşturmanın ayrıntıları, elde edilen bilgiler, bulguların da Başsavcılık tarafından takdir edileceğini söyledi.
AY YILDIZLI BAYRAĞIN DALGALANDIĞI YERİN ÖTESİ TEFERRUATTIR
Gül, ABD'nin Türk bakanlara yönelik yaptırım kararının hatırlatılması üzerine, "Bizim için ay yıldızlı bayrağın dalgalandığı yerin ötesi teferruattır. Bizim için çok anlamlı, değerli bir konu değil." ifadesini kullandı.
Brunson ile ilgili konunun çok tartışıldığını ve konuşulduğunu anımsatan Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özellikle Amerika'nın da bu süreçte kabul edilemez açıklamaları oldu. Şu açık ve kesin; hiçbir şekilde yargılamaları yapan, Türk milleti adına karar veren Türk yargısı, kararını hiçbir yerden baskı ve talimattan etkilenerek vermiş değildir. Mahkemeler dosyadaki delile göre bakarlar ve karar verirler. Bağımsız ve tarafsız mahkemelerimiz tarafından başından itibaren bu süreç başlatılmış, sürdürülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkemelerimiz hiçbir şekilde tehdide ya da farklı birtakım yönlendirilmelere asla boyun eğmez. 12 Ekim'deki duruşmada, adli kontrol kararı ve yurt dışı çıkış yasağı kaldırılmıştır. Birinci olarak hatırlatmamız gereken husus, bu kişinin beraat etmediğidir. Bir ara karar verilmedi. Bir mahkumiyet kararı çıktı. İddialarla ilgili suçlu bulunmuştur, 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası var. Hükmedildiği bir gerçek. Elbette mahkumiyet hükmüyle birlikte adli kontrolün kaldırılmasına ilişkin hüküm de karar da bir bütün. Her ikisini veren de mahkemedir. Yargı kararına nasıl saygı duyuyorsak, öbür tedbire de saygı duyacağız. Bir bütündür. "
GEREKLİ ÇALIŞMALARI YAPIYORUZ
MHP'nin af teklifinin ardından bakanlığın yaptığı çalışmaya değinilerek "MHP'nin teklifi üzerine bir kısım tadil çalışması mı, bağımsız bir af düzenlemesi mi öngörüyorsunuz?" şeklindeki soru üzerine Gül, bunun Meclisin takdirinde bir konu olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuyla ilgili açıklamaları bulunduğunu hatırlatan Gül, "Bu tekliften bağımsız olarak ihtiyaçları belirlememiz ve buna göre gerekli çalışmaları yapmamız konusunda bir talimatları oldu." dedi.
Bu konuda toplumun hassasiyetlerini dikkate aldıklarını vurgulayan Gül, şunları söyledi:
"Tüm bu çalışmalarda hassasiyet toplumun hassasiyetiyle aynıdır. Verilen teklif de bu amaca matuf şekilde değerlendirmek üzere o şekilde yapılmıştır. Ama bunlar nasıl değerlendirilir, siyaset hangi kapsamda, ne şekilde, hangi zamanda yapar, bunların hepsini siyaset belirleyecek. Biz sadece teknik olarak nedir, dünya uygulamaları mevcut durum nedir, o konuyu çalışıyoruz."
YARGIMIZ BÜYÜK FEDAKARLIKLA GÖREVİNİ SÜRDÜRÜYOR
Türkiye'nin terörle mücadelede gösterdiği başarının nedenleri ve mücadelede gelinen son noktanın sorulması üzerine Gül, Türk yargısının 15 Temmuz akşamından itibaren adliye koridorlarında hakimiyle, savcısıyla Türkiye'nin bekası için hukuk çerçevesinde mücadelesini sürdürdüğünü bildirdi.
"Hak eden, hak ettiği cezayı alıyor." diyen Gül, yargının büyük bir fedakarlıkla görevini sürdürdüğüne dikkati çekti.
Eski yaklaşımda olsa belki de onlarca yıl süren davalar olabileceğine işaret eden Gül, şunları kaydetti:
"Burada Türkiye Cumhuriyetinin bekasına yönelik tüm tehditlerle mücadele ediliyor. Sadece FETÖ değil, diğer yandan PKK ile diğer yandan DEAŞ'la ve diğer terör örgütleriyle etkin mücadele veriliyor. Baktığınızda tüm dünya kamuoyunda DEAŞ'la mücadele derler ama neredeyse bütün dünyanın yaptığı mücadele bir yana Türkiye'nin yapmış olduğu mücadele bir yana. Bugün DEAŞ'la ilgili cezaevlerinde 1161 tutuklu ve hükümlü var. Peki dünyada 'biz bu konuda mücadele ediyoruz' diyen ülkelerde ne kadar tutuklu, ne kadar bu konuda ceza alan var? Bu konuda Türkiye terörle mücadelesini kararlı bir şekilde sürdürmektedir. Milletimiz emin olsun, tüm kurumlarımız, yargı camiamızda bu konudaki mücadelesini kesintisiz bir şekilde, kararlı olarak sürdürmeye devam etmektedir. FETÖ terör örgütünden 32 bin, PKK'dan da 10 bin tutuklu hükümlü cezaevlerinde bulunmaktadır."
06659 KIZILAY / ANKARA
90 (0312) 417 77 70
basinadalet.gov.tr
