Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, seçim ittifakı ve Seçim Kanunu'ndaki değişikliğe ilişkin, “Bütün partilere imkan ve ihtiyaç duyan herkese açık bir düzenlemedir. İlla ittifak yapacak, ittifak yapmadan seçime giremezsiniz diye bir şey de yok” dedi.
Adalet Bakanı Gül, TRT Haber canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
YASAĞIN ORTADAN KALDIRILMASINA İLİŞKİN BİR DÜZENLEME GELDİ
Türkiye'de daha önce de ittifaklar yapıldığını hatırlatan Adalet Bakanı Gül, "Siyasi partiler bir partinin bünyesinde, amblemi altında seçime gidiyordu ama ittifak yapmaya yasal bir imkan tanıyan düzenleme yoktu, yasaktı. Bu yasağın ortadan kaldırılmasına ilişkin bir düzenleme geldi. İkinci bir düzenleme mahalli idare seçimlerine, kanununa ilişkin bir düzenleme oldu. Burada da 18 yaşından itibaren belediye başkanı, belediye meclis üyesi ve muhtar olmasının önünü açan bir düzenleme yaptık. Yani orada da seçilme yaşını genç bir hale getirdik. Üçüncü bir düzenleme de seçimlerin daha demokratik, daha güvenli, daha katılımlı olması amacıyla seçimlerin işleyişine ilişkin birtakım sandık çevresinde alınması gereken tedbirlerle ilgili. Seçimlerin daha demokratik olması adına birtakım düzenlemeler getirdik. Yani üç ana başlıkta düzenlemeleri içeren kanun Meclisimizden geçti." diye konuştu.
Bakan Gül, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin özünün, ittifakı, uzlaşmayı ve kucaklaşmayı gerektirdiğini belirterek, yüzde 50 artı 1 oy almak için toplumun partilerinden de öte tabanında, farklı kesimlerinde cumhurbaşkanlığı seçimi için bir mutabakat olması gerektiğini söyledi.
Seçim takviminin başlamasından 7 gün içinde ittifakın yazılı bir resmi açıklamaya dönüşeceğini vurgulayan Bakan Gül, “Aday listelerinin kesinleşmesinden 3 gün öncesine kadar da bu protokolden vazgeçme imkanı getiren bir düzenleme var. Seçim tarihinden 7 gün içerisinde, nasıl oluyor? Genel başkanlar bir araya geliyor, 2 parti 3 parti kimler varsa genel başkanlar imzalıyor, yetkili kurullarda değerlendiriyor. 'Bizim ittifakımızın, adı, unvanı şudur ve bu şekilde bir kamuoyuna, vatandaşın önüne çıkıyorum' diyorlar."
MEVCUT DURUMDAN DAHA İYİ
Seçim barajına ilişkin eleştirilere yönelik görüşlerini aktaran Gül, "Burada ittifak, küçük partiler ya da Meclise girip kendisini temsil edemeyecek partiler içinde bir imkan getiriyor. Kendisine yakın gördüğü bir partiyle iş birliği yaparak, Meclis dışı kalmak yerine Mecliste temsil edilme imkanına kavuşuyor." diye konuştu.
Düzenlemenin "mevcut durumdan daha iyi" ve bu konuda en mükemmele giden bir çalışma olduğunu vurgulayan Gül, dünyadaki ittifak örneklerini incelediklerini aktardı. Bakan Gül, "Türkiye'de 'Ben kendi amblemimle girmek istiyorum' şeklinde bir düşünce vardı. Bu konuda düşünceye ve fiili uygulamaya yönelik bir ihtiyacı kanunlaştırmış olduk." dedi.
HERKESE AÇIK BİR DÜZENLEMEDİR
Düzenlemenin başka ittifaklara yol açıp açmayacağına ilişkin soruya da Adalet Bakanı Gül şöyle yanıt verdi:
"Bu, 'AK Parti- MHP ittifak yapacak ve onun kanunu çıkarıyoruz' şeklinde bir şey değil. Türkiye'de her seçimde ittifak olmuştur. Bu ihtiyacı karşılamak adına düzenleme yapılmıştır. Bütün partilere imkan ve ihtiyaç duyan herkese açık bir düzenlemedir. İlla ittifak yapacak, ittifak yapmadan seçime giremezsiniz diye bir şey de yok."
SEÇİM GÜVENLİĞİ
Seçim güvenliğine ilişkin, CHP'nin Anayasa Mahkemesine başvuracağının hatırlatılması üzerine Gül, "Elbette Anayasa Mahkemesine başvurma haklarıdır, başvurabilirler. Ama kanun değişikliğiyle Anayasadaki seçme ve seçilme hakkına, seçimlerin demokratik, özgür, katılımcı bir şekilde, dürüstlük ilkelerine göre yapılmasına yönelik çok önemli düzenlemeler yapılmıştır " diye konuştu.
Yapılan düzenlemelerin detaylarını anlatan Gül, bazı bölgelerde "Bu köyden, bu mahalleden oy çıkarsa pazartesi buradayız. Bunun hesabını sorarız." şeklinde tehditler olduğunu, bu nedenle aynı binada oturanların bir sandıkta oy kullanırken yaşadıkları sorunları hatırlattı. Oyun gizli olarak kullanılması gerektiğini dile getiren Gül, ihtiyaç duyulması halinde oy kullandığı okulun yan sınıfında veya YSK'nın belirleyeceği evine yakın başka bir okulda oy kullanma imkanını getirdiklerine işaret etti.
Adalet Bakanı Gül, bu konudaki bir diğer itirazın da seçim güvenliğine valilerin karışacağına ilişkin olduğunu belirterek, bu konudaki itirazların "yersiz" olduğunu, valilerin hiçbir şekilde sandıkların taşınmasına karar veremeyeceğini, bunun sadece zaruri hallerde valinin talep edip, durumu bildirmesi halinde YSK'nın takdiriyle olabileceğini kaydetti.
Seçimlerde kamu görevlilerinin sandık kurulu başkanı olmasına ilişkin itirazlar bulunduğunu anımsatan Gül, bunların art niyetli olduğunu belirten Gül, "Daha şimdiden seçim yenilgisini, adeta sandıktan çıkamayacağını anlayan kişilerin beyhude çabaları olarak yorumluyorum. Bilakis seçime ve sandığa güveni artıran bu uygulamalara destek verilmesi gerekir." dedi.
BU MÜHRÜ BASMAYANLAR HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNURUZ
Bakan Gül, "Mühürsüz oy" tartışmalarına ilişkin de şu değerlendirmelerde bulundu:
"Sandık Kurulunun mührü olmayan oy pusulaları geçersizdir. Bizim düzenlememiz de böyle ancak 'Sandık Kurulunun ihmali nedeniyle YSK filigranı olan ve hiçbir şekilde geçerliliğinde şüphe olmayan pusulalar geçerlidir' diye düzenleme yapıyoruz. Mühürsüz oy pusulaları yine geçersiz ama sandık kurulu ihmal ettiyse kusura bakmasın bu ihmali oraya fatura etmiyoruz. Kim sandık kurulu üyesi olacaksa, bu mührü basmazsa suç işlemiş olurlar. Bu mührü basmayanlar hakkında suç duyurusunda bulunuruz."
BU KONUDA ASLA BİR İHMALİMİZ OLAMAZ
Çocuk istismarıyla ilgili düzenlemede son durumu da değerlendiren Bakan Abdulhamit Gül, konuyu birçok boyutuyla ele aldıklarına işaret ederek, "Bir çocuğumuzu bile bu istismardan kurtaracak ne varsa, gerekirse yeniden kanunu yazarız, buna çalışırız. Asla bu konuda bir ihmalimiz, zafiyetimiz olamaz. Bu konuda hakimlerimiz, savcılarımız ve kanunlarımızda büyük bir duyarlılık var." diye konuştu.
Bakan Gül, çocuklarla yakın temas halinde olan görevlilerin sabıka kayıtlarında, işledikleri bu tip suçlar bulunması halinde, iş yerleri tarafından bunların görülebileceğine dikkat çekti.
MAHKEMELER YOĞUN BİR ŞEKİLDE ÇALIŞIYOR
Darbe girişimi davalarında çok önemli gelişmelerin olduğunu, bu konuda mahkemelerin yoğun bir şekilde çalıştığını belirten Bakan Gül, yargılamaların devam ettiğine belirterek, "Darbe dosyalarının şu ana kadar 105'inde karar çıkmıştır. Yarıdan fazlası sonuçlanmıştır, bu çok önemli bir gelişme terör yargılamalarıyla ilgili. Bizim beklentimiz darbe girişiminde bulunanların bir an önce cezasını çekmesi, varsa suçlu olmayanların da bir an evvel beraat etmesidir ama bu konuda asla bizim ve milletimizin bir zafiyete, ihmale tahammülümüz olamaz. Bu, bizim için kırmızı çizgidir." dedi.
Cezaevlerinde uyuşturucuyla ilgili suçlardan 51 bin 359 tutuklu ve hükümlü bulunduğunu açıklayan Gül, "Neredeyse cezaevlerinin dörtte biri uyuşturucudan dolayı içeride olan kişiler." dedi.
VATANDAŞ RAHATSIZSA, HÜKÜMET DE RAHATSIZDIR
Hırsızlık suçlarından dolayı 41 bin 434 kişinin cezaevlerinde olduğunu vurgulayan Gül, vatandaşı hangi konu rahatsız ediyorsa, hükümeti de o konunun rahatsız ettiğini kaydetti. Gül, cinsel suçlardan ise 18 bin 492 tutuklu ve hükümlünün cezaevlerinde olduğuna işaret etti.
FETÖ elebaşı Fetullah Gül'ün iade talebini değerlendiren Bakan Gül, "Bu bir siyasi tutum esasen ama biz hukuki bir tutum bekliyoruz muhataplarımızdan. Uluslararası sözleşmelerimize, ikili sözleşmelerimize riayet bekliyoruz. Umut ediyoruz Dışişleri Bakanımız da yakında tekrar gidecek." dedi.
Bu yıl personel alımı olacağını açıklayan Gül, nihai sayının netleştikten sonra açıklanacağını, FETÖ'den ihraç edilenlerin yerine de alım yapılacağını kaydetti.