Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Adalet Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen "Birinci Yılında Dava Şartı Arabuluculuk Sempozyumu”nda konuştu. Gül, iş hukuku alanındaki ihtilafların çözümünde işlevsel bir araç haline gelen zorunlu arabuluculuk uygulamasında bir yılın geride bırakıldığını söyledi.
Gül, "Uygulamanın ilk bir yılında yaklaşık 355 bin uyuşmazlığın yüzde 70'i arabulucular önünde çözüme kavuşmuştur, sadece yüzde 30'luk bir kısım mahkemelerin önüne taşınmıştır." dedi. Gül, uygulamanın güçlü, umut ve güven veren yönleri kadar, gelişim ihtiyacı gösteren alanları da konuşacaklarını dile getirdi.
2017 yılı ekim ayında İş Mahkemeleri Kanunu'nu yenilediklerini hatırlatan Gül, adaletin sağlanması, hızı ve kalitesinin önem taşıdığını belirtti. Gül, kanunu yenilerken bunu bir fırsat olarak gördüklerini söyleyerek, "Vatandaş memnuniyetini merkeze alarak arabuluculuğu bir dava şartına dönüştürdük. Amacımız hem işçinin hem de işverenin hukuki olarak tatminiydi." diye konuştu.
Gül, yıllar süren işçi-işveren ilişkisinin çatışmalarını dostane bir zeminde yoluna koymanın sosyal barışın sağlanmasında çok önemli olduğunu vurguladı.
Gül, yargısal adalet yollarını açık ve hazır tuttuklarını, bunun yanında anlaşma yollarına da teşvik ettiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Amacımız uyuşmazlıklara süratle ve adaletle yanıt vermektir, yeni çatışmalar üretmeden uyuşmazlıkları kalıcı biçimde çözmektir. Arabuluculuk bir yıllık uygulamasıyla bu amaçları sağlayan etkili bir kurum olduğunu kanıtlamıştır. Uygulamanın ilk bir yılında yaklaşık 355 bin uyuşmazlığın yüzde 70'i arabulucular önünde çözüme kavuşmuştur, sadece yüzde 30'luk bir kısım mahkemelerin önüne taşınmıştır. Anlaşmayla sonuçlanan ihtilaf sayısı 238 bin civarındadır. Bu, kabaca 238 mahkemenin iş yüküne denktir. Sistemin başarısı, iş mahkemelerine açılan dava sayısında da görülmektedir. 2017 yılına iş mahkemelerine açılan dava sayısı 210 bin civarındayken, 2018'de açılan dava sayısı 92 bine gerilemiştir, bu azalış bizim için ikincil önemdedir."
"KIRMIZIÇİZGİMİZ, AVUKATLAR ELİYLE GERÇEKLEŞMESİDİR"
İstatistiklere yansıyan uygulama başarısının dünyada emsalinin bulunmadığına işaret eden Gül, bu başarıda belirleyici olan unsurlara dikkati çekmek istediklerini söyledi.
Birinci başarının "kanun hazırlanırken izlenen katılımcı yöntemi" olduğuna değinen Gül, "İkinci olarak arabuluculuğun hukukçular ve avukatlar eliyle gerçekleşmesidir. Bu durum da hukuki hata risklerini en aza indirmiş, memnuniyeti artırmış ve yine hakkaniyetin adaletin temini noktasında çok önemli bir katkı sağlamıştır. Bizim bu konudaki en önemli kırmızı çizgimiz, bu sistemin hukukçular ve avukatlar eliyle gerçekleşmesidir. Tüm avukatlara ve arabuluculara değerli katkıları için çok teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.
"AİLE ARABULUCULUĞUNU SİSTEME KAZANDIRMAYA HEDEFLİYORUZ"
Gül, yakın zamanda açıklayacakları yargı reform belgesinde, arabulucunun farklı alanlarda da yaygınlaşmasını prensip olarak düşündüklerini bildirerek, şunları kaydetti:
"Bu çerçevede mahkeme için 'aile arabuluculuk sistemini' de kamuoyunun tartışmasına açıyoruz. 'Kamu düzenine' ilişkin ve 'kadına şiddet' hariç olmak üzere bu konuda aile arabuluculuk sistemini de inşallah tüm kamuoyuyla paylaşıp, en güzel şekilde hukuk sistemine kazandırmaya hedefliyoruz."
Bir yıllık uygulamada da sistemden kaynaklanan çok büyük bir sorun görmediklerini yineleyen Gül, "Elbette aksayan ve eksik kalan yönler de vardır, varsa bunların takipçisi olarak sistemi geliştirmek istiyoruz. Arabuluculuğu, vatandaşlarımızın adalet beklentisine hizmet eden bir araç olarak daha işlevsel hale getirmeyi planlıyoruz." dedi.
06659 KIZILAY / ANKARA
90 (0312) 417 77 70
basinadalet.gov.tr