BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ

8. Dönem Adli ve İdari YargıHakimleri ile Cumhuriyet Savcıları kura törenine katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, yargının FETÖ’cüleri en hızlı temizleyen kurum olduğunu kaydetti. Törende konuşan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de “Türk yargısı hiç bir örgüte teslim olmamıştır, olmayacaktır” dedi.

8. Dönem Adli ve İdari Yargı Hakimleri ile Cumhuriyet Savcıları kura töreni Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezinde yapıldı.

Kura törenine katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, yargının 15 Temmuz darbe girişiminden sonra içindeki FETÖ'cüleri en hızlı temizleyen kurum olduğunu belirterek, "4 bin FETÖ üyesi hakim ve savcı tasfiye edilmiştir” dedi.

Adaletin insanlık tarihinin en eski kavramlarından olduğunu vurgulayan Oktay şöyle konuştu:

“Adliye binalarımızda "Adalet Mülkün Temeli"dir yazıyor. Önemli olan bu güzel ifadenin gönüllere nakşedilmesidir. Adalet insanlık tarihi kadar eski bir kavramdır. İlk insanla arayan adalet arayışı dünyanın sonuna kadar devam edecek beşeri bir mücadeledir. Yargı sistemindeki birçok düzenlemeyle dosyalarının yığılmasının önüne geçilmiştir. Hâkim ve savcılarının sayısı artırılarak daha kaliteli bir hizmet verilmektedir. Ülkemiz çapında 245 adalet sarayı vardır. Vatandaşlarımızın sorununa yönelik daha etkin sonuç alınmasına yönelik AYM'ye bireysel başvuru hakkı getirilmiş, İstinaf Mahkemeleri hayata geçirilmiştir. Hâkim ve savcılarımızın güncel gelişmeler doğrultusunda kendilerini yenilemelerine imkan verilmiştir.”

YARGI CAMİASI FETÖ’CÜLERİ EN HIZLI TEMİZLEYEN KURUMDUR

Yargı camiasının FETÖ’cüleri en hızlı temizleyen kurum olduğunu belirten Oktay, “17-25 Aralık girişimi ve 15 Temmuz hain darbe girişimi hepimize yargının ne kadar önemli olduğunu birkez daha göstermiştir. Adalet mekanizmamız içindeki FETÖ'cüleri en hızlı temizleyen kurum olmuştur. 4 bin FETÖ üyesi hakim ve savcı tasfiye edilmiştir aslında bunlara hakim ve savcı demek doğru değildir. Bunlar hakim ve savcı elbisesi giyen hainlerden başkası değiller. Kararlarını ideolojik bağnazlıkla alanların ne adalet ne de devlet teşkilatımızın herhangi bir noktasında barınmasına müsaade etmedik, etmeyeceğiz” dedi.

ADALET BAKANI GÜL: TÜRK YARGISI HİÇ BİR ÖRGÜTE TESLİM OLMAMIŞTIR, OLMAYACAKTIR

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ise törende yaptığı konuşmada,yoğun bir eğitim sürecinin ardından hakim ve savcı olmaya hak kazanan adayları tebrik etti. Yargınınhakim, savcı ve avukatla bir bütün olduğunu belirten Adalet Bakanı Gül,  avukatların hiç bir zaman yargının dışında, yabancı bir üçüncü unsur olarak görülmediğini kaydetti. Avukatlık mesleğinin yargı için önemine değinen Bakan Gül, “Avukat meslektaşlarımız, ayrılmaz bir parçası oldukları yargı sisteminin geliştirilmesi hedefine düşünce ve önerileriyle destek oldukları kadar, yargının insan kaynağının geliştirilmesine hatırı sayılır bir katkı sunmaktadır. Son yıllarda, hukuk fakültelerinden mezun olan hukukçuların yanı sıra, avukatlık mesleğinden de önemli sayılarda hakim ve savcı alımı yaptık. Birazdan gerçekleştireceğimiz kura töreniyle ilk görev yerleri belirlenecek 403 adayımız da avukatlık geçmişinden geliyor. Bugüne dek adalet idealine avukat sıfatıyla omuz veren hukukçu arkadaşlarımız, artık kürsünün öbür tarafına geçecek. Aynı ideale bundan sonra hâkim veya cumhuriyet savcısı olarak hizmet edecek” diye konuştu.

Yargıya sızma girişimleri olan FETÖ mensuplarının büyük bir bedel ödeyerek perdeyi hüsranla kapattığı ve meslekten ihraç olduklarını vurgulayan Bakan Gül, “Devletin ve yargının bir ölümcül virüsten temizlenmesi yolunda, ne büyük mesafe almış olursak olalım, dikkat ve ihtiyatı elden bırakmadan mücadeleye devam edeceğimizi de önemle vurgulamak isterim. Türk yargısı hiç bir örgüte teslim olmamıştır, olmayacaktır. Türk yargısı, yargı yetkisini bir tek millet adına, hukuka bağlılıkla kullanacak, bağımsızlığından ve tarafsızlığından asla ödün vermeyecektir. Hangi görev ve sıfatı üstlenirsek üstlenelim, aslolan millete hizmettir.” diye konuştu.

ALTERNATİF ÇÖZÜM YOLLARINDA BAŞARI

Yargının yükünü azaltmak için yargı reformları çerçevesinde uygulanan alternatif çözüm yollarının önemini anlatan Bakan Gül, şöyle konuştu:

“Yargısal adaletin yollarını açık ve hazır tutmak kadar, toplumun sorun çözme kültürünü geliştirmek, sulh ve anlaşma yollarını teşvik etmek de değerlidir, gereklidir. Adaletin alternatifi yoktur. Adında alternatif sıfatı yer alsa bile, bütün bu ve benzer usullerin mevcut kurumsal mekanizmaları tamamlayan ve tahkim eden yöntemler olduğunu biliyoruz. Vatandaşlarımızın adalete erişimini güçlendiren bu müesseseler, işlevsel açıdan da sistemi tamamlamaktadır. Bu anlayışla sistemimize kazandırdığımız uzlaşma ve arabuluculuk gibi alternatif usuller, kayda değer sonuçlar vermeye başlamıştır.”

HAKİM SAVCI SAYIMIZ 20 BİNİ BULDU

Kura töreninde yapılacak atamalarla 19 bin 606 olan hakim ve savcı sayısının 20 bine ulaşacağını aktaran Bakan Gül, şöyle konuştu:

“16 yıl önce bu sayı, sadece 9 bin 349'du. On altı yılda sadece yargı mensuplarımızın sayısını iki katın üstüne çıkarmakla kalmadık. Yardımcı personel sayımızı da iki buçuk kat artırdık. Mahkemeler teşkilatımızı güçlendirdik. Hak arama yollarını genişlettik. Mevzuat alt yapımızı, temel kanunlarımızı yeniledik. Yargının fiziki ve teknolojik alt yapısı imkanlarını genişlettik. Pek çok başlık altında, pek çok yenilik getirdik. Bu hizmetlerdeki öncülüğü ve yargıya destekleri için Sayın Cumhurbaşkanımıza şükran borçluyuz. Ancak, yargı ve adalet hizmetlerinin geçirdiği bu büyük, yapısal dönüşüm sistem içindeki herkes için bir sorumluluğu bugün daha belirgin hale getirmiştir.  Hukukun özü ve temel amacı olan adaleti gerçekleştirmek için mazeretler büyük ölçüde tükenmiştir.”

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN MESAJI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, törene mesaj göndererek göreve başlayacak hakim ve cumhuriyet savcılarını tebrik etti. Türkiye'nin son yıllarda adalet teşkilatı üzerinden istiklaline ve istikbaline yönelik çok ciddi saldırılarla karşı karşıya kaldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında şunları kaydetti:

"Milli iradenin dirayeti siyasi iradenin kararlılığı ve adalet teşkilatımızın güçlü duruşu sayesinde bu tehditlerin üstesinden gelmeyi başardık. Yaşadığımız acı hadiseler bize diğer kurumlarımız gibi yargının içinde de kesinlikle kamplaşmalara, hizipleşmelere, bilhassa da yasa dışı örgütlenmelere kesinlikle izin verilmemesi gerektiğini göstermiştir. Bizim herhangi bir grubun veya ekibin değil sadece ve sadece devletinin, milletinin emrinde, kanunların gösterdiği istikamette görev yapacak hakimlere, savcılara, adliye personellerimize ihtiyacımız vardır. Kura çekerek görev yerlerine gidecek adli ve idari hakimlerimizle cumhuriyet savcılarımızın her birinin işte bu vasıflara sahip olduğuna, vazifelerini bu şuurla yerine getireceklerine inanıyorum."