BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ
ULUSLARARASI YARGI ETİĞİ SEMPOZYUMU İSTANBUL`DA BAŞLADI

Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı tarafından düzenlenen Uluslararası Yargı Etiği Sempozyumu Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek’in katılımıyla İstanbul’da başladı.

Sempozyuma İstanbul Valisi Vasip Şahin, HSYK Üyeleri Muharrem Özkaya, Ömür Topaç, Turgay Ateş,  Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcıları Basri Bağcı, Selahattin Menteş, Musa Heybet , İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu,Adalet Bakanlığı bürokratları ve çok sayıda yargı mensubu katıldı.

Sempozyumda konuşan Adalet Bakanlığı Müsteşarı İpek şu konulara değindi:

“Hukuk istisnasız tüm bireylerin hayatında etkin bir rol almaktadır. Hukuk olmadan yaşamak veya toplumsal hayatı sürdürmek imkânsızdır. Hukuk günümüz insanının giderek artan biçimde yeni ilgi ve düşünce alanı olmuştur. Kişiler hayatlarını sürdürürken tüm işlemlerinde hukukla karşı karşıya kalmaktadır. Hukukun etkisi önemli olduğu kadar bireylerin ihtiyaçları ise açık ve tartışmasızıdır.

Adalet sisteminin etkinliği açısından sadece hukukçuların yetiştirilmesi, yeterli olmamaktadır.Hukuku uygulayanlarda etiğe dayanan bir vicdanın oluşması da mutlaka gereklidir.Hukukçuların, kanunlar dışında uymaları gereken, meslekleriyle ilgili kuralların varlığı şüphesizdir. Bu kurallar hâkim, savcı ve avukatlık etiğini oluşturmaktadır.

Tarihin bütün dönemlerinde insanoğlu tarafsız ve bağımsız hâkimlere ihtiyaç duymuştur. Bu nedenle tıpkı kanunlar gibi uyulması gereken temele etik değerler yargı camiasının öteden beri tartıştığı temel alanlardan olmuştur. 

Adil yargılanma hakkı kapsamında; yargılamaların bağımsız, tarafsız ve etkin bir şekilde yapıldığına dair, gerek davanın taraflarından gerekse kamuoyunda kuvvetli bir inancın olması bir zorunluluktur. Avrupa insan hakları sözleşmesinin altıncı maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının sağlanmasında en önemli araçlardan biri yargısal etik ilkelerin belirlenmesidir bu konuda yargı etini daha da güçlendirmek adına önemli çalışmalara ve reformlara imza atmaktayız. Hukukçularımız yargı etiğine ilişkin temel bilgileri hukuk fakültesinde öğrenmeye başlamaktadır.

Adaletin yeterli bilgiye dayanılmadan dağıtılması, adil yargılanma hakkı ve hak arama özgürlüğünün zedelenmesine neden olacaktır. Bu nedenle adalet hizmetlerinde kaliteyi yükseltmenin önemli koşullarından biri de iyi eğitim ve öğrenim görkmüş, hukuku özümsemiş, güncel gelişmeleri izleyen, sağlıklı yorum yapan, doğru sonuca varan hukukçuların varlığıdır. Diğer yandan hukukçularda mesleki etik ve objektiflik ancak iyi bir eğitimle sağlanabilir. Eğitim yoluyla bu özelliklerin kazandırılması ve güçlendirilmesi için, hukuk fakültelerindeki eğitimin niteliği büyü önem taşımaktadır.Donanımlı yetkin hukukçular yetiştirmek için hukuk eğitiminden itibaren yeni reformlar yapılması amacıyla bakanlık olarak çalışmalara başladık bu konuda üzerimize düşen her türlü görevi yerine getirmeye hazırız.

Yine, 2009 yılında oluşturulan ve 2015 yılında güncellenen Yargı Reformu Strateji Belgesinde yargının hesap verilebilirliğini ve saydamlığını arttırmak amacıyla tüm yargı mensuplarının uyması gereken etik ilkelerin belirlenmesi hedefine yer verilmiştir.  Diğer tarafından HSYK tarafından yürütülen “Türkiye’de yargı etiğinin güçlendirilmesi projesi başlatılmıştır. Bugün burada yaptığımız sempozyumun da bu çalışmaları pekiştireceğine ve bize yeni ufuklar açacağına inanıyorum. Etik, esasında neyin doğru, neyin yanlış olduğu ile ilgilenen bir disiplindir. Etik ilkelerin belirlenmesi ile yargısal süreçlerdeki şeffaflığı ve hesap verilebilirlik artacak ve bu sayede bir yandan yargıya olan güven yükselirken diğer yandan yargı mensuplarının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesi daha denetlenebilir hale gelecektir. Esasında hâkimin bağımsızlığı ve tarafsızlığı, yargısal etik kavramı içindedir. Milletlerarası bazı belgelerde ise bu hususu doğrudan düzenleyen metinler mevcuttur. Örneğin evrensel hâkimler şartı, hakimlerin statüsüne ilişkin Avrupa şartı gibi metinler bu konuda sayılabilecek belli başlı belgelerdir.

Yargı etiği konusunda uluslar arası alanda genel kabul görmüş temel prensipleri içeren “Bangalor Yargı Etiği İlkeleri” ise HSYK tarafından kabul edilmiştir. Anayasamız; savcıların görevlerini yaparken önce anayasaya kanunlar ve hukuka bağlı bir vicdani kanatla görevlerini yapacakları ifade ediyor. Bu, çok net bir şekilde yargı görevini yapanların anayasa, yasa ve hukuk dışında herhangi bir kişiyle, düşünceyle, inançla bağlı olmaksızın sadece anayasa, yasa ve hukuka bağlı, vicdani kanaatleri ile hareket etmeleri, karar vermelerine etkilidir, son derece önemli anayasal teminattır, etik bakımından da son derece önemlidir. Hâkimlik ve savcılık mesleğinin vakar ve onuruna yakışır bir biçimde davranmak bakımından da son derece önemlidir. Vatandaşımız yargıya başvurduğunda doğul olarak adil bir karar beklemektedir. Çünkü yargı sisteminde rol alan herkesin yasaya, anayasaya bağlı bir vicdani hareket etmesi hem de hukuk devleti olmanın gereğidir. Onun için de buna vurgu yapmak, bu konudaki bilinci, farkındalığı yükseltmek hepimizin vazifesidir. Yargılama, toplumun genel ihtiyaçlarından biridir. Bu nedenle, yargılamada sonuç adil olmalı, getirilen çözüm kamu vicdanı rahatsız etmemelidir. Yargılama sonucunda verilen hüküm, doğru olmalı ve doğru hükme varabilmek için yargılama sürecinde her türlü araştırmanın yapıldığı hususunda inandırıcılık bulunmalıdır. Kararların gerekçeli ve çelişkisiz olması da bunun için çok önemlidir.

Biz hukukçular, hukuka ve kendi vicdanımıza karşı hesap vereceğiz. Vicdanımızla hesaplaşmamızı sağlayan unsurlardan biri de etiktir. Hukukçularımızın yargı etiği açısından sahip olması gereken önemli vasıflardan biri de nezaketli olmaktır. Nezaketli olmak, her insanda olması gereken önemli bir vasıftır. Kalp kırmak kolaydır, o kalbi kazanmak, gönüllere girmek zordur. Yargılama sürecinin savunma tarafını oluşturan avukatlar, adil yargılama açısından son derece önemli bir işlevi yerine getirmektedir. Bu nedenle avukatlık mesleğine ilişkin meslek etik ilkeleri de büyük önem taşımaktadır. Bu olguyla doğrudan ilgili olan Avrupa Barolar ve Hukuk Birlikleri Konseyi tarafından Avrupa’da Avukatlık Mesleğine İlişkin Temel İlkeler Tüzüğü ve Avrupa’da Avukatlık Mesleğine İlişkin Temel İlkeler Tüzüğü ve Avrupa’da Avukatların tabi olduğu meslek kuralları hazırlanmıştır. Ülkemizde de Türkiye barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdür.

Yargının üç sacayağından biri olan avukatlar meslek ilkelerinin güçlendirilmesi ile “avukatların avukatlık yaparken genel olarak ne yapıp ne yapmamalarına” ilişkin kodların net bir şekilde belirlenmesi önem taşımaktadır. Etik bilincinin geliştirilmesi aileden ve ilköğretimden üniversite hayatına kadar uzayan öğrencilik yıllarından itibaren öğrenilmesi ve içselleştirilmesi meslek hayatında etik ilkelere uygun davranılması konusunda ilk anahtardır. Etiğin her mesleğe ait olduğunu bilmekle beraber, hâkimlik, savcılık ve avukatlık gibi meslekler açısından meslek ahlakı konusu çok daha hassas ve önemlidir. Zira bu meslek mensupları, kişinin hürriyeti, temel hak ve hürriyetleri ve toplum yapı ve düzenini doğrudan etkileyen kararlar alabilme yetkisine sahip yada bütün kararların alınmasında rol oynamaktadır. Hak ve adalet kavramlarının önemi gözetildiğinde, adil yargılanma hakkının sağlanması içi; yargılama görevini yerine getiren kişilerin yargı ahlakına sahip olması büyük önem taşımaktadır. Meslek ahlakına sahip olmayan mesleki bilgi açısından yetersiz olan bir hakimin yapmış olduğu yargılama, adil yargılama hakkının ihlaline neden olacaktır.

Ülkemizde yargı etiği ahlakı konusunda Bangolor yargı etiği ilkelerinin hemen hemen tümünün mevzuatımızda yerini bulduğunu, hakimlerimizin yargı ahlakı noktasında gerekli hassasiyeti gösterdiklerini ve hakimlerin uyması gereken etik kuralların örnek kabilinden de olsa etik kurallar başlığı ile yazılı bir metin haline getirilmesinin gerekliliğinin söylemek mümkündür. Etik ve ahlak kuralları insan aklında mevcuttur ve bu kurallar her toplumda vardır. Hâkimlik ve savcılık mesleğinin kurallarının neler olduğunun izahında bir zorluk yoktur. Önemli olan etik kurallarının uygulanmasında gerekli özenin gösterilmesidir.