Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Türkiye'de Çapraz Sorgunun Etkinliğinin Artırılması ve Eğiticilerin Eğitimi" sempozyumunun açılışına katıldı.
Sempozyumun açılışında konuşan Bozdağ, şunlara değindi:
"Türkiye ve ABD iki dost, iki müttefik ve stratejik ortaklığı olan ülke. ABD ile Türkiye arasında her alanda güçlü ilişkilerimiz var. Bunların daha da güçlendirilmesi bizim de hükümet olarak temel hedefimizdir.
Ancak üzülerek ifade etmem gerekir ki; hukuk sistemlerimiz arasındaki işbirliği ve bu konuda birbirimizden aldıklarımız, verdiklerimizin değerlendirmesini yaptığımızda diğer alanlardaki işbirliğimiz kadar güçlü olmadığını buradan ifade etmek isterim.
Hukuk sistemi konusundaki işbirliğimizi geliştirmek, güçlendirmek son derece önemli. Türkiye hukuk sistemi, kara Avrupa hukuk sistemini örnek alarak biraz da şekillendiği için Türkiye'deki hukukçular ve yargı, bugüne kadar ABD'deki hukuk sistemine yeterince ilgi göstermemişlerdir.
Türkiye'deki mahkeme kararlarında olsun, hukukçuların yazdığı eserlerde olsun, ABD'deki bilimsel araştırmalara atıflar ile ABD Yüksek Mahkemesi ve diğer mahkemelerin içtihatlarına yapılan atıfların yok denecek kadar az olduğunu da görüyoruz. Bu, ilgisizliğin somut göstergesidir.
Onun için yeni dönemde ABD hukuk sistemini incelemek, oradaki uyuşmazlıkların çözümü konusunda ortaya konulan başarılı örnekleri tespit etmek, Türkiye'ye aktarılabilmesi mümkün olanlar üzerinden değerlendirmeler yapıp bunu iç hukuka aktarmak konusunda da Bakanlık olarak yeni bir anlayış geliştirdiğimizi buradan ifade etmek isterim.
Şu anda Türkiye Adalet Bakanlığı’nın ABD'deki büyükelçilik nezdinde adalet müşaviri bulunmaktadır. Adalet müşavirimiz; oradaki hukuk sistemini, yargıdaki gelişmeleri, hukuksal tartışmaları takip etmekte ve bizim için son derece önemli verileri bize iletmektedir.
Türkiye'deki hakim ve savcılar ile ABD'deki meslektaşları arasında daha fazla bilgi ve deneyim paylaşımı yapılması gerektiğine yürekten inanıyorum. Bu maksatla Bakanlık olarak ABD'ye Türkiye'den hakim ve savcılar göndermeye başladık. Şu ana kadar 45 kişinin bu değişim programından istifade etmiş durumdalar ve önümüzdeki süreçte artırılmasını hedeflediğimizi buradan ifade etmek isterim.
İki ülkenin hukuk fakülteleri arasındaki ilişkilerin gelişmesi de önem taşıyor. Bu ilişkilerin sayısı da maalesef istenilen düzeyde değil.
Biz de daha fazla Türk gencinin ABD'de hukuk eğitimi almasına, Türkiye'de hukuk eğitimi alanların ABD'de yüksek lisans ve doktora programına gitmesine önem veriyoruz çünkü oradaki bakışı bilimsel olarak alanların Türkiye'ye bunu aktarmasında daha fazla yardımcı olacağına inanıyorum.
Toplantıya adını veren ‘çapraz sorgu’ , esasen Anglo-Sakson hukuku kaynaklı olup ve gerekli görülen durumlarda uygulanan bir delil elde etme aracıdır.
Özellikle jüri sistemiyle desteklenmiş Anglo-Sakson hukukunda çapraz sorgu, avukatlık mesleğini gerçek bir sanata dönüştüren kurumlardan biri olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle bugün aramızda bulunan ABD'li uzmanların yer almalarını önemli görüyorum; çünkü bu büyük sanatı nasıl bir başarıyla uyguladıklarını eminim ki Türk meslektaşlarıyla paylaşacaklar ve bu sistemin başarısını, eksiklerini, daha iyi olması konusundaki görüşlerini ülkemizdeki meslektaşlarına aktaracaklardır.
Bildiğiniz üzere geçtiğimiz yıllarda Türkiye'nin ceza adalet sistemini tamamen değiştiren yasal reformlar yapıldı; Türk Ceza Kanunu yenilendi, Ceza Muhakemesi Kanunu yenilendi ve Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun yenilendi. Özel ceza kanunlarında yer alan hükümler de yeni ceza kanunlarının kurallarıyla uyumlu hale getirildi.
Ceza Muhakemesi Kanunu'nu, hem suçların etkin şekilde soruşturulması ve kovuşturulması hem de sanık, şüpheli savunma haklarının güçlendirilmesi bakımından pek çok yeni mekanizmayı da hukuk sistemine kazandırdı.
Bizim hukukumuz içerisinde ABD hukukunda olduğu gibi gerçek anlamda uygulanan bir çapraz sorgu yöntemi yoktur. 2004 yılında yürürlüğe giren yeni Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 201. maddesinde "Doğrudan Soru Yöneltme" başlığını taşıyan bir düzenleme vardır.
Bu düzenlemeyi Türk hukukuna kazandırırken, ‘ABD'deki çapraz sorgu yöntemine benzer bir yöntemi hukukumuza taşıyoruz.’ dediklerini belirterek düzenleme, Cumhuriyet savcısı, katılan, sanık ve avukatlara, mahkeme başkanı veya hakimden izin almak suretiyle tanıklara, katılanlara, bilirkişilere, şüphelilere, sanıklara soru sorma hakkını verdi.
‘Peki, geçen 12 yıllık sürede doğrudan soru yöneltme usulü, Türk ceza yargılaması içerisinde başarıyla uygulanıyor mu?’ derseniz, burada maalesef başarıyla uygulanmıyor.
Neden uygulanmıyor? Bir; avukatlarımız bu yönteme fazla müracaat etmiyorlar. İkincisi, hakimlerimiz bu yöntemi henüz tam anlamıyla kullanma konusunda geçmişten gelen alışkanlıklarını değiştirmemiş durumdalar. Savcılarımız da bu yönteme aynı şekilde avukatlar gibi yeteri kadar sahip çıkmıyor. Eğer bir hukuk müessesesi, uygulamaya girdikten sonra kullanıcılar tarafından etkin şekilde kullanılmazsa onun faydalarını da etkin şekilde göremeyiz. O yüzden ben, Türkiye'deki hem Cumhuriyet savcılarına hem avukatlara hem de mahkeme başkan ve hakimlerine buradan çağrı yapıyorum: Yeni olan, doğrudan soru yöneltme sistemini etkin bir şekilde lütfen uygulayalım; çünkü bu sistemi etkin bir şekilde uygulamak, soruşturma ve kovuşturma aşamasında hakikatin ortaya çıkmasına, kişilerin gerçeğe ulaşmasına büyük katkı sağlayacaktır. Adaletin doğru tecellisine katkı sağlayacaktır. Mahkemelerin, hakimlerin doğru karar vermesine, sanıklara ne fazla ne az, hak ettiği kadar ceza vermesine, suçsuz olanların da beraat etmesine yol açacaktır. Ben umuyorum ki bu tartışma Türkiye'deki doğrudan soru yöneltme müessesesinin uygulanması konusunda bir farkındalık da yaratacaktır. Gündeme yeniden konuyu alacaktır. 'Bunu niye uygulamıyoruz, yeteri kadar niye değerlendirmiyoruz?' sorularını Türk yargısının ve avukatların gündemine taşıyacaktır ve zaman içerisinde doğrudan soru yöneltme yöntemi daha yerleşecektir.
Başlangıçta yaşanan sıkıntıların, belli bir zamandan sonra "bunun daha fazlasını hukukumuza yansıtın!" diye Adalet Bakanlığına yönelik baskıya dönüşeceğine yürekten inanıyorum. Şu anda bizim Adalet Bakanlığı olarak yürüttüğümüz çalışmalar içinde ABD'de başarıyla uygulanan ‘cezada pazarlık yöntemi’ de vardır. Bilim komisyonumuz bu yöntem üzerinde de çalışmalar yürütüyor. Hem Yargıtay’dan hem hukuk fakültelerinden hem bakanlığımızdan hem de bu alanlarda uzmanlardan aldığımız destek sayesinde bu konuyu çok detaylı şekilde inceliyoruz
Bu kapsamda, ABD ve Fransa'ya heyet gönderdik, buradan gelecek rapor doğrultusunda hareket edeceğiz. Bu uygulamayı Türk hukuk sistemine kazandırma konusunda samimi bir niyet taşıdığımı buradan ifade etmek isterim
Bu adımın hangi alanda atılacağı, ne kadar suçun bu kapsamda olacağı gibi konuların rapor ele alındıktan sonra tartışılacağını, bunun da son derece önemli bir yöntem olduğunu görüyoruz. Başarıyla uygulayanlar var. Neden aynı şeyi aynı başarıyla uygulamayalım."
06659 KIZILAY / ANKARA
90 (0312) 417 77 70
basinadalet.gov.tr
