BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yargı muhabirleri ile kahvaltılı sohbet toplantısında bir araya geldi. Ankara Hakimevi’nde gerçekleştirilen toplantıda Adalet Bakanı Bozdağ, yargı muhabirlerinin gündeme ve 64. Hükümetin açıkladığı 2016 Eylem Planı içerisinde yer alan yargı reformları ile ilgili konulara ilişkin sorularını cevaplandırdı.

Bozdağ, bir soru üzerine 17 Aralık'la Türkiye'nin paralel devlet yapılanmasıyla yüzleşmesini sağladığını söyledi. 17 Aralık'ın amacına ulaşamadığını belirten Bozdağ, "17 Aralık Türkiye'nin paralel devlet yapılanmasıyla yüzleşmesini sağlamıştır. Vakitlice yüzleşilmiştir. Eğer 17 Aralık olmasa, paralel devlet yapılanmasıyla Türkiye o gün yüzleşmeseydi, 17 Aralık belki daha sonraki bir vakitte olsaydı Türkiye farklı bir noktada olabilirdi. İyi ki diyorum Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki Türkiye'de oldu. Bu Tayyip bey gibi yiğit, cesur, samimi milletiyle kurduğu bağın güçlü bir lidere yapıldığı için muvaffak olamamıştır ve netice alamamıştır. Türkiye 17 Aralık'ta esasında büyük bir tehlikeden ve tehditten kurtulmuştur. Tehlike ve tehdit ne derseniz paralel tehdit, paralel yapılanmanın ötesinde devlet olma yani devletin her yerine hakim olma düşüncesi ile attığı bir adımdır"dedi.

17 Aralık darbe girişiminin başarılı olması durumunda Türkiye'de rejim'in değişebileceğini kaydeden Bozdağ, "17 Aralık eğer başarılı olsaydı, Fetullah Gülen geçmişte Paris'ten Humeyni'nin İran'a getirildiği gibi Pensilvanya'dan Türkiye'ye getirilirdi ve Türkiye bambaşka bir rejime doğru giderdi. Bunu geçmişte çok defa söyledim. İran gibi olmayabilir, ideolojik olarak farklı olabilir ama sonuç itibariyle Türkiye yeni bir döneme  giderdi ve rejim değişikliği olurdu. Havaalanına getirip ordan karşılayıp devletin başına koyacaklardı belkide. Bunun için 17 Aralıkta Sayın Cumhurbaşkanımız, AK Parti hükümeti onun liderliğinde Türkiye'de bir rejim değişikliğiyle sonuçlanacak girişime dur demişlerdir. Türkiye'yi büyük bir tehlikeden kurtarmışlardır. Bugün bambaşka bir Türkiye'de olabilirdik. Hukuk yoluyla yapılmak istenen Anayasa düzen değişikliği sadece hükümet alaşağı etme operasyonu değil, esasında anayasal düzen değişikliğine gidecek gelişmeye bence Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde Ak Parti hükümetleri dur demiştir, o açıdan da son derece önemli bir tarihtir . 17 Aralıkta ve sonrasında hükümetimizin,Cumhurbaşkanımızın tutumunu, Cumhurbaşkanımızı hükümetimizi eleştirenler dahi zaman geçtikçe takdir edeceklerdir. Yanlış yapmışız biz diyeceklerdir. Çünkü zaman tüm hakikati tüm boyutlarıyla ortaya çıkaracak, tarafgir olanlar dahi çıkan hakikatler üzerine utanacaklardır" dedi.

Anayasa 138 çok açık

Konuşmasında bazı yargı mensuplarının Anayasa'ya aykırı tutumlarına dikkat çeken Bakan Bozdağ, hakimlerin Anayasa dışında bir yere bağlı kalmaları durumunda adaletin oluşmayacağını kaydetti. Anayasanın 138. maddesine dikkat çeken Bozdağ şöyle konuştu: "Anayasamızın 138. maddesi önemli. Anayasa 138:"Hakimler görevlerinde bağımsızdır görevlerini yaparken Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun vicdani kanaatlerine göre karar verirler." Şimdi Anayasa vicdanı bağımsız bırakmamış, vicdanı bir yere bağlamış. Önce Anayasaya bağlamış  sonra kanuna bağlamış, sonra da hukuka bağlamış. Siz vicdani bir karar oluşturacaksanız bunlara bağlı bir kanaat oluşturun.  Eğer vicdan Anayasa kanun ve hukuka bağlı olmazsa bir yere mutlaka bağlı olur, güçlü esen rüzgarlara bağlı olur, bir öyle gider bir böyle gider ya siyasete, ideolojiye, mezhebe, cemaatlere, tarikatlara, başka başka şeylere ideolojilere bağlı olur bunlara bağlı olduğu zaman da bunlardan adalet çıkmaz. Onun için anayasa doğru bir kural koymuş vicdanı Anayasa'ya, kanuna ve hukuka bağlamış. Kanat oluşturacaksan buna uygun olarak oluşturacaksın ve karar verecek sen bunlara uygun olarak karar vereceksin. Şimdi bir yerde görevi yapanlar eğer anayasanın koyduğu bu kurala göre hareket ederlerse zaten bu konuda bir  tartışma olmaz. Ama başka yere bağlı karar verirlerse o zaman o da gerçekten vicdanını Anayasaya aykırı bir şekilde kullanır, anayasaya aykırı bir şekilde karar vermiş olur. O da adalete değil neye bağladıysa onun kılıcına dönüştürür."

Toplantıda, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, Müsteşar Yardımcısıları Basri Bağcı,Mustafa Erol, Selahattin Menteş, Musa Heybet, Yüksel Kocaman ve çok sayıda Bakanlık bürokratı da hazır bulundu.