Gazetecilerin Fethullah Gülen'in avukatının, "Müvekkilim istinabe yoluyla ABD'de ifade vermeye hazırdır" dediğini hatırlatılması ve Gülen hakkındaki kırmızı bülten sürecinin sorulması üzerine, Bakan Bozdağ şöyle konuştu:
"Kırmızı bültenle ilgili mahkemelerin verdiği kararlar bakanlığımıza ulaştı. Bu kararlarla ilgili hazırlıkları bakanlığımız sürdürüyor. Önümüzdeki günlerde biz bunu İçişleri Bakanlığı, İnterpol Daire Başkanlığı'na göndereceğiz. Onlar da ilgili muhataplarına bunu iletecektir. Bu süreç devam ediyor. İstinabe konusunda karar verme yetkisi bize ait değil, ancak Fethullah Gülen'in istinabe yerine çıkıp Türkiye'ye gelmesi daha doğru olandır. Yargılamada yüz yüzelik ilkesi esastır. Türkiye ile Amerika arasında günde bir sürü uçak seferi var, bildiğim kadarıyla sağlık bakımından da bir sorunu yok. İstinabe yerine Türkiye'ye gelsin, mahkemeye doğrudan çıkarak hakimin, savcının veya ilgililerin sorduğu sorulara yüz yüze cevap vermesi daha doğru olur. Umarım Türkiye'ye gelir, Türkiye'de bizzat kendisine yöneltilen iddialara, isnatlara, sorulara savcıların huzurunda, kovuşturma aşamasındaysa mahkemenin huzurunda cevap verir. Doğrusu bence budur. Şu anda buna mani bir hal yok.”
“Türkiye demokratik bir hukuk devleti”
Gülen’i Türkiye’ye davet ederek ifade vermeye çağıran Bozdağ, “Avukatı istinabe talep etme yerine, müvekkilini Türkiye'ye davet etse, 'gidelim, soruşturma yapan savcılara, yargılama yapan mahkemelere bizzat ifadenizi verin, sizin için orada mücadele edenler var, şunlar şunlar onların başına geldi, sizin burada durmanız hakkaniyete, adalete uygun değildir, gidelim siz orada ifadenizi verin' demiş olsa sanki daha yakışık alır. Doğru olan budur. Buyursunlar, gelsinler. Türkiye demokratik bir hukuk devleti. Burada hakkını arasın, kendisine yöneltilen iddialara cevaplarını yetkililer huzurunda versin" diye konuştu.
Kimseyi aramadım
CHP Milletvekili Eren Erdem ile ilgili soruya cevap veren Bozdağ, Eren Erdem'in açıklamalarını anlamakta zorlandığını ve söyledikleriyle basına verdiği açıklamaların çeliştiğini söyledi. Bozdağ, “Türkiye'nin silahları aktardığına yönelik ifadeleri var. Akıl sahibi herkesin anladığı açıktır. Sayın Erdem milletin aklıyla da alay ediyor.Diğer yanda 'İran'la Türkiye bir savaşa girse ben İran'ın yanında yer alırım' diyen bir milletvekili. Böyle bir milletvekiline biz ne söyleyeceğiz. Bu büyük bir saygısızlıktır. Bu milletin parlamentosunda bulunan birinin söyleyebileceği, milletin hazmedebileceği bir şey değildi. Bu konuda CHP şimdiye kadar bir şey söylemedi. Benimle ilgili güya Adana'da bir savcıyı aradığım ve soruşturmayı kapattırdığım, benden habersiz iş yapmayın dediğim şeklinde bir iftira attı. Tabi ilgili başsavcı vekili böyle bir şey yok dedi. Savcılığa başvurdum iftira atıyor”diye konuştu.
Erdem'in açıklamalarında, "Adalet Bakanı Bekir Bozdağ böyle yaptı" dediğini hatırlatan "Ben o dönemde Adalet Bakanı değilim. Hani birisi bir yalan söylüyor, bir yanlış söylüyor ya, neresini düzelteyim? Düzeltme imkanım yok. Adalet Bakanı olmadığım bir dönemde sağolsun beni Adalet Bakanı yapmış. Teşekkür ediyorum. Başsavcı vekili ile hayatımda ne yüz yüze ne de telefonla hiç görüşmedim. Hiç tanımadığım, sesini duymadığım birisi. Telefonla veya başka surette bu yaşa kadar konuşmadığım birisiyle beni konuşturmuş. Maşallah keramet sahibi birisi. Hemen onu da başarmış. Benim böyle bir konuşmam yok. Bu tamamen bir iftiradır. Telefonla da konuşmam yok. Bu da iftiradır. Sayın savcıyı yanıma çağırmam da söz konusu değildir. Bu da açık şekilde iftiradır. Ayrıca orada kapatılan bir soruşturma falan yoktur. Şu anda iddia ettiği soruşturma kapsamıyla ilgili yargılama, ilgili mahkemede Adana'da devam ediyor" diye konuştu.
Tutuklu gazeteciler
Tutuklu gazeteciler üzerine sorulan bir soru üzerine Bakan Bozdağ,haber yaptığı için tutuklu bulunan gazetecinin olmadığını söyledi. Olayın çarpıtıldığını ifade eden Bozdağ: "Türkiye'de şu anda tutuklu bulunan, hüküm giyenlere baktığımızda haber yaptığı için tutuklanan gazeteci yok içeride. Siz şimdi birisi hakkında ya da birisi sizin hakkınızda sinkaf'lı küfürler içeren tweet attığınızda yargılanmaya muhatap olur musunuz? Sonra çıkıp medyada "Cumhurbaşkanı'na hakaretten tutuklandı" diye söyleniyor. Bunlar tamamen çarpıtmadır" dedi.
Medya İletişim Büroları
Adalet Saraylarında hayata geçirilen Medya İletişim Büroları hakkında bilgi de veren Bakan Bozdağ, pilot uygulama olarak Ankara, İstanbul, İzmir, Adana ve Diyarbakır'da bulunan Medya İletişim Bürolarının, ağır ceza merkezi olan 139 yere yaygınlaştırılmasına karar verdiklerini ve buna ilişkin genelgeyi yürürlüğe koyduklarını söyledi.
Bozdağ, yeni genelge çerçevesinde, bundan sonra basın sözcülüğünün Cumhuriyet Başsavcısı ya da görevlendireceği Başsavcıvekili ve Cumhuriyet Savcısınca yerine getirileceğini belirtti. Medya İletişim Merkezlerinin kamuoyunu, soruşturması ya da yargılaması devam eden konularda doğru bilgilendirmeyi; yanlı, eksik, çarpıtma, yalan, iftira haberlerle kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesinin önüne geçmeyi amaçladığını vurgulayan Bozdağ, böylelikle yargıya olan güveni ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi hakkının korunmasının hedeflendiğini kaydetti.
Bakan Bozdağ'a, Ankara Adliyesi ziyareti sırasında Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Harun Kodalak, Adalet Komisyonu Başkanı Ramazan Aksan, Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran’ı da makamında ziyaret etti. Ziyaretler sıranda Bakan Bozdağ’a Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, Müsteşar Yardımcıları Basri Bağcı, Selahattin Menteş, Musa Heybet, Basri Bağcı ve Yüksel Kocaman eşlik etti.
06659 KIZILAY / ANKARA
90 (0312) 417 77 70
basinadalet.gov.tr